Melekler doğa kanunları değildir!

İddia: Melekler kanatlı canlılar değil, Allah'ın düzene koyduğu doğa kanunlardır. Mesela rüzgar melektir, yer çekimi kanunu melektir, deprem melekedir, yağmur melektir, sevgi merhamet duygusu melektir. Gelenekçiler ise melekeleri canlı varlıklar sanıyor. Metafizik canlılar mitolojidir, kainatta tek metafizik varlık Allah'tır. Evrende Allah vardır, insanlar vardır, hayvanlar vardır, görünmeyen canlılar yoktur.

Cevap: Meleklerin doğa kanunları olduğunu söylemek için yüzlerce ayeti inkâr etmek lazımdır. Melekler metafizik canlılardır. Melekleri insanlardan ve cinlerden ayıran özellik, imtihana tabi olmamaları ve cehenneme gitmeyecek olmalardır. Her melek Allah'tan aldığı emirleri uygulamakla programlanmış, kanatlı canlılardır. ''Hamd Allah'adır. Semaları ve arzı yarattı, iki üç dört kanada sahip melekleri resuller kıldı. Yaratılışta dilediği şeyi artırır, muhakkak ki Allah her şeye kadir'dir.'' [Fatır Suresi 1] ayetinde meleklerin 2 ile 4 arasında değişen kanat sayıları olduğu haberi verilmiştir. Şimdi meleklere doğa kanunu diyenler bu ayete bakıp ''2 kanatlı melek düşük şiddetli deprem, 4 kanatlı melek yüksek şiddetli deprem veya 2 kanatlı melek hafif rüzgar, 4 kanatlı melek şiddetli fırtına'' mı diyecekler?

Meryem'e İsa'yı müjdeleyen melek resul!

Meleklerin metafizik canlılar olduğunu bildiren pek çok ayet bulunur. Örneğin Meryem validemiz ile melek arasında geçen diyalog, meleklerin boyut değiştirip aramızda insan suretinde dolaşabildiğini anlatmaktadır. Meryem validemize gelen melek aslında resullük görevi yapmaktadır. Allah'ın izniyle ona gelmiş ve İsa mesih'i müjdelemiştir. Meleklerden de resuller olduğu şöyle bildirilmiştir: ''Allah, meleklerden ve insanlardan resuller seçer. Şüphesiz ki Allah; işitendir,  görendir.'' [Hac suresi 75] İşte bu melek resullerden Hz. Meryem'ê de gönderilmiştir. Boyut değiştirip beşer gibi görünen melek ile meryem anamız arasında geçen diyalog şöyle olmuştur: ''Kitapta Meryem'i zikret. Ailesinden ayrılıp doğu tarafta bir mekâna çekilmişti. Artık onlardan ayıran perde edindi. Derken ona ruhumuzu (melek resul) gönderdik. Böylece ona düzgün bir beşer suretinde göründü. [Meryem Suresi 16,17] Ayette Hz. Meryem'e gelen meleğin boyut değiştirip insan suretine büründüğü ve yetişkin erkek olarak göründüğü bildirilmiştir. Meryem validemiz bu adamı görünce melek olduğunu anlayamamış ve ''bana yaklaşma'' diyerek iffetli olduğunu dile getirmiştir:  ''(Meryem)Dedi ki: "Gerçekten ben, senden Rahman'a sığınırım. Eğer takva sahibiysen (bana yaklaşma)." (Ruh) dedi ki: 'Ben ancak senin Rabbinin bir elçisiyim. Sana tertemiz bir oğlan çocuk bahşetmek üzere (geldim).'' [Meryem suresi 18,19] Oğlu olacağını duyan Meryem validemiz daha önce zina etmediği ve evli de olmadığı halde nasıl çocuğu olacağını merak ederek şöyle demiştir: “ (Meryem) Dedi: Benim nasıl oğlum olur? Bana bir beşer dokunmadı ve ben azgınlık da etmedim.” [Meryem suresi 20] Bu soru karşısında melek resul de bu işin Allah için kolay olduğunu ve daha önceden karar kılındığını söylemiştir. (Melek) Dedi: Böyledir, Rabbin: ''O bana kolaydır, onu insanlara bir ayet ve bizden bir rahmet kılmamız için.'' dedi. Emir yerine getirildi. 22: Böylece ona hamile kaldı sonra onunla (yalnız kalacağı) uzak bir mekana çekildi.'' [Meryem suresi 21,22] O gün İsa peygamber ana rahmine düşmüştür. ''O (Meryem) ki ırzını korudu. Böylece onun içine ruhumuzdan üfledik. Onu ve oğlunu alemler için bir ayet kıldık.'' [Enbiya Suresi 91] ‘’İmran kızı Meryem ki o iffetini korumuştu. Böylece onun içine ruhumuzdan üfledik. Rabbinin kelimelerini ve onun kitaplarını tasdik etti. İtaat edenlerden oldu.’’ [Tahrim Suresi 12] ayetinde melek resulün Meryem’in karnına üflediği haber veriliyor. Bu üfleme sonucunda Meryem hamile kalıyor. Bu olay Allah için kolaydır, sadece ol emriyle ana rahmine düşmüştür: ''Şüphesiz ki İsa'nın örneği Allah katında Adem'in örneği gibidir. Onu (Adem'i) topraktan yarattı sonra ''ol'' dedi böylece oldu.'' [Ali İmran 59] ayetinde nasıl ki Adem anasız ve babasız ''ol'' emriyle olduysa İsa da babasız ol emriyle oldu denmektedir.

Şimdi melek inkârcılarına şunu soralım: Hz Meryem'e İsa'yı müjdeleyen melek doğa kanunu mudur? Meryem ile beşer suretine bürünen meleğin konuştuğunu anlatan ayetlerde Hz. Meryem rüzgarla mı konuşuyordu yoksa yer çekimiyle mi konuşuyordu? Yoksa deprem ile mi konuştu? Yada içindeki sevgi duygusu erkek suretine bürünüp onu korkuttu ve meryem de ona ''bana yaklaşma'' diyerek hayal mi gördü? İşte melekleri yok saymak için cahilce konuşanlar bu ayetlerin anlattığı hakikatlerin karşısında çaresiz kalırlar. Meryem'e gelen melek Resul, Allah'ın mesajını iletmek için gönderilmiş ve boyut değiştirip insan olarak görünmüştü. Sadece Meryem anamıza değil, İbrahim ve Lut ile konuşan melekler de vardır.

İbrahimle konuşan ve et yemeyen melek resuller!

Melek resullerden bazısı İbrahim peygambere misafir gibi gelmiş ve asıl mahiyetlerini söylemeden konuşmuşlardır. Ama çok geçmeden insan olmadıkları anlaşılmıştır. İbrahim peygamber misafir geldiğini görünce hemen mutfağa gidip pişirdikleri etten getirmiş ve önlerine servis etmiştir. Fakat adamların eti yemediğini görünce yüzünde bir korku belirmiştir. Bunu gören melekler geliş amaçlarını söylemişlerdir. Ayetler şöyledir: ''İbrahimin ikram edilen misafirlerinin haberi sana geldi mi? Yanına geldikleri zaman selam dediler. Selam yabancı kavim dedi. Hemen ailesinin yanına gidip sezdirmeden geldi, böylece besili buzağı (eti) getirdi. O zaman onlara onu yaklaştırıp ''yemez misiniz'' dedi. Derken (yemediklerini görüp) onlardan korkmaya başladı, ''Korkma'' dediler ve onu âlim bir çocukla müjdelediler. Bunun üzerine karısı hayretle karşıladı ve ellerini yüzüne vurarak ''kısır kocakarıyken'' dedi. ''İşte böyle, senin rabbin şüphesiz ki hikmet sahibidir en iyi bilendir. '' dediler. [Zariyat suresi 24-30] Ayetlerde görüldüğü gibi ibrahim peygamberle beşer suretine bürünmüş melekler konuşuyorlar ve ona bilgin bir çocuğu olacağını müjdeliyorlar. İbrahim peygamberin karısı da ''ben kısır ve yaşlı bir kadınken mi çocuğum olacak'' diye şaşırıyor ve şaşkınlıktan ellerini yüzüne vuruyor. Sonra sadece bunun için mi geldiniz demek için geliş amaçlarını soruyor ve melekler Lut kavmini helak etmek için geldiklerini söylüyorlar: (İbrahim) dedi: O halde nedir sizin işiniz ey resuller. Dediler: Şüphesiz ki biz suçlu bir kavme gönderildik. Onların üzerine balçıktan taşlar yollamak için.  Sınırı aşanlar için rabbin katında işaretlenmiş (taşlar).  Böylece oradan mü'minlerden olan kişileri çıkardık. Fakat orada bir evden başka müslüman bulamadık. Ve orada acıklı azaptan korkanlar için bir ayet/ibret bıraktık. [Zariyat Suresi 31-37]

Bu konunun işlendiği diğer pasajda Hud suresidir. İbrahim ve Lut ile görüşen melek resuller şöyle anlatılmıştır: ''Andolsun ki resullerimiz İbrahim'e müjde ile geldiler. ''Selam'' dediler ''selam'' dedi. Böylece kızarmış buzağı getirmekte gecikmedi. Derken onların ellerinin (et yemeğine) uzanmadığını görünce onları yadırgayıp korktu hissetti. Dediler: Korkma, şüphesiz ki biz Lut kavmine gönderildik. Ve karısı ayaktaydı, bunun üzerine güldü. Böylece  onu müjdeledik ishak ile ardından yakub ile. Dedi: ''Vay bana, ben kocakarı olmuşken doğuracak mıyım? Ve bu kocamda ihtiyardır. Şüphesiz ki bu acayip bir şeydir.'' Dediler: ''Allah'ın emrine mi şaşıyorsun? Allah'ın rahmeti ve bereketi sizin üzerinizedir ev halkı. Şüphesiz ki o hamd edilendir şanı yücedir.'' İbrahimden korku gidip müjde  gelince Lut kavmi hakkında bizimle mucadele ediyordu. Şüphesiz ki İbrahim gerçekten yumuşak huyluydu ve çok içliydi, yönelirdi. ''Ey İbrahim! Vazgeç bundan, şüphesiz ki rabbinin emri gelmiştir, şüphesiz ki onlara geri çevrilmez bir azap geldi.'' [Hud Suresi 69-76] ayetlerde Hz. İbrahim'e gelen melekler, ona İshak ve Yakub isimli çocukları olacağını müjdeledikten sonra Lut kavminin helak edileceğini bildiriyor.

Lut ile konuşan melek resuller!

Daha sonra melek resuller Lut peygamberin yanına gidiyor. Yakışıklı erkekleri gören Lut, onların insan olduğunu sanıyor ve kavminin onlara tecavüz edeceğinden korkuyor. Bu yüzden ''Bugün sıkıntılı bir gündür'' diyor. ''Resullerimiz Lut'a geldiği zaman onlar için kaygılandı ve içi sıkılarak ''Bugün felaket bir gündür'' dedi.''[Hud Suresi 77] Misafir erkekler geldiğini gören homoseksüel (erkeklerle cinsel ilişkiye giren) adamlar geliyor ve Lut peygamberden yeni gelen erkek misafirleri istiyorlar. ''Kavmi ona koşarak geldi, önceden de kötülük yapıyorlardı. (Lut) dedi: Ey kavmim! İşte kızlarım, onlar sizin için daha temizdir. Artık Allah'a karşı takvalı olun ve beni rezil etmeyin misafirlerin yanında. Sizin içinizde aklı başında bir adam yok mu?'' [Hud Suresi 78] diyerek misafirleri korumaya çalışıyor ve kızlarıyla evlenebileceklerini söylüyor. Onlar ise kadınlardan sıkılıp erkeklerle birlikte olmaya alıştıkları için ''Sen bizim ne istediğimizi biliyorsun, o adamları bize teslim et'' diyorlar. ''Dediler: Andolsun senin de bildiğin gibi kızlarından bir hakkımız yok ve şüphesiz ki sen elbette biliyorsun istediğimiz şeyi.''[Hud Suresi 79] Bu sözleri duyan Lut ''Keşke size karşı koyabilecek gücüm olsaydı'' diyerek onlara karşı koyacak gücü olmasını temenni ediyor. ''Dedi: Keşke benim size karşı bir kuvvetim olsaydı veya sığınabilseydim şiddetli sağlam yere. '' [Hud suresi 80] Bunun üzerine melek resuller, insan olmadıklarını Lut'a söylüyor ve sabahleyin oğlancı kavmin helak edileceğini haber veriyor. ''Dediler: Ey Lut! Şüphesiz ki biz rabbinin resulleriyiz. Sana ilişemezler. Artık çık ailenle birlikte gecenin bir kısmında. Ve sizden birisi geriye bakmasın. Hanımın hariç. Şüphesiz ki onlara isabet edecek olan şey ona da isabet edecek. Şüphesiz ki onlara vaad edilen (helak olma zamanı) sabahtır, sabah yakın değil mi?'' [Hud suresi 81] Daha sonra Lut peygamberin karısı da dahil olmak üzere bütün kavim helak ediliyor. ''Artık emrimiz geldiği zaman üstünü altına çevirdik. Üzerlerine istif edilmiş pişmiş taşlar yağdırdık. Rabbin katında işaretlenmiş (taşlar). Bunlar zalimlerden uzak değildir.'' [Hud Suresi 82,83]

Allah'ın halife yaratacağını bildirdiği melekler!

Allah teala yeryüzünde yeni bir tür yaratacığını meleklere haber vermiştir. İnsan'ın irade sahibi olduğunu öğrenen melekler ''orada kan dökecek birini mi yaratacaksın'' diyerek merak etmişlerdir. Allah'ta hepsinin fesat çıkarmayacağını aralarında salihlerin de olacağını ima ederek ''ben sizin bilmediklerinizi bilirim'' demiştir. ''Ve rabbin demişti meleklere: Mutlaka ben yeryüzünde halife kılacağım. (Melekler) dedi: Orada fesat çıkarıp kan dökecek birini mi kılacaksın? Biz seni hamd ile tespih ediyoruz ve takdis ediyoruz. (Allah) dedi: Şüphesiz ki ben bilirim sizin bilmediğiniz şeyleri.'' [Bakara Suresi 30] ayetinde bahsedilen kan dökme olayı Ademin çocukları arasında yaşanıyor ve meleklerin tahmini doğru çıkıyor. ''Gerçekten sen beni öldürmek için elini bana uzatsan da ben seni öldürmek için elimi sana uzatacak değilim. Şüphesiz ki ben alemlerin rabbi olan Allah'tan korkarım. Gerçekten ben, hem benim günahımı hem kendi günahını yüklenerek ateş ashabından olmanı diliyorum. Zalimlerin cezası işte budur. Derken nefsi onu kardeşini katletmeye ikna etti. Böylece onu öldürdü, sonra hüsrana uğrayanlardan oldu.'' [Maide suresi 28-30] İşte melekler bu olayı önceden tahmin ettikleri için ''Orada fesat çıkarıp kan dökecek birini mi kılacaksın?'' demişlerdi. Çünkü melekler akıl sahibi canlılardır. Melek inkârcılarına soruyoruz: Allah'ın insan yaratacağını haber verdiği melekler rüzgar mıydı, deprem miydi? Yoksa yer çekimine mi haber verdi insan yaratacağını?

İnsanların canını alan ölüm melekleri!

Büyük meleklerden birisi olarak sayılan ve aynı anda çok sayıda insanın ruhunu alan Azrail, Kuran'da geçmez. Kuran'da ölüm melekleri olduğu bildirilmiştir. ''Deki: ''Size vekil kılınan ölüm meleği sizi vefat ettirir. Sonra rabbinize döndürülürsünüz.''[Secde Suresi 11] Sizi vefat ettiren ölüm meleği kişiye göre muamele yapar. Ameliniz iyiyse ruhunuzu güzellikle alıp götürürler. Ameliniz kötüyse dayak atarak ruhunuzu alırlar.

Müminler kolay can verir: ''Melekler onları temiz şekilde vefat ettirirken derler ki: Selam üzerinize olsun. Yaptıklarınız sebebiyle dahil olun cennete.'' [Nahl Suresi 32] ayetinde melekler müminleri vefat ettirirken selam veriyorlar ve cennete gidin diyerek iyi temennilerde bulunuyorlar.

Kafirler zor can verir: ''Artık halleri nasıl olacak, melekler onların arkalarına ve yüzlerine vurarak vefat ettirirken?'' [Muhammed Suresi 27] ''Kafirleri vefat ettirirken görseydin, melekler onların yüzlerine ve arkalarına vururlar ve ''tadın yakıcı azabı'' (derler.)  [Enfal Suresi 50] ayetinde ise imansız ölen insanların meleklerin dayağını yediği haber veriliyor.

Melek inkârcılarına soralım: Vekil kılınan ölüm meleği; rüzgar mı, deprem mi, yağmur mu, yer çekimi mi, insanın içindeki sevgi suygusu mu, işitme yetisi mi, görme yetisi mi? İşte bu soru da meleklere doğa kanunu diyenlerin saçmaladığını ve ayetlere iman etmediklerini ortaya koymaktadır.

Savaşta yardım eden melekler!

Savaşta müminlere yardım eden melekler olduğu Kuran'da haber verilmiştir. Örneğin, ''Rabbinizden yardım istediğiniz zaman, böylece size icabet etti. Şüphesiz ki ben size yardım edenim, peş peşe bin melek gönderirim.'' [Enfal Suresi 9] ayetinde müminler dua edince Allah onlara bin adet melek göndererek yardım etmiştir. Bu duanın örneği de şudur: "Rabbimiz, bizim günahlarımızı mağfiret et ve işimizdeki israfımızı bağışla. Ve ayaklarımızı sabit tut ve kâfirler kavmine karşı bize yardım et." [Ali imran 147] Allah'ın yardıma yolladığı melekler kâfirlerin ellerine ve boyunlarına vurarak onları rahatsız ederler. Böylece mü'minler daha kolay savaşırdı: ''Rabbin vahyetmişti meleklere: Şüphesiz ki ben sizinleyim, iman eden kişileri sağlamlaştırın. Kâfir kişilerin kalbine korku vereceğim. Artık vurun onların boyunlarına ve onların bütün parmaklarına.’’ [Enfal suresi 12]

Melekler canlı varlık değil diyenlere soralım: Savaşta bin tane rüzgar mı yardım etti? Yoksa bin tane deprem mi yardım etti? Yada bin tane yer çekimi, bin tane sevgi duygusu, bin tane görme yetisi, bin tane işitme yetisi mi yardıma geldi?

Amelleri kayıt eden melekler!

Her insanın sağında ve solunda her sözümüzü kayıt eden melekler bulunur. ‘’Hiç bir nefs yoktur ki üzerinde muhafız olmasın.’’ [Tarık Suresi 4] ayeti yanımızdaki denetleyici meleklerden bahseder. Her yaptığımızı kayıt eden, küçük büyük ne varsa yazan melekler vardır. ‘’Tüm yaptıkları kalınca yazılmış kitaplardadır. Küçük büyük herşey satır satır yazılmıştır.’’ [Kamer suresi 52,53] ‘’Ve şüphesiz üzerinizde elbette muhafızlar vardır. Kiramen katibin. (Değerli yazıcılar.) Yaptığınız şeyleri bilirler.’’ [İnfitar Suresi 10-12] ayeti kiramen katibin olarak bilinen melekeleri haber verir. Bu melekler en gizli sırlarımızı bile yazarlar.‘’Yoksa onların gizli sırlarını işitmediğimizi mi sanıyorlar? Hayır, (melek) resullerimiz onların yanında yazıyorlar.’’ [Zuhruf 80] ayetinde sözlerimizi yazan meleklere resul denmiştir. Resul elçi demektir. Melekler Allah'ın elçisidir. ''Allah, meleklerden ve insanlardan resuller seçer. Şüphesiz ki Allah herşeyi işitendir, herşeyi görendir.'' [Hac suresi 75] ayeti hem melek hem de insan resul olduğunu bildirir. İnsanların amellerini kayıt eden melek resuller her sözümüzü not ederler. ‘’Andolsun ki insanı biz yarattık ve nefsinin ona neler fısıldadığını biliriz. Ve biz ona şah damarından daha yakınız. Sağında ve solunda oturan iki alıcı (melek) tespit eder. Bir sözü yoktur ki, onun yanında hazır bulunan gözetleyici olmasın. (hemen yazar)’’ [Kaf suresi 16-18] ayetleri de insanın yanında hazır bulunan iki yazıcı melekten bahseder.

Bu meleklerin yazdığı kitaba ''amel defteri'' adı verilir. Amel defterimiz kıyamet günü önümüze konacaktır. ‘’Kitap konulmuştur, suçlular onun içindeki şeylerden korkarlar ve ‘’Vay bize, nasıl bir kitap ki bu küçük büyük bırakmadan sayıyor.'' derler. Yaptıkları şeyleri hazır bulurlar, rabbin kimseye zulmetmez.’’ [Kehf suresi 49] ‘’Tüm insanların uçurduğunu (amellerini) kendi boynuna astık. Kıyamet günü ona yayılmış bir kitap çıkarıp gösteriririz. Oku kitabını, bugün sana hesap sorucu olarak kendi nefsin kâfirdir.’’ [İsra suresi 13,14] ayetleri de kıyamet günü yaptıklarımızın yazılı olduğu kitabın önümüze konulacağından bahseder. Bu kitabı melekler yazmıştır.

Kıyamet günü inecek melekler!

O gün gök bulutlar gibi parçalanır ve melekler yukarıdan aşağı inerler. [Furkan Suresi 25] ayetinde kıyamet kopunca yeni bir düzen yaratılacağı ve meleklerin artık gözle görüleceği haber veriliyor. O kıyamet gününde melekleri görenler meleklerin akıllı canlılar olduğunu anlayacaktır. O günün dehşetinden küçük çocuklar bile yaşlanacaktır. ''Eğer İnkar ederseniz nasıl kurtulacaksınız çocukları ihtiyar yapacak o günden?'' [Muzzemmil Suresi 17] ayeti melek inkarcılarını uyarır. Çocukların bile saçını ağartacak o günde melekleri karşınızda görünce ne halt edeceksiniz?

Kıyamet günü şefaat edecek melekler!

Kıyamet günü Allah'ın izin verdiği melekler, küçük günahı olan müminler için dua edecektir. ''Göklerde nice melekler vardır ki fayda vermez onların şefaati birşeyle, Allah'ın izin vermesinden sonra dilediği ve razı olduğu kimseler hariç.'' [Necm Suresi 26]

’’Ve dediler: ''Rahman çocuk edindi'' O bundan münezzehtir, bilakis (melekler Allah'ın kızları değil) ikram edilmiş kullardır. Onu geçmezler söz ile ve onlar onun emriyle amel ederler. Bilir onların elleri arasındaki şeyleri ve arkasındaki şeyleri. Ve şefaat edemezler rızaya ermiş kimselerden başkasına. Ve onlar saygı ve sevgiyle karışık korkuyla ondan korkarlar.’’[Enbiya 26-28]

Sonuç: Meleklere doğa kanunu diyenlerin iki seçeneği var. Ya ayetlere iman edip ''evet melekler canlı varlıklarmış, biz hata etmişiz'' diyecekler yada ''hayır, ben hevamı ilah edinirim, materyalist olduğum için Kuranda yazsa bile meleklere inanmam, kendimi avutmak için doğa kanunlarına melek demeye devam edeceğim'' diyecekler. Şunu da belirtmek gerekiyor ki Kuran'ın bir kısmına inanıp bir kısmına inanmayanlar, hevasına uymadığı için alakasız yorumlayanlar şu ayetin muhatabı olurlar: ''..Yoksa kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Artık sizden kim böyle yaparsa onların cezası dünyada rezillikten başka birşey değildir, kıyamet günü azabın şiddetlisine maruz kalırlar. Allah yaptığınız şeylerden gâfil değildir. [Bakara suresi 85] Melekler doğa kanunu değil, akıllı canlılardır. Meleklere inanmayanlar müslüman olamaz: ''..Ve kim, Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, resûllerini ve kıyamet gününü inkâr ederse, o taktirde derin bir dalâletle düşmüş olur.'' [Nisa suresi 136]

Melekler doğa kanunu değildir - Bumudin/08.08.2018