Kuran müslümanlığı hakkında bilgiler

Edip Yüksel'e Reddiye


Edip Yüksel, 1957 yılında Bitlis'in Norşin ilçesinde doğdu. Babası Sadrettin Yüksel sünni din adamıdır. 1986 yılında hadis-mezhep öğretilerini çöpe atan Edip yüksel, babası tarafından evlatlıktan red edilip dini çevreler tarafından mürted ilan edilince Amerikaya göçtü. Orada kendini Allahın resulü olarak tanıtan Reşat Halife isimli bir adamın öğrencisi oldu. Hukuk ve felsefe alanında lisans diploması olan Yüksel, Arizona'da bir yüksek öğrenim kurumunda yarı zamanlı olarak felsefe hocalığı yapmaktadır. Evli ve iki erkek çocuk babasıdır.

Edip Yüksel Hezeyanları!


1- Çıplak namaz kılmak!

Edip yüksel diyor ki;

İddia: Çıplak namaz kılabilirsin tek başına, olduğun gibi fıtratınla Allah ile şeğet, hiç şeğetmez. Haşa Allah’ı kahvedeki arkadaşın gibi yada komşunun kadını gibi haşa telakki etme. Veya padişah gibi görme. Allahın umurunda değil senin üzerindeki elbise, haşa. Onlar Allahı hakkıyla takdir etmediler. Allah senin namazına da ihtiyacı yok, namazı Allah için kılmıyorsun, namaza senin ihtiyacın var. 
[24 Mayıs 2012, Edip Yüksel: https://youtu.be/vz2pzl7h4nQ?t=2545]

İddia: Kendi evinizde sabahleyin namaz kılarken; ben evimde şahsen kilotla yatarım, sabahleyin kalkınca onunla namaz kılarım. Ama banyodan çıkarken hiç elbise giymeden namaz kılarım. Hiçbir sorun yok, yani Allah böyle bir şeyden münezzehtir. Aslında Allah'a hakaret ediyorsunuz, bu gerekliliği savunarak. Üzerimde elbise varsa da özellikle çıkarmam, böyle bir saçmalık da yok. Bu elbise konusunu aşmanız lazım.
[3 Temmuz 2019, Edip Yüksel: https://youtu.be/X7FvKcULWWo?t=1951]

İddia: Allah’ı hakkıyla takdir edemeyenler cinsel organlarını YARATAN ve DUZENLEYEN bir Yaratıcıdan onları saklamayı bir saygı gösterme alameti sayabiliyorlarsa ya o insanlar o Yaratıcıyı gereği gibi tanımıyorlar veya o insanlar geleneklerini gereğinden fazla önemsiyorlar. Biz başka insanların seks duyguları olduğu için örtünüyoruz. Başka insanlar da bizim muhtemel seks duygularımızdan korunmak için örtünürler, örtünmeliler. Yani örtünme olay INSANLAR arası bir olaydır.
[http://19.org/TR/ciplak-namaz]

Cevap: Örtünme olayı insanlar arasında olduğu kadar namaz kılarken de gereklidir. Banyoda çıplak olmak ile namazda çıplak olmak aynı şey değildir. Namazda önce abdest alınır ve Allah ile iletişime geçmeye hazırlanılır. Bu hazırlığa avret yerinin kapatılması da dahildir. İlk insanlar olan Adem ve eşi de yasak meyveyi yedikten sonra açılan avret yerlerini yapraklar ile örtmüşlerdir. Birbirinden utandıkları için değil, fıtratı gereği çıplak olmaktan utandıkları için derhal örtünmüşlerdir. Dolayısıyla anadan üryan namaz kılmak aklı başında bir kişinin yapacağı iş değildir.

Böylece ondan yediler. O zaman açıldı kendilerine avret yerleri. Ve başladılar cennet yapraklarından üzerlerini örtmeye. İsyan etti Adem rabbine, böylece yoldan çıktı. (Taha Suresi 121)

Araf 26.ayette ise ''Ey Ademoğulları! Size avret yerinizi örtecek ve süslenecek elbise indirdik..'' buyurulmuş, giyinmenin önemine dikkat çekilmiştir. Ayrıca ''Ey Ademoğulları! Her mescid yanında ziynetlerinizi takının...'' (7:31) ayeti de secde edilen yerde giyinik olmak gerektiğine dikkat çeker. Sadece mantığını kullanarak "beni yaratandan mı saklayacağım" deyip çırıl çıplak namaz kılmak çok abes bir durumdur. Dini konularda mantıkla hareket etmeden önce o konudaki ayetleri dikkate almak gerekir. Çünkü mantık takva derecesine göre ve Allahtan kula salat derecesine göre değişkenlik gösterir. Allah'a yakınlığınız ne kadar artarsa din adına o kadar mantıklı düşünebilirsiniz. Görülen o ki Edip bey henüz mantıklı düşünecek seviyede değil.

2- Cinler hakkında bilmediği şeyler!

İddia: Kuran'da birkaç tane ayet var cinler hakkında, görünmeyen varlıklar, enerjiden yapılmış varlıklar. Ve hatta görüldükleri falan söylenmiyor, aksine görülmüyor. Muhammed peygambere Allah diyor ki: ''cinler Kuran'ı işitti'' diye peygambere bildiriyor. Yoksa peygamber onları görmedi, işitmedi. Beş duyu organlarınız onları görebilecek şeyde (kapasitede) değil. Çok varlıklar olabilir bizim fark edemeyeceğimiz çünkü duyu organlarımızın sayısının 5 olması bütün varlıkların 5 duyu organıyla sınırlı olduğunu göstermez, ispat etmez. Eğer herkes kör olsaydı, göz dediğimiz şey olmasaydı insan olarak, renklerin farkına varamazdık, öyle bir varlığı bile düşünemezdik. Bir ada düşün, herkesin kulağı sağır. Hurafeci bir toplum tarafından ''sağır çocuklar uğursuzluk getirir'' diye atılmışlar oraya. Diyelim ki ilk başta onu destekliyorlar, yemek götürüyorlar falan. Sonunda orda bir toplum oluşuyor, onlarca yüzyıllarca sonra o adada binlerce sağır var. -Çocuklarda mı sağır oluyor e faraza düşünüyoruz.- bir mutasyonla sağır, kulakları işitmiyor. Ve bu toplum tecrid olmuş. Bunlardan birisi kazara yanlışlıkla onların arasına tılmışsa ve ses işitiyorsa bu sağırlara sesin varlığını ıspat edebilir belki ama deneyler yoluyla. ama bir türlü o tecrübeyi yaşatamaz mümkün değil. Neyse ama cin konusunda Kuran'da birkaç tane ayet var ve o ayetlerde onların görüldüğünü mörüldüğünü şeğetmiyor. Hikaye kitaplarında bir bakıyorsun ohoo cinler görülüyor, cinler insanları çarpıyor, cinciler ortaya çıkıyor falan. [Edip Yüksel Youtube kanalı, 13 May 2012, https://youtu.be/AYHn7fh1rxI?t=56]
İddia: Cin çarpması yalanına inananlar hastaları psikolog/psikiyatriste götürmek yerine cüzdanlarını ve beyinlerini çarpan din tüccarlarına gidiyor. (Twitter: @Edipyuksel 12.03.2017)

Cevap: Cin çarpması hikaye değil yaşayan kişilerin bildiği gerçektir. Kuran'da buna dikkat çekilmiş, faiz yiyenlerin cin çarpmış gibi dirileceği bildirilmiştir. ''Faiz yiyenler ancak şeytanın çarptığı kimseler gibi kalkarlar..'' (Bakara Suresi 275) Mantığıma uymuyor diyerek cinlerin insan bedeni üzerindeki etkisini yok saymak, dini kendine uydurmaktır. Psikologlar bu tür vakıalarda çaresiz kalırlar çünkü psikoloji bozukluğu ile ilgili bir durum değildir. ''Şeytanlar kime iner size haber vereyim mi? Her yalancı ve günahkar suçluya inerler.'' (Şuara 221-222) ayetinde şeytanların insanlara ineceği haber verilir. Bu inme, yanında ayrılmaz bir dost olabileceği gibi günahın büyüklüğüne göre bedene girme şeklinde de olabilir. Örneğin Allah'a verilen sözün tutulmaması ''Her yalancı ve günahkara inerler'' ayetinin kapsamındadır. Cinlerden kurtulmanın çaresi de binlerce lira isteyen cinci/medyum adamlar değil, şifa olan Kuran'dan ilgili ayeti okumaktır. (Bak: Cinlenmek)

3- İki ayeti Kuran'dan çıkarıyor!

Edip Yüksel Diyor ki: ''Onun üzerinde on dokuz vardır'' (Muddessir 30) ayeti Kuran'ın 19 ile kodlandığını söylüyor. Besmele 19 harftir, sureler on dokuzun katıdır. Ama Tevbe suresinin son iki ayeti bu hesaba uymuyor. Sonradan eklemişler.

Cevap: Muddessir Suresindeki 19 sayısı, önceki ayetleri okuyunca Sekar hakkında olduğu anlaşılır. Bir kişinin düşünüp taşındıktan sonra Kuran'a ''süregelen sihirdir, beşer sözüdür'' diyerek karar verdiği anlatılır. Allah da bu kişinin yanlış kararının akıbetinin Sekar'a atılmak olduğunu bildirir ve hemen devamında ''Sekar'ın ne olduğunu bilir misin?'' diye sorup açıklar. 30.ayette Sekarın üzerinde 19 olduğunu bildirir. 31.ayette ise 19 sayısının melekler olduğunu açıklar. Yani Muddessir Suresi 18-31.ayetleri bir pasajdır, 30.ayeti cımbızlamadan okursanız 19 sayısının cehennem zebanisi olduğu görülür.

Muddessir Suresi 18- Zira O, tefekkür etti ve karar verdi. 19- Artık kahrolası, nasıl karar verdi. 20- Yine kahrolası, nasıl bir karar verdi. 21- Sonra baktı. 22- Sonra kaşlarını çattı ve yüzünü ekşitti. 23- Sonra arkasını döndü ve büyüklük tasladı. 24- Böylece dedi: ‘’Bu ancak süregelen bir sihirdir’’ 25- Bu beşer sözünden başkası değil. 26- Yakında yaslayacağım onu sekar’a. 27- Sekar nedir bilir misin? 28- Ne bakiye bırakır nede terk eder. 29- Beşer için yakıcıdır. 30- Onun üzerinde on dokuz vardır. 31- Ateşin arkadaşlarını meleklerden başkası kılmadık ve onların sayısını kafirler için fitneden başkası yapmadık. Kitap verilenler kesin olarak bilsinler ve iman edenlerin imanı artsın. Kitap verilenler ve müminler kuşku duymazlar. Kalplerinde maraz olanlar ve kafirler ‘’Allah bu örnekle ne murad etti?’’ desinler. İşte böyle, Allah dilediği kişiyi şaşırtır ve dilediği kişiye hidayet eder. Rabbinin ordularını kendisinden başkası bilmez ve O beşer için zikirden başkası değildir.

İtiraz:  ''Madem 19 tane zebaniden bahsediyor, 31.ayetteki ''..kitap verilenler kesin olarak bilsinler ve iman edenlerin imanı artsın..'' cümlesi nasıl tecelli ediyor? Kitap verilenler 19 tane cehennem bekçisi olduğu için mi kanaat getiriyor, müminlerin imanı 19 tane zebani olduğu için mi artıyor?''
Cevap: Muddessir 31. ayetinde 1440 yıl önce kitap verilenlerin kanaat getirdiği ve iman edenlerin imanının arttığından bahsedilir. Aksi halde 1341 yıl sonra ortaya çıkan, 1973 yılında resullüğünü ilan eden Reşat Halife'yi tanımadıkları için imanları artmayacaktı ve delilsiz iman etmiş olacaklardı. Kitap verilenler ''Kuranda 19 sistemi varmış, ayetlerin çarpımı 19 katlarını veriyormuş'' diyerek kanaat getirmediler. Müminlerin imanı da ayetlerin çarpımıyla çıkan sayıdan artmadı.Onların imanını artıran şey on dokuz sistemi değil, daha önceki ümmetlerde bilinen sayının Kuran'da net olarak verilmesiydi. Vahyin kaynağı aynı olduğu için kitap verilenler de 19 zebani olduğunu biliyor, Muhammed as. da ümmi olduğu halde aynı bilgiyi getirince Kuran'ın hak olduğuna kanaat getiriyorlardı.

Ayrıca Kuran’ın bilinen en eski örneği, Yemen’de Sana camisi deposunda bulunan ve aynı isimle anılan Sana Mushafı'dır. Hz.Muhammed’in bilinen vefat tarihinden en fazla 27 yıl sonrasına ait olduğu karbon testiyle ispatlanan bu mushaf incelendiğinde bugünkü Kuran ile tam bir uyum halinde olduğu net olarak görülmektedir. Asla, bir iki imla ve hattat yanlışının dışında herhangi bir değişiklik veya fark yoktur. (https://kurandaceliskiolmaz.com/edip-yukselin-kuranin-tevbe-suresi-son-iki-ayetinin-sonradan-ilave-edilmistir-iddiasina-cevap/)



4- Cehennemde ağaç büyümez diyor!

İddia: Meleklerin sayısı ne? Burada bir metafor var, bir misal veriyor. Cehennem ile ateş değil, bildiğin ateş değil. Ateş diyor, ''ateşin ortasında ağaç var'' misal veriyor. Bu ateş ise, buda ağaç ise cehennemin ortasında büyümez. Demek ki farklı birşey metafor. Burada bir metafor var, isteyen cehennemi çıkarır, isteyen de der ki ''hüccetinizi getirin'' diye eleştiren yaratıcı (delil istiyor), birisi diyor ki ''Bu beşer sözüdür'' ne yapıyor bu yaratıcı? Muhataplarından delil vermek yerine ''seni cehenneme atıp yakacağım'' Onlar Allahı hakkıyla takdir etmediler. (ayetini hatırlatıyorsun bana)
[https://youtu.be/K0Jb0m8rLeY?t=1110]

Cevap: Cehennemin ortasında büyüyen ağaç, kafirlerin yemeği olan zakkum ağacıdır. Denizin dibinde bile bitki büyüten rabbimiz, cehenneme özel sıcağa dayanıklı bir ağaç da yaratacaktır. Zakkum ağacı kesinlikle metafor/mecaz değildir.

Saffat Suresi 62: Konaklamak için bumu daha hayırlıdır yoksa zakkum ağacı mı? 63: Şüphesiz onu zalimler için bir fitne yaptık. 64: Gerçekten o ağaç katmerli ateşin dibinde çıkar. 65: Onun tomurcukları şeytanların başları gibidir. 66: Artık kuşkusuz ki onlar, elbette ondan yiyecekler. Böylece onunla karınlarını dolduracaklar. 67: Sonra gerçekten onlar için, onun üzerine karıştırılmış kaynar sudan vardır. 68: Sonra gerçekten onların dönüşü elbette katmerli ateşedir. 

Zalimler için fitne olan zakkum ağacı, kimin Kuran'a iman ettiğini ortaya çıkarır. Kimisi ''cehennemin dibinde ağaç büyümez'' diyerek Allah'ı yalanlarken kimisi de ''Allah demiş ise haktır, cehennemde büyüyen ağaca zakkum denir'' diyerek iman eder. Bu fitneye Edip gibiler de düşmüş, Allah'ın azabına temsili demişlerdir. Halbuki fiziksel bir azap olduğu, ilgili ayetleri okuyunca çok net anlaşılmaktadır.

Vakıa suresi 51: Sonra gerçekten siz, ey sapmış olan yalanlayanlar! 52: Elbette bir ağaçtan yiyeceksiniz, zakkumdan. 53: Böylece ondan karınlarını dolduracaklar. 54: Ardından üzerine kaynar sudan içecekler. 55: Öyle ki çok susamış halde yudumlayıp (veya susuz develer gibi) içecekler. 56: Din gününde onların ağırlanması böyledir. 
Duhân Suresi 43: Gerçekten zakkum ağacı, 44: Günahkârların yemeğidir. 45: Erimiş bakır gibi karınlarında kaynar. 46: Kızgın suyun kaynaması gibi. 47: Tutun onu, derhal katmerli ateşin ortasına sürükleyin. 48: Sonra onun başının üstüne azaptan kızgın suyu dökün. 49: Tat bakalım, zira sen kendince üstün ve değerlisin. 50: İşte bu ona kuşku duyduğunuz şeydir. 

5- Hac İbadetini inkar etmek!

İddia: Kabeyi de put haline dönüştürmüşler. Bir bina, o bina mescid binası, insanlar içerisine girip şeğediyorlar. Duvara tapmıyorlardı, duvarın etrafında dolanmıyorlardı, taşdı taş. Onlar akıllı insanlardı muvahdiler, müşrikler gibi değildi ama siz müşrikleri izliyorsunuz. Kâbenin duvarını putlaştırmışlar, yetmezmiş gibi birde üzerine altın işlemeli ipekten kılıf geçirmişler, etrafında dolanıp duruyorlar. Haha rezalete bak, düşün.
[Edip Yüksel youtube kanalı, 4 Oca 2017, https://youtu.be/nWXKB_htMj0]

İddia: Hac olayı tamamiyle tahrif edilmiş. Kısaca söyleyim hac nedir? Hac, yıllık hüccete dayalı, hüccet delil demektir zaten aynı kökten türüyor. Delile dayalı yıllık tartışma konferansı demek. Ki haccul ekber: büyük konferans olarak ona referans veriliyor tevbe suresinin başında.
[Edip Yüksel youtube kanalı, 26 Eyl 2015, https://youtu.be/KWbo4gxZjdo?t=160]

Cevap: Kâbe kutsal mekandır ve tavaf edileceği, binekler üzerinde oraya gitmek gerektiği, kurban kesmek gerektiği hac suresinde bildirilir.

Hac Suresi 26: ''İbrahim'e Beyt'in mekanını gösterdiğimiz zaman ''bana hiçbir şeyi şirk koşma ve evimi temiz tut; tavaf edenler ve ayakta duranlar ve ruku edenler ve secde edenler için.'' 27: İnsanlar arasında haccı ilan et ki yaya olarak veya yorgun binekler üzerinde her derin vadiyi aşarak sana gelsinler. 28: Menfaatlerine şahit olsunlar ve malum günlerde rızık olarak verdiğimiz şeyden dört ayaklı güdülen hayvanlar üzerine Allah'ın ismini ansınlar. Böylece ondan yeyin ve doyurun muhtaç fakiri.

Hac ibadetini inkar eden zihniyetin temel sorunu, mantığıma uymuyor diyerek kendi hevasını Kuran'a söyletme çabasıdır. Oysa insan mantığı dini emirleri anlamakta yetersiz kalır. Allah ne demişse ''amenna'' diyerek ''lebbeyk Allahumme lebbeyk'' demek lazımdır. Örneğin bir ateistin ''kabede dönmek, bir küpe karşı secde etmek mantığıma uymuyor'' demesi normaldir. Çünkü Allah'a teslim olmamıştır. Bir müslüman ise böyle birşey diyemez çünkü mantığını Allah'ın emirlerine boyun eğdirmiştir. İbadetler 1440 yıldır mütevatir sünnetle gelmiştir. Bu açıdan Kuran ve sünnet bir bütündür. Mütevatir sünnet yok sayılırsa Allahın evine put diyenler kendi mantığını din edinirler.

6- Ayetleri  yanlış çeviriyor!

Edip Yüksel'in MESAJ (Ozan Yayıncılık, İstanbul 2013) kuran çevirisinde bazı yanlışlar vardır. Örneğin;

Örnek 1: Muhammed Suresi 27.ayetteki tahrifat

Edip Yüksel'e göre: Melekler canlarını alırken nasıl da (pişmanlık içinde) yüzlerine ve sırtlarına vururlar?
Kuran'a göre: Artık halleri nasıl olacak, melekler onların arkalarına ve yüzlerine vurarak vefat ettirirken?

Muhammed 27.ayette meleklerin kafirlerin canını alırken dayak attığı haber veriliyor. Edip ise ölen kafirlerin kendi sırtlarına vurarak pişman olduğunu saçmalıyor. Ölen birisi pişman olduğu zaman sırtını mı döver? Pişmanlık ifadesi dizini dövmektir.

Örnek 2: Felak Suresi 4.ayetteki tahrifat

Edip Yüksel'e göre: 'Arabozucuların, sözleşmeleri bozanların şerrinden.'
Kuran'a göre: Ve düğümlere üfleyen (büyücülerin) şerrinden.

Felak suresinde iplere düğüm atıp üfleyerek büyü yapan/ kısmet bağlayan medyumlardan bahsedilmiştir. Felak suresinin her cümlesi manevi korunma ayetidir. ''Ve min şerrin neffasati fil ugad.'' cümlesindeki ''ugad'' kelimesi büyü ile uğraşan kadınlardır. Kuran kavramları sözlüğünde, UGAD: Büyücü kadınların bağladığı düğümdür. [Ragıb isfahani-müfredat, sayfa 714, çıra yayınları] olarak geçer. Ayrıca Taha 27.ayette Hz. Musa ''Dilimdeki düğümü çöz'' cümlesinde yine ''ugad'' kelimesinin tekili olan ''ugdet'' kelimesi geçmektedir. Yani felak 4.ayet düğümlere üfleyen büyücü, muskacı, medyumların şerrinden korunmak için duadır. Sözleşmeleri bozanlarla ilgili değildir.

7- Abdesti bozan haller

İddia: Camide yellenen Maliki, Şafii, Hanbeli ve Şambeli'nin işi zor :) Bu iş sandığınızdan daha ciddi. Önce fetvayı okuyun Her şeyden önce yellenmek abdesti bozmaz. Tuvalete gitmek abdesti bozar. Yellenmek için tuvalete giden kaç normal adam tanıyorsunuz? Aşağıdaki soruya verilen fetva Hanefi fıkıh âlimlerinin yüksek zekasını ifşa ediyor. Yellenmiş adam bir yeri kanamış gibi yapıp ayrılmalıymış. Yani cemaati aldatmalıymış! Her konuda kılı kırk yaran titiz müftülerimiz kanayacak olan yeri belirlememişler. Hani "müridin beyni veya mak'adı kanamış gibi yapsa daha sevaptır" dememişler. Kandırma işi için camide yellenen mukallitleri özgür bırakmışlar. Kandırmak sevap olduğuna göre, yaratıcılığı teşvik daha da sevap olmalı :) Ama diğer mezhepler için bir sorun var. Sünnilik dininin diğer mezheplerine göre kanamak abdesti bozmadığı için bir mukallit camide yellenirse cemaati nasıl kandırabilir? Bu önemli konu hakkında hemen diğer mezheplerin büyük âlimleri acil toplanıp fetva vermeli. Şafiiler için fetvayı peşinen veriyorum: Şafii mezhebinde kadına dokunmak abdesti bozar. Camide saftayken yellenirsen sesi bastırmak için yüksek sesle yanındakinin travesti olduğunu haykır ve saftan çık. Farkına varmadan bir travestiye dokunduğun için kimse seni ayıplamaz. [Edip Yüksel facebok gönderisi, 16 Ağustos 2016, http://bit.ly/2CbFs1o]

Cevap: Kuran'da ''İdrar yapınca abdest bozulur'' diye de yazmıyor. O halde işemek abdest bozmaz mı diyeceğiz? Allah teala teker teker ''İdrar yaptıysanız, dışkı yaptıysanız, yellendiyseniz'' diye gereksiz detayları saymamış ''..veya sizden birisi tuvaletten geldiyse..'' (Maide 6) diyerek bunları içine kapsayacak şekilde ifade etmiştir.

Edip Yüksel zihniyeti, İslamı ateistlere uydurma çabası içinde olduklarından ''Bu nasıl abdest ki bir yellenmeyle bozuluyor'' iddiası üzerine yellenmek abdesti bozmaz diyebilmektedir. Dine uymak yerine dini kendine uydurarak adam kazanmaya çalışmaktadır. Ayrıca ''yellenmek için tuvalete giden kaç normal adam tanıyorsunuz'' diyerek kendisi gibi olmayan herkesi anormal ilan etmiştir.

8- İsa peygamberi yahudiler öldürdü diyor!

İddia: Reşad halife sabah erkenden güneş doğmadan mescide geliyor, kendi başına gelirdi, mescidde ibadet ederdi ve çalışmasına başlardı, çok çalışkan bir insandı Allah rahmet eylesin. Ve orada meğerse gizlenmişler, damdan içeri girmişler iki kişi. Orda onu bıçaklayarak katlediyorlar ama inanıyorum ki allah ona o korkuyu yaşatmadı. Çünkü Allah'ın sözü var ve o işkenceyi çekmedi. Aynı şekilde İsa için de. Öldürdüklerini sanıyorlardı ama benliğini kişiliğini alıyor, onlar bedenini öldürüyorlar. Zihinsel olarak bu ızdırabı çekmiyorlar. Bu konuda %100 bir imanım güvenim var [Edip Yüksel Youtube kanalı, 11 şubat 2017, https://youtu.be/0YR6QfoF28I?t=230]

Cevap: İsa peygamber Allah katına bedeniyle birlikte alınmış, yahudiler de ona benzeyen başka bir adamı çarmıha germişlerdir. Bu konudaki ayet çok açık bir şekilde İsa'yı öldürmediklerini bildirmektedir.

"Biz, Allah'ın resulü Meryem oğlu İsa Mesih'i öldürdük" demeleri yüzünden. Oysaki onu öldürmediler, onu asmadılar da; sadece o onlara benzer gösterildi. Onun hakkında tartışmaya girenler, onunla ilgili olarak tam bir kuşku içindedirler. Onların, ona ilişkin bir bilgileri yoktur; sadece sanıya uymaktalar. Onu kesinlikle öldürmediler. [Nisa Suresi 157]

9- Mansturbasyonla cünüp olunmaz diyor!

Edip Yüksel: Mansturbasyon yapınca gusül abdesti almak gerekmez. İki kişi cinsel ilişkiye girerse gusül abdesti alması gerekir.

Cevap: Sadece cinsel ilişkiye girince cünüp olmak, Edip Yükselin kendi zannıdır. Çünkü Kuran'da ''Cinsel ilişkiye girince yıkanın'' yazmaz. ''Cünüp olunca temizlenin'' (Maide 6) yazar. Cünüp olmak ise vücuttan meni çıkmasıyla olur. Cünüp olmak için cinsel organdan meni çıkması lazımdır. Bu meni'nin nasıl çıktığının bir önemi yoktur. İster elle tatmin yöntemiyle olsun, isterse karşı cinsle cinsel ilişkiye girmekle olsun, önemli olan meni'nin vücuttan atılarak çıkmış olmasıdır. ''Artık insan neden yaratıldığına baksın. Atılan bir sudan yaratıldı'' [Tarık 5-6] ''Kendisi dökülen meniden bir sperm değil miydi?'' [Kıyame 37] ayetinde bahsedilen meni vücuttan çıkınca cünüp olunur. ''...Eğer cünüp olduysanız derhal temizlenin...'' [Maide 6] ''.. boy abdesti alana kadar namaza yaklaşmayın..'' [Nisa 43] ayetinde vücudundan meni çıkan kişinin banyo yapması istenmiştir.




Sonuç: Edip yüksel sünnilerin hipnozundan kurtulmak için dinlenebilir ama daha fazlasına gerek yoktur çünkü yıllardır hep aynı konularda takılı kalmış ve dini konularda derine inememiştir. Mantık ve felsefe diyerek; çıplak namaz kılmak, kabeye put demek, manstürbasyonun cünüp etmediğini söylemek gibi hatalara düşmüştür. Kime göre neye göre mantık? Bizim mantığımız Allah'ın mantığıyla aynı olmak zorunda, o yüzden ayetleri eğip bükmeden teslim olmak gerekir. İslamı desitlere ve ateistlere sevdirmek için tahrifat yapmaya gerek yok.

2 yorum:

  1. 1-Çıplak namaz kılmak konusunda ki sözleri kuran müslümanlığına yakışmayan niteliktedir. Çırılçıplak namaz kılınabileceğini savunan Edip Yüksel, kuranda bahsi geçen ilk insanların yasak meyveyi yedikten sonra oluşan çıplaklığını yapraklar ile gizlediğini unutmuş gibi konuşmaktadır. Hz. Adem ve eşi Allah'ın huzurundayken utanıp yapraklar ile avretini kapattılar. ''Bunun üzerine ikisi de ondan (o ağaçtan) yediler. O zaman ikisinin de edep yerleri kendilerine açıldı. Cennet yapraklarından üzerlerine örtmeye başladılar. Ve Âdem, Rabbine asi oldu, böylece azdı.''(Taha/121) Namaz kılmakta Allah'ın huzurunda bulunmak olduğuna göre nasıl oluyor da anadan üryan namaz kılınabiliyor edip?

    --- Selam. Taha 121 ayetini delil getirmişsiniz ancak ayette edep yerleri kendilerine açıldı, bu sebeple örtündüler vurgusu var. Allah'ın huzurunda rutin hayatta ister istemez çıplak kalıyorsun zaten. Burada Allah edep yerlerini gördüğü için bir utanma söz konusu değil.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Allah'ın huzurunda derken namazdan bahsediyoruz. Namaz kılarken giyinik olmak gerekir. İlk insanlar da avret yerleri açılınca yaprak ile kapattılar. (Taha/121) Oranın kapalı olması şart.

      Sil

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?