Kuran müslümanlığı hakkında bilgiler

Kuran'da yeniden doğmak var mı? İslam reenkarnasyon hakkında ne diyor?

Reenkarnasyon
Soru: Kuranda reenkarnasyon var mı? Yeniden dünyaya gelme inancı islamla çelişiyor mu? Bir insan öldükten sonra başka bedenle yeniden doğabilir mi? Bu konuda Kuranı kerimdeki ayetler ne diyor?

Cevap: Reenkarnasyon inancı ahiret hayatının olmadığını ve dünya hayatının sonsuza dek var olacağını düşünenler tarafından ortaya atılmıştır. Budizm inancının bir öğretisidir ve Hindistanda yaygındır.

Reenkarnasyon ne demek?

Reenkarne inancına göre bir insan ruhu evvela bitki olarak sonra hayvan olarak sonra insan olarak doğar. İnsan olarak doğduktan sonra da başka tecrübeler yaşayıp deneyim kazanması için farklı coğrafyalarda yeniden doğar, sonsuza dek sürecek ölüp dirilme döngüsünün içine girer. Güneş sisteminin sonsuza dek var olacağına ve ruhun sürekli yeni bedenle doğacağına inandıkları için ahiret hayatı kavramı bu inançta yoktur.

Reenkarne benzeri inançlar

Bir de "ruhun tekamülü" diyerek birkaç kere dünyada doğduktan sonra bilinç düzeyini yükseltip göklerde başka gezegenlerde yaşamaya devam ettiğimizi söyleyenler de vardır. Üst boyut varlığı olduktan sonra alt boyut varlıklarına yardım etmekle görevli melekler olduğumuzu söylerler. Bunlara göre de yine ahiret anlatımları hikayedir, cehennem anlatımları mecazdır.

Bunun haricinde her bin yılda yeniden doğduğumuzu ve elli bin yıl sonra amellerin tartıldığını söyleyenler vardır. Elli bin yıllık elli hayatımızın toplamı olan sevaplar ve günahlar tartılınca günahı ağır gelenler yeniden elli kere doğmak üzere dünyaya gönderilir, sevabı ağır gelenler dünyaya gönderilmekten kurtulup cennete gider derler. Bunlara göre de ahiret anlatımları ve cehennem azapları mecazdır gerçek değildir.

Yeniden doğmak inancı bu şekillerde karşımıza çıkmaktadır. Peki buna Kurandan delil var mıdır? İslam öğretisi nasıldır?

İslam öğretisine göre ölüm ve ötesi

İslam öğretisinde 1400 küsür yıldır herkes şöyle inanır: Bir kere doğduğumuza, kıyamet kopunca herkesin dirilip hesap vereceğine, amel defterimizin tartıya konulacağına, günahları ağır gelenlerin azap dolu cehenneme gideceğine, sevapları ağır gelenlerin ise huzur dolu cennete gideceğine inanılır. İslam öğretisi bu şekilde süregelmiştir.

Günümüzde ise uzakdoğu gezintisine gittikten sonra reenkarnasyon inancıyla geri dönen ünlüler, Kurandan yeniden doğmaya delil bulduğunu söyleyen spiritüel ve hocalar görmekteyiz. Şimdi bu iddialara bakalım:

Soru 1) İki kere dirilttin ayeti

Kuranda "bizi iki kere dirilttin iki kere öldürdün" yazıyor. İki kere mi doğyoruz?

Dediler ki: 'Rabbimiz, bizi iki kere öldürdün ve iki kere hayat verdin, biz de günahlarımızı itiraf ettik. Şimdi çıkış için bir yol var mı?' (Mu'min Suresi 11)

Mumin 11.ayetteki iki kere hayat verdin ifadesini anlamak için başka bir ayete bakalım:

"Allah'ı nasıl yok sayarsınız ki siz ölüler iken size hayat verdi. Sonra sizi öldürecek sonra sizi diriltecek sonra ona döneceksiniz." (Bakara suresi 28)

Bakara 28.ayette doğmadan önceki halimize ölü denmektedir, ruhumuz var olsa bile doğmadığımız için ölü hükmündeyiz. Sonra dünyaya doğarız ve hayatımızı sürdürüp ölürüz. Sonra kıyamet günü diriliriz. Böylece dünya ve ahirette olmak üzere iki defa hayat bulmuş oluruz.

Başka bir ayette ise cennete gidenlerin ölümü bir kere tattığı söylenmiştir. Eğer defalarca doğduktan sonra cennete gitseydik ölümü de defalarca tatmış olurduk. Lakin Duhan suresi 56.ayetine göre ilk ölümden başka ölüm yok.

"Orada (dünyadaki) ilk ölümden başka ölüm tatmazlar. Onları cehennem azabından korumuştur, rabbinden bir lutuf olarak. İşte bu büyük başarıdır." [Duhan Suresi 56-57]


Soru 2) Günahkar ölenler yeniden doğar mı?

İslamı işitmiş ve inkar etmiş bir insanın geri dönemeyeceği ayetlerde haber verilir. Bir insanın cehenneme gitmesi için hak dini öğrenip kendi iradesiyle inkar etmesi ve günaha devam etmesi de lazımdır yani "işittik ve inkar ettik" demesi lazımdır. Helak olan toplumlar da önce uyarılmış, uyarıları dikkate almayınca helak edilmişlerdir.

Uyarıcılar göndermeden hiçbir şehri helak etmedik. (Şuara 208)

Kuranı kerim de bir uyarıcı olması için inmiştir ve kafirlerin "biz işitmemiştik, hak dini bilmiyorduk" deme şansı kalmamıştır. Kıyamete kadar yaşayacak her insanın doğru bilgiye ulaşma imkanı vardır.

Bu (Kuran) diri olanları uyarsın ve kafirler üzerine (azap) sözünün hak olsun diye inmiştir. (Yasin Suresi 70)

Yani bir insanın cehennemlik olması için "işittik ve inkar ettik" demesi, Allahtan başka tanrılar edinmesi, büyük günahlara devam etmesi gerekir. Bunun sonucunda cehennemlik olmayı hak ederler yani azap sözü hak olur. Ölüm meleğini (32:11) gördükleri zaman ise sözleri şöyle olur:

"Nihayet onlardan birine ölüm geldiği zaman der ki: "Rabbim! Beni geri döndür. Umulur ki bıraktığım yerde (dünyada) salih amel yaparım." Asla! Şüphesiz bu, onun söylediği (boş) bir laftır. Arkalarında diriltilecekleri güne kadar berzah (engel) vardır." [Mu’minun Suresi 99-100]

Mu'minun suresinde günahkarların öleceğini anlayınca bir ömür daha istedikleri, ancak kıyamet gününe kadar tekrar dirilmelerinin mümkün olmadığı bildirilmiştir. İslam öğretisindeki "her insan öldükten sonra ancak kıyamet günü dirilebilir" inancı bu ayetten gelmektedir.

Ayrıca bir insan ömrü düşünüp taşınmak için, iman veya küfür kararı vermek için yeterli görülmüştür. Kafirlerin cehennemden çıkıp tekrar dünyaya dönme isteği şöyle red edilecektir:

Ve onlar orada, “Rabbimiz! Bizi çıkar da yapmış olduklarımızdan tamamen başka, iyi işler yapalım” diye feryat ederler. Size düşünecek kimsenin düşünebileceği kadar bir ömür vermedik mi? Üstelik size uyarıcı da gelmişti. Şimdi tadın bakalım! Zalimlerin hiçbir yardımcısı da yoktur! [Fatır Suresi 37]


"Size düşünmek için yeterli süre verdim, hatta uyarıcı da yolladım, zamanında aklınızı başınıza alsaydınız, iman edenlerle alay ediyordunuz, iman edenler aklını kullandı siz hevanıza uydunuz, şimdi size vaad edilen azabı yaşama zamanıdır" anlamındaki ayetten "tebliğe maruz kalanlar yeniden doğmaz" anlamı çıkmaktadır.

Ayrıca eğer yeniden doğma taleplerine olumlu cevap verilseydi ve bir kere daha dünyada yaşasalardı bu günahkârların yine küfre ve günaha döneceği de haber verilmiştir. Hesap günü yaşananları sadece bir kâbus olarak hatırlayacak, ders almayacak ve yine eski hayatında yaptığı pislikleri yapacaklardır. "İnsan yedisinde neyse yetmişinde de odur" atasözümüz de insan karakterini çok iyi anlatmaktadır. İyi insan yeniden doğsa yine iyi olur, kötü insan yeniden doğsa yine kötü olur.

"Ateşin üstünde durduruldukları zaman bir görseydin, o zaman derler ki: "Ah keşke geri gönderilsek de rabbimizin ayetlerini yalanlamadan müminlerden olsak." Hayır, daha önce gizledikleri şeyler açığa çıktı. Eğer geri döndürülselerdi men edildikleri şeylere yine dönerlerdi. Çünkü onlar gerçekten yalancıdır. [Enam Suresi 27-28]


Enam 27.ayette Hz Adem'den Hz. Muhammede kadar gönderilmiş peygamberlerin tebliğ ettiği İslam dinini işitmiş ama "eskilerin masalları" (68:15) diyerek yalanlamış, küfürde ve şirkte ısrar etmiş kişilerin sözleri yer almaktadır.

Bu inkârcı kişilerin isteği dünyaya bir kere daha gelmek ve bu sefer müslüman olarak yaşamaktır. Lakin bu isteklerine olumlu cevap verilse bile yine aynı karakterde yaşayacaklardır. İlmiyle herşeyi kuşatan yüce Allah "Eğer geri döndürülselerdi men edildikleri şeylere yine dönerlerdi. Çünkü onlar gerçekten yalancıdır." demiştir. Yeniden doğsalar yine puta tapacaklar, yine faiz yiyecekler, yine zina edecekler, yine ekini ve nesli bozacaklar, yine masum kanı dökecekler, yine kötü ve taş kalpli olacaklardır.

Tebliğe muhatap olmuş ve "işittik ve inkar ettik" diyenler için yeniden doğmanın mümkün olmadığını gördük. Peki kendi iradesini kullanacak yaşa gelmeden ölen çocuklar ve islam öğretisiyle tanışmadan ölen insanlar ne olacak? Onlar yeniden doğacak mı?

Soru 3) Çocukken ölenler yeniden doğar mı?

İslam öğretisi ile tanışmadan ölenler hakkında Firavun'un da Musa'ya bir sorusu olmuştu. Firavun da Musayı tanımadan önce ölen insanların ahiret hayatını merak etmişti. Bunun üzerine Hz. Musa şöyle bir cevap vermişti:

(Firavun) Dedi: "Ey Musa! Rabbiniz kimdir?" (Musa) Dedi: "Rabbimiz her şeye yaratılışını veren sonra da yol gösterendir." (Firavun) Dedi: "Önceki nesillerin durumu ne olacak?" (Musa) Dedi: "Onun ilmi rabbimin katında bir kitaptadır. Rabbim şaşırmaz ve unutmaz." [Taha suresi 49-52]


Musa peygamber İslam öğretisine maruz kalmadan ölenler hakkında "onların durumu herşeyin nasıl işlediğini yazan kader kitabında yazıyor, Allah hiçbir şeyi unutmaz" anlamında bir cümle kurmuştur. Bu cevaptan anlıyoruz ki çocukken ölenler ve islamı tanımadan ölenler için özel bir muamele söz konusu.

Hz. Musanın bu cevabından yola çıkarak "çocukken ölenler ve hak dini öğrenmeden ölenler yeniden doğabilir" düşüncesi insanın aklını kurcalamaktadır. Ancak bu bizim çıkarımımız olacaktır çünkü net bir cevap söz konusu değildir. Ayrıca böyle olmadığını gösteren bir ayet daha vardır.

"Ve diri diri gömülen kıza sorulduğu zaman. Hangi günah sebebiyle öldürüldü?" (Tekvir Suresi 8-9)


Mekkeli müşriklerin gömerek öldürdüğü kız çocukları, hesap gününde karşılarına çıkacaktır. Kız çocuklarına hangi günahları sebebiyle öldürüldüğü sorulacak, o masumlar ise "Bir günahımız yoktu, herşeyden habersiz oyuncak oynayan çocuklardık, büyüyünce fahişe oluruz korkusuyla babalarımız bizi gömdü, mahalle baskısı sebebiyle öldürüldük, erkek çocuk gurur kaynağıydı, kız çocuk utanç kaynağıydı" anlamında bir cevap vereceklerdir.

Gömülerek öldürülen kız çocuklarının hesaba çekilme sahnesinden anlıyoruz ki bunlar yeniden doğmamışlar çünkü ölme şekilleri üzerinden sorgulanıyorlar. Bunların cennet çocukları olma ihtimali vardır.

"Onların etrafında ölümsüz çocuklar dolaşır. Onları gördüğünde saçılmış inciler sanırsın." [İnsan Suresi 19]


Soru 4: Dinden habersiz ölenler yeniden doğar mı?

İslam öğretisine maruz kalmadan yani "işittik ve iman ettik" veya "işittik ve inkar ettik" demeden ölenler ise iyilik ve kötülük ağırlığına göre yargılanabilir. İnsan özünde iyilik yapmayı, aç doyurmayı seven bir canlıdır. Ancak insanlara zarar verince, insanların açlıktan ölmesini izleyince mutlu olan insi şeytanlar da vardır. Muhtemeldir ki dinden habersiz yaşayanlar da iyi veya kötü oluşuna göre yargılanacaktır. İyiler cennete, kötüler cehenneme gidecektir.

"Artık kim zerre kadar hayır işlemiş ise onu görecektir. Ve kim zerre kadar şer işlerse onu görür." [Zilzal Suresi 7-8]


Dirilecek bedenler konusu

Kuran öğretisine göre dünyada yaşamış her beden kendi parmak iziyle dirilecektir. Ayşe anadan doğma Mehmet dayının da bir amel defteri olacaktır, Fatma anadan doğma Ahmet amcanın da bir amel defteri olacaktır. Eğer bu Ahmet ve Mehmet farklı zamanlarda doğmuş aynı kişi ise Ahmetin sevapları ağır gelince cennete gidecek, Mehmetin günahları ağır gelince cehenneme gidecektir. Bu ise farklı bedenlerin bir kişiye ait olmasına ters bir durumdur ve hesap gününde bireysel hesaba çekilmeyi imkansız kılmaktadır.

İnsan, kendisinin kemiklerini bir araya getirmeyeceğimizi mi sanıyor? Evet, onun parmak uçlarını bile düzenlemeye gücümüz yeter." (Kıyame suresi 3, 4)


Her insan kendi bedeni ve parmak iziyle dirilecek ise her beden bireyseldir ve her bedenin bir ruhu vardır.

"Ve nefsler (bedenlerle) eşleştirildiği zaman." (Tekvir suresi 7)


Peygamberimiz Hz. Muhammed 571 yılında doğduğu bedenle hesap gününe gelecektir. 1950 yılında doğmuş dedemiz de köyde yaşadığı insanlarla beraber hesap gününe gelecektir. 1970 yılında doğmuş babamız da kendi akrabaları ile hesap gününe gelecektir. 2000 yılında doğmuş yeni nesil de kendi akrabaları ile hesap gününe gelecektir. Ve muhatap olduğumuz insanlarla hesaplaşırız, tüm yaptıklarımız bir amel defterinde yazmaktadır. Bu amel defterini sağdan alırsak mutlu oluruz, soldan alırsak mutsuz oluruz.

"Ey insan! Şüphesiz ki Rabbine (giden yolda) çaba üstüne çaba gösteriyorsun ve (sonunda) O’na varacaksın. Kimin kitabı (amel defteri), sağından verilirse kolay bir hesapla hesaba çekilecek Sevinçli olarak ailesine dönecektir. Kimin kitabı da arka tarafından verilirse o da yok olmayı çağıracaktır. Ve alevli ateşe yaslanacaktır." [İnşikâk Suresi 6-12]

"Her insan topluluğunu imamıyla (Resulleriyle) çağıracağımız o günde, kimin kitabı (amel defteri) sağından verilirse onlar kitabını okuyacaklar ve en küçük bir şekilde haksızlığa uğratılmayacaklardır. [İsra Suresi 71]

Kitabı kendisine solundan verilene gelince, o kişi şöyle diyecektir: “Ah, keşke, bana kitabım (amel defterim) verilmeseydi. Hesabımın ne olduğunu hiç bilmeseydim. Keşke ölümle herşey bitmiş olsaydı (toprak olup gitseydim) Malım bana bir fayda sağlamadı. Güç ve kudretim yok olup gitti. [Hakka Suresi 25 - 29]


Eğer bir insanın farklı bedenleri olsaydı her bedenin bir amel defteri olacaktı ve bu amel defteri tartılınca bir bedeninin sevapları ağır gelip cennete gidecekti, diğer bedeninin günahları ağır gelip cehenneme gidecekti. Bu durum bir ruhun hangi bedeniyle nereye gideceği sorunsalı ortaya çıkarmaktadır.

Kıyamet Sahnesi

Yeniden doğmaya inanmanın getirdiği başka bir inanç da dünyanın sonsuz olduğudur yani Kurandaki kıyamet anlatımlarını hiçe sayarak her şeye mecaz demektir. Oysaki Kuranı kerimdeki mecazlar az sayıdadır.

Örneğin "Allahın eli onların elinin üzerindedir" (48:10) ayetinde fiziksel olarak insanların eli ile Allahın eli üst üste konulmamıştır, peygambere biat ederken verilen sözlerin tutulması gerektiğinden bahsedilmiştir.

Aynı şekilde "Arşa istiva etti / tahta oturdu" (20:5) ayetleri de yönetime geçti, yarattığı evrende tek hükümdar olarak bütün emirleri kendisi veriyor ve hiçbir ortağı yok demektir. İnsan krallar gibi kendine taht yaptırıp tacını takıp oturdu ve cübbesinin eteğini öptürüyor demek değildir.

İşte bunun gibi mecaz anlatımlar az sayıdadır ve bir bakışta anlaşılır. Diğer anlatımlar yaşanacak gerçek olaylardır. Örneğin; Dünyanın sonuna tanıklık edenlerin çok korkacağı ve saçının beyazlayacağı (73:17), dağların pamuk gibi savrulacağı (81:3), yer altındaki lavların dışarı çıkmasıyla denizlerin kaynayıp buharlaşacağı (81:6), güneşin büzülüp içine çökeceği (81:1), tüm ölenlerin dirileceği (81:7) bilgisi açıkça verilmiştir. Bu yüzden "apaçık ayetler" (22:16) denmiştir. Üstü kapalı değil, bilmece gibi değil, ne diyorsa o, apaçık.

Kıyametin kopuş şeklini anlatan ayetlere baktığımızda artık yaşanacak bir dünya değil galaksi bile kalmadığını görüyoruz. Sadece dünyadaki dağlar savrulmuyor, sadece dünyadaki denizler kaynamıyor, gökteki güneş içine çöküyor, yıldızlar yerinden savruluyor, birinci kat gökteki galaksiler yok oluyor. İşte bu kıyamet sahnesi de görebildiğimiz evrenin bir sonu olduğunu bildiriyor ve sonsuz evren anlayışını ortadan kaldırıyor. Yeniden doğmaya inananlarda ise bir sonsuz dünya hayatı anlayışı mevcuttur ve bu anlayış İslama terstir.

Cehennemlik olanlara ne oluyor?

Yeniden doğma inancının getirdiği başka bir inanç da cehennem hayatından bahseden ayetleri hiçe sayarak ve herşeye mecaz diyerek yeni bir cehennem anlamı aramak olmuştur.

Yeniden doğmaya inananlardan bazılarına göre cehennem aslında bu dünyada çekilen sıkıntılardır, bazılarına göre ise dünyaya yeniden doğmak cehennemin ta kendisidir. Reenkarnecilerin bu cehennem tanımlarının bir dayanağı yoktur, kendi fikirleridir.

İslam dininde cehennem anlatımlarına bakıldığında ateşte yanmalı ve kaynar su içmeli sonsuz azap yeri olduğu görülmektedir. Bu azabı aşırı bulanları susturmak için ise "uygun bir ceza" (78:24) ifadesi yer almaktadır.

Ayrıca cehenneme gidenlerin en çok istediği şey de yeniden doğmak ve dünyaya geri dönmek olacaktır. (32:12, 26:102, 2:167) Cehennem diyaloglarına bakıldığında oradan çıkmak istedikleri, dünyaya yeniden dönüp müslümanca yaşamak istedikleri görülmektedir. Bu diyaloglar dünya hayatının cehennem olmadığını, cehennemin ahiret hayatının konusu olduğunu göstermektedir. Eğer dünya cehennem olsaydı neden dünyaya geri dönüp müslümanca yaşamak istesinler değil mi?

"Onu yakalayın ve bağlayın. Sonra cehenneme sürükleyin. Sonra uzunluğu yetmiş arşın olan zincire vurun onu. Çünkü O azim olan Allaha iman etmiyordu. Yoksulu doyurmaya da teşvik etmiyordu. Bugün burada onun sıcak bir dostu yoktur. İrinden başka yiyecekleri de yoktur. Bunu hatalı olanlardan başkası yemez. [Hakka Suresi 30 - 37]

Orada ne bir serinlik nede bir içecek tatmazlar. Kaynar su ve irin hariç. Uygun bir cezadır. Çünkü onlar hesaba çekilmeyi ummazlardı. Ayetlerimizi yalanladılar yalancılar. Ve her şeyi bir kitapta saydık. Öyleyse tadın! Artık size azaptan başkasını artırmayız. [Nebe Suresi 24-30]


Cehennem ayetlerinden görüldüğü üzere inkarcılar yeniden doğmuyor, ateş ve kaynar sulu cehenneme gönderiliyorlar. Çünkü dünyada iken psikopatlık yapıyorlardı, masumların üzerine bomba atıyorlardı, savaş kurallarına uymayıp kadın çocuk ayırt etmeden katliam yapıyorlardı, ekinlerin besin değerini düşürüp insanların bağışıklığını azaltıyorlardı, yiyeceklere ekledikleri katkı maddeleri ile insanların hücrelerini bozuyorlardı, labaratuvarda virüs üretip salgın hastalık yayıyorlardı, insanları aç bırakıp ölmelerini izliyorlardı, zalimlere destek olup kötülüğün yayılmasını sağlıyorlardı, iffetsizliğin ve ahlaksızlığın yayılmasını istiyorlardı... Bu kadar kötülüğe ise "uygun bir ceza" (78:26) olarak 1400 küsür yıldır bildiğimiz cehennem uygun görülmüştü.

Sonuç

Sonuç olarak Kuranda yeniden doğmakla ilgili bir ifade bulunmamaktadır. İslam dinini kaynağından öğrendiğimiz zaman görüyoruz ki; hak dini işitmiş ama inkar etmiş kişiler yeniden doğmazlar, hak dini işitmeden yaşayıp ölmüş kişiler ise iyilik ve kötülük ağırlığına göre yargılanırlar, henüz çocukken ölenler ise cennet çocukları olurlar. En doğrusunu Allah bilir.

Yeniden doğma inancını benimseyenler ise Muteşabih / benzetmeli ayetleri kullanarak başka yorumlar getirirler ve dünya hayatının sonsuz olduğunu, kıyamet ile galaksizlerin dağılmayacağını, cehennemin bu dünya olduğunu söyleyerek islamın en temel konularını yok saymış ve yeni bir edinmiş olurlar.

Yeniden doğmaya inanmak sadece yeniden doğmaya inanmak değildir. Beraberinde başka şeylere de inanmayı getirir. Kıyametin aslında dünyayı yok etmeyeceğini, dünya hayatının sonsuz olduğunu, güneşin patlamayacağını, dağların pamuk gibi savrulmayacağını vs iddia etmektir. Aynı zamanda cehennemin ateş ve kaynar su olmadığını, islam öğretisinin göz korkutmaktan ibaret olduğunu, ne günah işlersen işle yeniden doğup mükafatlandırıldığını iddia etmektir. Bir yeniden doğma inancı hem kıyamet sahnelerine hem cehennem sahnelerine zeval getirmektedir.

Okumaya devam: Ahiret hayatının aşamaları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?