İnsanları kandırma aracı olarak kullanılan yalanlardan birisi de ölülerle görüşüp fikir alışverişi yapmaktır. Özellikle hoca efendiler, tarikatlar peygamberle görüştüklerini söyleyip her türlü yalanı insanlara sunmaktadır. Bir örneğini yakın tarihte gördüğümüz halde insanlar halen hoca efendilerin peygamberle görüştüğü yalanını gerçek sanmaktadır.
Fethullah Gülen, insaları kandırırken peygamberle görüştüğünü söylemişti.
Örnek 1: “Niceleri vardır ki, kurb-i huzura müşerref olurlar, doğrudan doğruya iltifat görürler, selam verir selam alırlar, oturur orada sohbet ederler, Resûl-i Ekrem’le konuşup hemdem olup sohbet edenler arasında bulunduk ya Rabbi. Selam verip alanlar arasında bulunduk!” (03.11.1978 - Hac 3, dk. 01:12:00 video)
Örnek 2:“Allah bize olan lütuflarını rüyalar yoluyla lütfediyor veya bazı saf gönüller sayesinde “yakazalar” vasıtasıyla içimize akıtıyor, başta Efendimiz olmak üzere birçok sahabe, evliyâ ve mukarrabinle görüştürüp buluşturuyor.” (Gülen, Prizma 1, Zaman Gazetesi Yayınları, İstanbul 1997, s. 205)
Nakşibendi Tarikatının şeyhi Mahmutustaosmanoğlu da peygamberle görüştüğü yalanını söylemektedir.
''Ruhul Furkan tefsirinin benzeri yoktur. Bunu okuyan kişinin diğer tefsirleri okuması gerekmez. Ruhul furkan Tefsirini yazmayı bize Resulullah (Hz. Muhammed) emretti. Bu tefsirde yazılanların her biri peygambere arz edilmiş ve onun onayıyla yazılmıştır. Birisi zuhuratta gördü, onu bize resulullah yazdırdı.'' (Mahmut Ustaosmanoğlu - Özlü Sözler kitabı, sayfa 84)
Görüldüğü gibi ikisi de insanlara peygamberle görüştüğünü söylüyor. Fethullah'ın terör örgütü lideri olduğu ortaya çıktı. Mahmut Ustaosmanoğlu da aynı yöntemleri kullanıyor. Kuran'da peygamberle görüşmenin mümkün olmadığını, ölen insanların dünyadan kopup gittiğini bildiren apaçık bir ayet vardır.
Maide suresi 117: Onlara bana emrettiğinden başka birşey söylemedim: ''Benim de rabbim sizin de rabbiniz olan Allah'a kul olun'' (dedim.) Onların arasında bulunduğum sürece üzerlerinde şahit idim. Fakat sen beni vefat ettirince sen oldun onları gözetleyen, ve sen her şeye şahit olansın.
Ayette görüldüğü gibi Hz. İsa öldükten sonra dünya ile bağı kopmuş ve ahirette Allah'a hesap verirken ümmetinin kendisini rab edindiğinden haberi olmadığını söylüyor. Hz. İsa dünyadakilerin ne yaptığını bilmiyorsa Hz. Muhammed de bilemez. Çünkü resuller de beşerdir. ''Ben ancak sizin gibi bir beşerim...'' (Fussilet 6, Kehf 110) Resuller de diğer insanlar gibi kıyamet günü uyanacaklardır ve sadece bir gün uykuda kaldıklarını hissedeceklerdir. Bunun örneği Kuran'da şöyle geçer: ''Birbirlerine sorsunlar diye onları uyandırdık. İçlerinden biri: ‘Ne kadar kaldınız?’ diye sordu. ‘Bir gün, belki de daha az kaldık’ diye cevap verdiler.''(Kehf suresi 19) Ashabı kehf gençleri 309 yıl ölü kalmış ve dirildiklerinde 1 gün uyuduklarını sanmışlardır. Diğer örnek ise 100 yıl ölü kalan adamın dirildikten sonra 1 gün uyuduğunu sanmasıdır. Bu örnek kuran'da şöyle geçer: ''Şuna da bakmaz mısın? O, tavanları çökmüş ve duvarları üzerlerine yıkılmış bir kente uğramıştı da ‘Allah burayı ölümünden sonra nasıl diriltecek?’ demişti. Bunun üzerine Allah onu orada yüz yıl ölmüş halde bıraktı, sonra kaldırdı ve ‘Ne kadar kaldın?’ diye sordu. O da ‘Bir gün, belki de bir günden az kaldım.’ dedi. Allah buyurdu ki: ‘Hayır, tam yüz yıl kaldın...(Bakara suresi 259) Ayette görüldüğü gibi yüzlerce yıl ölü kalanlar dirilince sadece 1 gün uyuduklarını zannediyorlar. Resuller de insan olduğuna göre onlar da kıyamet günü dirilince 1 gün ölü kaldığını hissedecek ve dünyadan haberleri olmadığını söyleyeceklerdir. Tasavvufçuların ''peygamberle görüşüyoruz, peygamberden ders alıyoruz, peygamber Türkçe olimpiyatına geldi'' gibi iddiaları külliyen yalandır. Resulümüz ölmüştür: ''(Resulüm) Muhakkak ki sen de öleceksin ve muhakkak ki onlar da ölecekler.'' (Zumer suresi 30)
Fethullah Gülen, insaları kandırırken peygamberle görüştüğünü söylemişti.
Örnek 1: “Niceleri vardır ki, kurb-i huzura müşerref olurlar, doğrudan doğruya iltifat görürler, selam verir selam alırlar, oturur orada sohbet ederler, Resûl-i Ekrem’le konuşup hemdem olup sohbet edenler arasında bulunduk ya Rabbi. Selam verip alanlar arasında bulunduk!” (03.11.1978 - Hac 3, dk. 01:12:00 video)
Örnek 2:“Allah bize olan lütuflarını rüyalar yoluyla lütfediyor veya bazı saf gönüller sayesinde “yakazalar” vasıtasıyla içimize akıtıyor, başta Efendimiz olmak üzere birçok sahabe, evliyâ ve mukarrabinle görüştürüp buluşturuyor.” (Gülen, Prizma 1, Zaman Gazetesi Yayınları, İstanbul 1997, s. 205)
Nakşibendi Tarikatının şeyhi Mahmutustaosmanoğlu da peygamberle görüştüğü yalanını söylemektedir.
''Ruhul Furkan tefsirinin benzeri yoktur. Bunu okuyan kişinin diğer tefsirleri okuması gerekmez. Ruhul furkan Tefsirini yazmayı bize Resulullah (Hz. Muhammed) emretti. Bu tefsirde yazılanların her biri peygambere arz edilmiş ve onun onayıyla yazılmıştır. Birisi zuhuratta gördü, onu bize resulullah yazdırdı.'' (Mahmut Ustaosmanoğlu - Özlü Sözler kitabı, sayfa 84)
Görüldüğü gibi ikisi de insanlara peygamberle görüştüğünü söylüyor. Fethullah'ın terör örgütü lideri olduğu ortaya çıktı. Mahmut Ustaosmanoğlu da aynı yöntemleri kullanıyor. Kuran'da peygamberle görüşmenin mümkün olmadığını, ölen insanların dünyadan kopup gittiğini bildiren apaçık bir ayet vardır.
Maide suresi 117: Onlara bana emrettiğinden başka birşey söylemedim: ''Benim de rabbim sizin de rabbiniz olan Allah'a kul olun'' (dedim.) Onların arasında bulunduğum sürece üzerlerinde şahit idim. Fakat sen beni vefat ettirince sen oldun onları gözetleyen, ve sen her şeye şahit olansın.
Ayette görüldüğü gibi Hz. İsa öldükten sonra dünya ile bağı kopmuş ve ahirette Allah'a hesap verirken ümmetinin kendisini rab edindiğinden haberi olmadığını söylüyor. Hz. İsa dünyadakilerin ne yaptığını bilmiyorsa Hz. Muhammed de bilemez. Çünkü resuller de beşerdir. ''Ben ancak sizin gibi bir beşerim...'' (Fussilet 6, Kehf 110) Resuller de diğer insanlar gibi kıyamet günü uyanacaklardır ve sadece bir gün uykuda kaldıklarını hissedeceklerdir. Bunun örneği Kuran'da şöyle geçer: ''Birbirlerine sorsunlar diye onları uyandırdık. İçlerinden biri: ‘Ne kadar kaldınız?’ diye sordu. ‘Bir gün, belki de daha az kaldık’ diye cevap verdiler.''(Kehf suresi 19) Ashabı kehf gençleri 309 yıl ölü kalmış ve dirildiklerinde 1 gün uyuduklarını sanmışlardır. Diğer örnek ise 100 yıl ölü kalan adamın dirildikten sonra 1 gün uyuduğunu sanmasıdır. Bu örnek kuran'da şöyle geçer: ''Şuna da bakmaz mısın? O, tavanları çökmüş ve duvarları üzerlerine yıkılmış bir kente uğramıştı da ‘Allah burayı ölümünden sonra nasıl diriltecek?’ demişti. Bunun üzerine Allah onu orada yüz yıl ölmüş halde bıraktı, sonra kaldırdı ve ‘Ne kadar kaldın?’ diye sordu. O da ‘Bir gün, belki de bir günden az kaldım.’ dedi. Allah buyurdu ki: ‘Hayır, tam yüz yıl kaldın...(Bakara suresi 259) Ayette görüldüğü gibi yüzlerce yıl ölü kalanlar dirilince sadece 1 gün uyuduklarını zannediyorlar. Resuller de insan olduğuna göre onlar da kıyamet günü dirilince 1 gün ölü kaldığını hissedecek ve dünyadan haberleri olmadığını söyleyeceklerdir. Tasavvufçuların ''peygamberle görüşüyoruz, peygamberden ders alıyoruz, peygamber Türkçe olimpiyatına geldi'' gibi iddiaları külliyen yalandır. Resulümüz ölmüştür: ''(Resulüm) Muhakkak ki sen de öleceksin ve muhakkak ki onlar da ölecekler.'' (Zumer suresi 30)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?