Modernistlerin Ateistleri cennete koyma çabası!

İddia: Ben kötü ateist görmedim ama kötü dindar gördüm. Camiden çıkıyor; yurtlarda çocukları taciz ediyor, kadınlara tecavüz ediyor, hayvanlara tecavüz ediyor, haram yiyor, rüşvet alıyor, şortlu kadın görünce uçan tekme atıyor. Şimdi bu dindarlar mı cennete gitmeye daha layık yoksa kimseye zararı olmayan ateistler mi? Benim inandığım Allah iyilik yapan ateistleri yakmaz.

Cevap: Bu konuda öncelikle Dinci ve Dindar farkını bilmek gerekir. Ateistlerin dile getirdiği "Camiden çıkıp rüşvet alan, alnı secdeli ama çocukları taciz eden sapıklar sırf Allaha inanıyor diye cennete gidecek ama hiç kimseye zararı olmayan kişiler sırf inanmadı diye cehenneme gidecek öyle mi?" sorusu aslında dinci ve dindar farkını bilmemekten kaynaklıdır.

Dinci: Neye niçin inandığını bilmeyen, hurafelere iman eden, savunduğu şey ile yaptığı şey farklı olan, çelişki içinde yaşayan, cahil, ahlaksız, sahtekar, din tüccarı, dinden tiksindiren, müşrik kişilerdir.

Dindar: Neye niçin inandığını bilen, akıl ve mantık kullanan, hurafeleri fark edebilen, samimi, doğru dürüst, nefsini terbiye etmiş güvenilir insanlardır.

Bu farkı bilince "ben iman ediyorum" diyenlerin aslında lafta mı iman ediyor yoksa gerçekten mi iman ediyor ortaya çıkmaktadır. Kötü dinciler var diye dinden soğumak mı yoksa iyi dindarlar var diye dine ısınmak mı mantıklıdır? Neye inanıyorsak onu destekleyecek şeyler görürüz, ateist olmayı istiyorsak kötü dincileri görürüz, müslüman olmak istiyorsak iyi dindarları görürüz. Zengin olmayı istiyorsak iyi zenginleri görürüz, kötü zenginleri görüp paradan soğumayız.

Cennete gitmek için gerekenler neler?

Cennete gitmek deyince aklımıza gelmesi gereken iki şey: Şirksiz iman ve salih ameldir. Kişi öncelikle Allahın istediği gibi Allaha iman edecek sonra Allahın istediği gibi yaşayacaktır. Böylece iman ve salih amel şartına uyacak ve cennete gitmeye layık olacaktır. Nasıl ki dünyada bir işe girmeye layık olmak için sınavlara giriyorsak sertifikalar alıyorsak, cennete girmek için de dünya sınavına gireriz.

''..Ve kim; Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, resûllerini ve kıyamet gününü inkâr ederse o taktirde derin bir sapıklığa düşmüş olur.'' [4/Nisa Suresi 136]

Şüphesiz iman edip salih amellerde bulunanlara gelince, onlar için altından ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük 'kurtuluş ve mutluluk' budur. [85/Bürûc Suresi 11]

İman edip iyi işler yapanları da altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağız, orada ebedî olarak kalacaklardır. Bu, Allah'ın gerçek vaadidir. Allah'dan daha doğru sözlü kim olabilir? [4/Nisa Suresi 122]

İman edip salih ameller işleyenleri, içinde sonsuza kadar kalmaları üzere cennette, altından ırmaklar akan odalara yerleştireceğiz. Amel edenlerin ecirleri ne güzeldir. [29/Ankebût Suresi 58]

İman edip salih amellerde bulunanlar, Rablerinin izniyle altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere konulmuşlardır. Orada birbirlerine olan dirlik temennileri: 'Selam'dır. [14/İbrahim Suresi 23]

Ayetlerden hem iman hem de salih amel şartı olduğu görülmektedir. Yani dindar olduğunu söyleyen birisi sadece Allahın varlığına iman etmiş sayılır, gerçek bir dindar olabilmesi için günahlardan uzak durması gerekir. Önemli olan yaşantısı ile imanını göstermektir, ahlakı ile güzel örnek olmaktır.

İmansız amel fayda sağlamaz!

Allaha şirksiz iman etmeden sadece iyilik yaparak sevap kazanmak, ahiret hayatında kişiye fayda sağlamaz. Kişi iman etmeden iyilik yapınca da sevap kazanır ama tövbe etmeden ölürse bütün sevapları delikli çamaşır sepetine su doldurmak gibi boşa gider.

''Rablerini inkâr edenlerin durumu, fırtınalı bir günde rüzgarın savurduğu küle benzer. Kazandıklarından birşey elde edemezler. İşte bu uzak bir dalalettir.'' [İbrahim Suresi 18]

Tövbe edip müslüman olanların sevapları hesap gününde teraziye konacaktır. Ama tövbe etmeden küfür içinde ölenlerin amelleri teraziye konmayacaktır, nasıl ki bir hediye çekilişine katılmak için önce başvuru yapmak lazımsa amellerin tartılması için de şirksiz iman etmek lazımdır. Ateistler evreni ve canlıları yaratan kudreti yok saydığı için cennet çekilişine başvuru yapmamış olurlar.

İşte onlar, Rablerinin ayetlerini ve O'na kavuşmayı inkar edenlerdir. Artık onların yapıp-ettikleri boşa çıkmıştır, kıyamet gününde onlar için bir tartı tutmayacağız. [18/Kehf Suresi 105]

"Artık kimin (sevap) tartıları ağır gelirse, Böylece O razı olacağı bir yaşamdadır. Ama kimin tartıları hafif gelirse artık onun anası haviye’dir. Onun ne olduğunu sana bildiren nedir? (Haviye) Kızgın bir ateştir.'' [Karia Suresi 6-11]

İman edenle inkâr eden bir tutulamaz!

Dünyada iman delillerini düşünmüş, Allaha teslim olmuş, ibadet etmiş salih bir insan ile hevasına uymuş dünya zevklerine dalmış imansız bir insan bir tutulamaz. Bunları bir tutmak sokak kedilerini besleyen hayvan severler ile sokak kedilerini tekmeleyen cani insanları bir tutmaya benzer. İyi ve kötü, güzel ve çirkin nasıl farklı ise imanlı ve imansız yani mü'min ve kâfir de öyle farklıdır.

''Şüphesiz ki takva sahipleri için rableri katında nimet cennetleri vardır. Öyleyse müslimleri mücrimler gibi mi kılarız?'' [Kalem 34-35]

Özellikle İhsan Eliaçık ve avanesinin savunduğu ateistler de cennetegidebilir iddiası hem aklamantığa hem Kuran ayetlerine yüzde yüz terstir. Buna rağmen gençleri yanlış yönlendiren şu sözleri 2014 yılında bana dinden bahset isimli programda dile getirebilmiştir: ''Nice ateistler gördüm ki onların yüzlerine de söyledim: Kardeşim benim inandığım Allah, sizi cehennemde yakacaksa ben sizinle beraber yanmaya razıyım. Beni yaksın yani. Ben bu kitap elimde olarak Allah'ın huzuruna çıkar sizi savunurum. Yakamaz.'' demişti.



Kişi kendini kurtardı da ateistleri savunması kaldı. O gün herkes kendi derdine düşecektir, ben ne olacağım diye korku içinde bekleyecektir. Hiç kimsenin Allahı inkâr etmiş insanların avukatlığını yapacak hali yoktur. Hatta kendi anne babasına veya kendi çocuklarına avukatlık yapacak hali de yoktur.

''O gün kişi kaçar; kardeşinden, Annesinden ve babasından, eşinden ve oğlundan. Onların hepsinin izin günü kendilerini meşgul eden bir meşguliyeti vardır.'' [Abese Suresi 34-37]

Sonuç: Öyle bir zaman gelecek ki elinde Kuran sallayan bir hoca, iyiliği yeterli gören gençler cennete girebileceğini savunacak deselerdi inanır mıydık? "Yok artık, onlarca Kuran ayeti iman + salih amel şartı saymış, sen imanı kaldırıp sadece salih ameli yeterli görürsen amellerin boşa gider" derdik şimdi dediğimiz gibi ve kıyamete kadar diyeceğimiz gibi.

Modernist hocaların ateistleri cennete koyma çabası hevasına uyanların ne kadar ileri gidebileceğini gösteren güzel bir örnektir. O hevasına uyanlar ki Kurana uymak yerine Kuranı kendilerine uydurmaya çalışırlar ve böylece cahiller arasında popüler olurlar, çıkar elde ederler. Belki de bilinçli olarak bu tahrifatı yapıp islam dinine zarar vermek isterler.

''Hevasını ilâh edinen kişiyi gördün mü? Yoksa sen mi ona vekil olacaksın?''[Furkan Suresi 43]

Modernist hurafecilerin yaptığı şey dinde eksiltme yapmaktır, yobaz hurafeciler ise dine ilave yaparlar. Birisi dine zam yapar diğeri dinde indirim yapar. Böyle şerli insanların din tahrifine karşı uyanık olunmalıdır ve her müslüman Kuranı anladığı dilde okuyup İslamı kendisi öğrenmelidir.

Ateistleri cennete koyma çabası - Bumudin 2018