Kuran müslümanlığı hakkında bilgiler

El kesme ayeti - Maide 38 Tefsir

hırsızın elini kesmek

El kesme ayetini görenler düşünce bakımından üçe ayrılıyor. Birisi ''Allah elini kesin diyorsa koparıp atılır'' diyor. İkincisi ''El kesmek mecazdır, gücünü kesmek kast ediliyor'' diyor. Üçüncüsü ''El kesmek kökünden koparmak değil yarmaktır, konuyla ilgili ayete bakılır'' diyor. Bunlardan hangisinin doğru olduğunu anlamak için Maide Suresi 38.ayeti inceleyeceğiz.

Hırsızlık; ekonomik değeri olan şahsi veya ticari malın, gizlice veya zor kullanarak çalınması, gönül rızası olmadan gasp edilmesi demektir. Mal ve can dokunulmazlığı İslam'ın birinci şartıdır. Helal ticaretin temeli, gönül rızasıyla yapılan mal veya hizmet satışına dayalıdır.

''Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda (hırsızlık, rüşvet, faiz, kumar gibi) bâtıl yollarla yemeyin. Ancak karşılıklı rızaya dayalı ticaret olursa başka. Nefsinizi öldürmeyin. Şüphesiz Allah size karşı merhametlidir.'' [4/ Nisa Suresi 29]

Bâtıl yollar ile mal yiyenler haram yedikleri için kendilerini öldürmüş olurlar. Kendini öldürmek ise ahiret hayatını mahvetmek demektir. Yedikleri her haram aslında karnına ateş doldurmaktır. Dünyada haram yiyenler kıyamet günü cehennem ateşine maruz kalır çünkü kul hakkı sebebiyle günahlar ağır gelir. Sahibinin izni olmadan çalınan her mal, hırsıza bumerang gibi dönecek bir günahtır. Öyleyse hırsızlık hem faydasız bir ameldir hem de mağdura büyük zulümdür. Aynı anda hem topluma karşı hem Allah'a karşı suç işlemiş olursunuz. Bu yüzden dünyevi cezası da vardır.

وَالسَّارِقُ وَالسَّارِقَةُ فَاقْطَعُٓوا اَيْدِيَهُمَا جَزَٓاءً بِمَا كَسَبَا نَكَالاً مِنَ اللّٰهِۜ وَاللّٰهُ عَز۪يزٌ حَك۪يمٌ

VE ES SARİQU
: hırsız erkek. VE ES SARİQATU: ve hırsız kadın. FAQDEU: artık kesin. EYDİYE HUMA: ikisinin elleri. CEZAEN: bir ceza, karşılık olarak. BİMA: şeyle, sebebiyle. KESEBA: kazandılar, işlediler. NEKALEN: caydırıcı işkence. MİN ALLAHİ: Allah’tan. VE ALLAHU: ve Allah. AZİZUN: üstün, saygın. HAKİMUN: hikmetli, hikmetli hüküm veren.

Hırsız erkek ve hırsız kadın! Artık kesin ikisinin ellerini. Kazandıkları sebebiyle, Allah’tan caydırıcı bir ceza olarak. Allah üstündür, hikmetli hüküm verendir. [5/ Maide Suresi 38]

1- SÜNNİLERE CEVAP!

İddia: Kuran detaylı bir kitap olmadığı için sadece ''hırsızın kolunu kesin'' diyor. Kolun nereden kesileceğini ve hangi hırsızlıkta kesileceğini söylemiyor. Bunu hadisi şeriflerden öğreniyoruz. Peygamberin görevi Kuran'ı açıklamak olduğu için onun hadisleriyle amel etmeliyiz.

A) El nereden kesilir?

Kuran'ı açıklayanın Allah olduğu Hud Suresi 1 ve 2.ayetlerde geçer. Öyleyse hırsızın elinin nasıl kesileceğini de açıklamış olması gerekir. Böylesine önemli ve geri dönüşü olmayan bir şeriat cezasında bizi zanna dayalı rivayetlere sevk etmesi düşünülemez. Başkalarına kulluk etmeyelim diye tefsiri kendisi yapmıştır. Öyleyse bize düşen onun açıklama metoduna ulaşmak için ayetlerin bağlantısını doğru şekilde kurmaktır.

Parmaklardan omuzlara kadar olan kısmı kapsayan ama genelde bilekten parmaklara kadar olan eli anlatan Eydiy: eller kelimesi Maide 38.ayette geçmesi sebebiyle sünniler ''kol nereden kesilir? bilekten mi, dirsekten mi?'' diye sorarlar. Eydiy kelimesinin parmaktan omuza kadar olduğunu abdest ayetinde de görebiliriz.  Maide 6.ayette اَيْدِيَكُمْ Eydiye kum (Elleriniz) olarak geçen Eydiy: eller kelimesinden sonra  اِلَى الْمَرَافِقِ İla el merafiqi (dirseklere kadar) diyerek sınırı belirtmiştir. Öyleyse el kesme ayetinin de sınırını belirten bir ayet bulmak lazımdır.

El nasıl kesilir diye Kuran'a sorduğumuzda Yusuf kıssasıyla karşılaşırız. Yusuf aleyhisselam'ı gören kadınlar hayranlıkla bakakalmış, ellerindeki meyveyi unutarak bıçakla ellerini kesmişlerdir.

Şehirde (dedikoducu) kadınlar dedi: ‘’Azizin hanımı delikanlısını ayartmaya çalışmış. Belli ki ona abayı yakmış. Gerçekten biz onu açık bir sapıklık içinde görüyoruz. ’’Bunun üzerine (Züleyha) onların hilesini işitti. Onlara (davetiye) yolladı ve onlar için yaslanacakları oturma yeri hazırladı. Onlardan her birine bıçak verdi ve (Yusuf'a): ‘’karşılarına çık’’ dedi. Böylece onu gördükleri zaman çok büyüttüler ve (meyveyi unutarak) ellerini kestiler; ''Haşa! Bu bir beşer olamaz, bu ancak asil bir melektir.'' dediler. [12/ Yusuf Suresi 30-31]

5:38 ayette geçen فَاقْطَعُٓوا اَيْدِيَهُمَا FAQDAU EYDİYE HUMA (Kesin ellerini ikisin) ifadesi 12:31 ayette قَطَّعْنَ اَيْدِيَهُنَّ QADDE'NE EYDİYE HUNNE (kestiler ellerini onlar) olarak geçer. İki ayetin ortak noktası elin kesilmesidir. 12:31 ayette el kesmenin tarifi yapılmıştır. Günlük hayatta da yemek yaparken ''elimi kestim'' deriz. Karşımızdaki kişi ''ne kadar derinden kestin?'' diye sorar, kökünden koparıp attığımızı anlamaz. İşte bunun gibi el kesme cezası da bilekten koparmak değil, baş parmakla işaret parmağı arasına derin bir yara açmaktır, Allahu alem.

Eğer el kesmek bilekten koparıp atmak olsaydı; hırsızlık yapan kişi tövbe ederek ıslah olsa bile sağ eli olmadan hayatına devam edecek, yemek yerken zorlanacak, sol eliyle yemeye mahkum kalacak, abdest alırken zorlanacak, secde ederken zorlanacak, iş bulmakta zorlanacak, pişman olmasına ve kendini düzeltmesine rağmen ömür boyu sakat yaşayacaktır. Allah'ın bahsettiği kesme yönteminde ise hayatı boyunca ibretle bakacağı bir yara izi olacak, hayatına devam edebilecektir. Zina cezasında olduğu gibi şahitler önünde eli yarılacak, haberlerde izleyen insanlara caydırıcı olacaktır. Ayrıca çaldığı malın değeri kadar tazminat ödeyecek, mağdurun halinden anlayacak, empati yeteneği gelişecektir.

B) Hangi hırsızın eli kesilir?

El kesmeyi gerektiren hırsızlık suçunu da Yusuf kıssasından örnekle anlayabiliriz. Yusuf aleyhisselam kardeşi Bünyamini yanında tutabilmek için onun çantasına melikin su tasını koymuştu. Bulana ise bir deve yükü buğday vaad etmişti. ''Dedi: Melikin su tası kayboldu. Onu kim getirirse bir deve yükü var. Ben buna kefilim.'' [12/ Yusuf Suresi 72] Yedi yıllık kıtlık dönemini yaşarken bir deve yükü buğday altın değerindeydi. Buradan anlıyoruz ki çalınan mal değerli olmalıdır. Yani ekmek, ciklet, yumurta gibi ufak tefek şeyler çalanların eli kesilmez. Ufak tefek şeyler çalanlar iki katını mal sahibine öderler. Parası olmadığı için almış ise ona zekat verilir, iş bulmasına yardım edilir.

Günümüzdeki değerli mallar ise kilit vurulan herşeydir. Kapısında kilit olan bir mekana girmek, evdeki eşyaları, bilezikleri, teknolojik aletleri, iş yerindeki malları, bağlı bir bisikleti, park halindeki arabayı veya arabanın teybini, bilgisayardaki projeyi, depodaki malları, kapkaç vb suçlar el kesmeyi gerektirir çünkü can ve mal dokunulmazlığını çiğnemiştir. Peygamberimiz zamanındaki değerli eşyalar ise kılıç, kalkan, zırh gibi savaş aletleri ve güdülen hayvanlardı.

2) SÖZDE KURANCILARA CEVAP!

İddia: ''El kesmek mecazdır, gücünü kesin demektir. Hırsızlık yapmadan önce önlem alınırsa hırsızın eli kesilmiş olur. Hem ayette ''ikisinin elleri'' yazıyor. Arapçada çoğul üçten başlıyor, bir insanın üç tane eli olmadığına göre mecaz olduğu anlaşılıyor. Bir sonraki ayette ise tövbe edenleri Allah'ın bağışlayacağı söyleniyor. El koparıldıktan sonra tövbe etmenin ne anlamı var?

A) Mecaz iddiasına cevap!

Maide Suresi 38.ayette olay vuku bulmadan önce önlem almaktan bahsedilmez. لسَّارِقُ Sariqu (Hırsız) kelimesi suçu ispat edilen hırsız için kullanılır. Demek ki kanıtlar bulundu ve suçu sabit oldu. Ayrıca  ayetteki‘’Kazandıkları sebebiyle Allah’tan caydırıcı bir ceza olarak’’ ifadesi de hırsızlık yapılmış olduğuna dikkat çeker. Ceza kelimesi de bir amelin karşılığıdır. Dolayısıyla ayetin içeriği mecaz olarak anlamaya hiç müsait değildir. Mecaz olsaydı ''hırsızlıktan elini kesin'' yazması gerekirdi.

Ayrıca gücünü kesmek kast edilseydi bizzat güç kelimesi de kullanılabilirdi. Kökü y-d-y olan اَيْدِيَ (Eydiye: eller) kelimesi değil, kökü e-y-d olan اَيْدِ (eydi: güç, destek) kelimesi geçebilirdi. Arasındaki fark birinin sonunda يَ (ye) harfi olmasıdır. Türkçe'deki ''TEYİD'' (destekleme, kuvvetlendirme) kelimesi de ''eyd'' kökünden gelir.

B) 3 elimiz yok iddiasına cevap!

اَيْدِيَهُمَا Eydiye huma (ikisinin ellerini) ifadesi bir insanda üç tane el olduğu anlamına gelmez çünkü وَالسَّارِقُ وَالسَّارِقَةُ Ves sariqu ves sariqatu (Hırsız erkek ve hırsız kadın) ifadesi hırsızlık yapmış erkekler ve kadınlar anlamına gelir. Örneğin; ''Allah'a tövbe etseniz, çünkü ikinizin de kalpleri kaydı.. (66:4) ayetinde bir insanda üç kalp olmadığı halde ‘’kalpleri’’ denmiştir. Öyleyse ‘’elleri’’ kelimesi de üç elimiz yok diyerek mecaz yapılamaz.

C) Tövbe meselesi

Artık kim yaptığı zulümden sonra tövbe eder ve ıslah olursa böylece Allah onun tövbesini kabul eder. Çünkü Allah bağışlayandır, merhamet edendir. Bilmez misin ki göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Dilediği kişiye azap eder ve dilediği kişiyi mağfiret eder. Allah her şeye muktedir olandır. [5/ Maide Suresi 39-40]

Ayette tövbeyi Allah'ın bağışlayacağı söylenir yani insanları ilgilendiren bir durum değildir. Kişi ıslah olupta helal kazanca yöneldiği zaman eski günahlarını Allah'ın affedeceği bildiriliyor. Yakalandığı zaman eli bıçakla yarılmalıdır ki bir hatıra kalsın ve aklına hırsızlık geldiği zaman vaz geçsin. Dinde hırsızlık cezası elin yarılmasıdır, Allah en doğrusunu bilir.

Bumudin/30.08.2019

1 yorum:

  1. Firavun, "Ben izin vermeden ona iman mı ettiniz? Kuşkusuz o, size sihir öğreten hocanızdır. Kesinlikle ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve sizi hurma ağacının gövdesine asacağım. Ve böylece hangimizin azabının daha şiddetli ve kalıcı olduğunu mutlaka öğreneceksiniz." dedi.
    قَالَ آمَنتُمْ لَهُ قَبْلَ أَنْ آذَنَ لَكُمْ إِنَّهُ لَكَبِيرُكُمُ الَّذِي عَلَّمَكُمُ السِّحْرَ فَلَأُقَطِّعَنَّ أَيْدِيَكُمْ وَأَرْجُلَكُم مِّنْ خِلَافٍ وَلَأُصَلِّبَنَّكُمْ فِي جُذُوعِ النَّخْلِ وَلَتَعْلَمُنَّ أَيُّنَا أَشَدُّ عَذَابًا Bu ayette varEllerini kesen kadınlar yanlışlıkla kesmiş ama burda Allah bir ceza olarak dediğine göre bu ayet uygulanması gerekir﴿ Allah’a ve peygamberine karşı savaşanların ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışanların cezası ancak ya öldürülmeleri veya asılmaları yahut el ve ayaklarının çapraz olarak kesilmesi ya da bulundukları yerden sürgün edilmeleridir. Bu, onların dünyada uğradıkları aşağılayıcı cezadır. Âhirette ise onlar için büyük bir azap vardır.
    ﴾34﴿ Ancak onları yenip ele geçirmenizden önce tövbe edenler müstesna! Biliniz ki Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.Bu ayet Maide 33 34 hırsızlık ayetinin devamıYani suçlar ve cezalar beraber açıklanmış.hukum verirken lütfen ayetlerin siyak ve sibagina dikkat edin.hirsizin eli evet kesinlikle kesilecektir.eger dirsekten itibaren kesilmiş olsaydı Maide 6 daki gibi Allah açıklardi.o hâlde kesilecek yer bileğe kadardır.

    YanıtlaSil

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?