Kuran müslümanlığı hakkında bilgiler

Hangi meali okumalıyım? Kuranı anlamak için arapça öğrenmek şart mı?

Kuran

Kuranı anlamak için yapılması gerekenler!


Allahın vahyi son kutsal kitap Kuran-ı Kerim, İnsanlığın ışık kaynağı ve karanlıktan aydınlığa çıkaracak tek yol gösterici. Öyleyse bu kitabı anlamadan ne dindar olmak mümkün ne hurafelerden kurtulmak mümkün, ne de cenneti ummak mümkün. Dünya ve ahiret saadeti için Kuranı anlayarak okumak şart. Peki Kuranı anlamak için ne yapmalıyız? Kuranı anlamak için arapça öğrenmek şart mı? Gelin bu soruların cevabını ayetlerden öğrenelim.

1- Öğrenmeye açık olmak!

Kuranı anlamak için yapılacak ilk şey onun "her şeyi açıklayan" (16:89), "ayrıntılı" (6:114), "öğüt için kolaylaştırılmış" (54:17) bir kitap olduğunu kabul edip "Kuran anlaşılmazdır, zordur, detaylı değildir" diyenlerin yaptığı tahrifatı aklımızdan silmektir. Eğer onlara inanıpta "ben kim Kuranı anlamak kim" diye düşünürseniz en başından kendinizi kapatmış olursunuz. Yani perdeyi kapatırsınız sonra da neden odama ışık gelmiyor diye düşünürsünüz. Algı perdesini kapatanlar da Kuran ışığını göremezler ve karanlıklardan aydınlığa çıkamazlar. Oysaki "Allah iman edenlerin velisidir, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Kafirlerin velisi ise tagut'tur, onları aydınlıktan karanlıklara çıkarır. İşte onlar ateş halkıdır, orada kalıcıdırlar. [2/Bakara 257] Aydınlığa çıkabilmek için Allah'a iman, tagutu inkar etmek lazımdır. Tagut ise batıl ideolojiler, hurafeler, insi ve cinni şeytanlardır. Allah'a iman ettiğinin göstergesi ise Kurana uygun yaşamaktır. Şimdi Kuranı anlamak için ne yapmalıyız sorusuna devam edelim.

2- Dinleyebilmek

Kuranı anlamak için sakince dinlemek ve öğrenmeye istekli olmak lazımdır. Kuranı işitince "bırak o ayeti, bana ayet okuma" diyenler gibi davranırsak hiçbir zaman Kuranı anlayamayız. Allah ise şöyle buyurur: "Kuran okunduğu zaman susup dinleyin, umulur ki rahmete nail olursunuz." [7/Araf 204] Bundan 1440 yıl önce de müşrikler şöyle diyordu: "İnkar edenler dedi: ''Bu Kuranı dinlemeyin, o esnada yaygara çıkarın, belki üstün gelirsiniz" [41/Fussilet 26] Yani bozuk itikada sahip olanlar Kuranın işitilmesini hiç istemezler, ellerinden geldiği kadar engellemeye çalışırlar. Bazen gürültü yaparlar bazen de bırak o ayeti derler. Bir kesim de "Ayetlerden habersiz yaşarsam sorumluluk almama gerek olmaz" diye yanlış bir kanıya sahiptir. Oysaki öğrenme fırsatı olduğu halde cahil kalmayı seçmiştir ve bunun kıyamet günü bahane olarak sunulması kabul edilmez. Bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp, hele ki her bilginin bir tık kadar uzak olduğu teknoloji çağında.

3- Düşünebilmek

Kuranı dinledikten/okuduktan sonra eski bilgilerimizle kıyaslama yapmalıyız. Acaba bu işittiğim ayetler benim inancımla çelişiyor mu? Benim kulaktan dolma bilgilerim yada bana hadis diye sunulan şeyler vahiyle uyumlu mu? Bu düşünce aşaması insanın kendisiyle yüzleştiği en önemli aşamadır. Birçok insan düşünme aşamasına gelince eski bilgilerini yenilemekten korktuğu için yada inancını yitirip dinden çıkmaktan korktuğu için ayetlerle yüzleşemez. Allah ise şöyle buyurur: "Halen Kuranı iyice düşünmezler mi? Yoksa kalpleri üzerinde kilitler mi var?" [47/Muhammed 24] Düşünmeyen insan ise güdülen koyun misali ordan oraya savrulur, hurafelere mahkum olur.

4- Tertil üzere okumak!

Kuranı anlamak için nasıl okumalıyız sorusuna da "..Ve Kuranı tertil üzere oku." (73:4) ayetini gösterebiliriz. Tertil okuması yavaşça ve anlayarak okumaktır. Konuyu anlamak ve zihin dünyamıza yerleştirmek için acele etmeden yavaş geçmek gerekir. Bir cümle okuyup manzarayı gözünde canlandırmak, diğer cümleyi okuyup o anı hissetmeye çalışmak tertil üzere okumaktır. Kuranı anlamak için bu şekilde içselleştirme yapılabilir. Okumaya devam ettikçe göreceksiniz ki ayetler birbirini açıklıyor, soruların cevabı ileride karşımıza çıkıyor.

5- Anladığı dilde okumak!

"Böylece onu senin lisanınla kolaylaştırdık ki onunla sakınanları müjdeleyesin ve onunla direnen bir kavmi uyarasın." [19/Meryem 97]
"Onu yabancı bir dilde Kuran yapsaydık elbette şöyle derlerdi: "Onun ayetler izah edilseydi ya, arap olana yabancı bir dil mi?" Deki: "O iman edenler için hidayet ve şifadır. İman etmeyenlerin ise kulaklarında ağırlık vardır, o (Kuran) onlara körlüktür. Onlara uzak bir mekandan sesleniliyor." [41/Fussilet 44]

Yabancı bir metni anlamanın üç yolu vardır. 1- O dili öğrenmek 2- online çeviri yapmak yada tercüman tutmak 3- daha önce çevrilmiş metni okumak. Kuran arapça indiği için araplar tercümana gerek duymamıştır. Biz Türkler ise arapça bilmediğimiz için tercümana ihtiyaç duyarız ve farklı mealler okuruz. Elbette Kuranı anlamak için ilk aşamada arapça öğrenmek şart değildir ama daha derin anlamları keşfetmek ve zengin anlamlı kelimelerin cümle içinde nasıl kullanıldığını anlamak, hatalı mealleri tespit edebilmek için arapça öğrenmek faydalı olacaktır. Aksi halde meal yazarlarının anlayışına ve kelime haznesine mahkum kalınır. Arapça öğrenmek kişiye artı değer katan bir zenginliktir, heleki kutsal kitabımız arapça olarak inmişken "arapça öğrenmeye gerek yok" demek çok yanlıştır ve dil öğrenmeyi kötülemektir. Arapça öğrenmeye gerek yok diyenler aslında sizi cahil bırakmak istiyor demektir. Bir lisan bir insan iki lisan iki insan diye boşuna dememişler.

Arapça öğrenmeye karşı çıkanların yanlış söylemleri

İlk okuldan liseye kadar ingilizce dersi görmeye ses çıkarmayan bazı insanların söz konusu arapça olunca itiraz ettiğini görürsünüz. Bunun sebebi ırkçılık mıdır yoksa Kuranın anlaşılmasını istememeleri midir bilinmez ama arka planda kötü niyet olduğu besbelli. Normal bir insan arapça öğrenmeye neden karşı çıksın ve kendini küçük düşürecek şu söylemlerde bulunsun:

İddia 1- "Arapça öğrenmekle olsaydı Kuranı en iyi araplar anlardı" iddasını dile getirenlerin düşünmemediği bir konu var ki o da arapların çoğunun Kuran müslümanlığını benimsemeyip sünniliği benimsemiş olmalırıdır. Sünnilik ön planda olunca Kuranı anlamaları da beklenemez çünkü sünnilere göre Kuran hiçbir detay vermeyen, dini açıklamayı elçiye bırakan, sevap kazanmak için okunup yükseğe kaldırılan kutsal bir kitap. Dini açıklamak elçiye kalınca onun adına düzülen rivayetleri ve mezhep görüşlerini kaynak ediniyorlar ve hiçbir zaman Kurana sıra gelmiyor. Kuran ise dini konuları açıklayan, bizi hacıya hocaya mahkum etmemek için Allah tarafından tefsir edilmiş bir kitap. İşte böyle bir kutsal kitaptan haberleri bile olmayınca arapça bilmeleri bir işe yaramıyor. Dinini öğrenmek için okumadıkları bir kitabı anlamaları beklenemez.

İddia 2- "Kuran arapça değil rabçadır, farklı dillerden kelimeler vardır, arapça öğrenerek Kuranı anlayamazsınz" iddiası da nadiren de olsa görebileceğiniz bir söylemdir. "Anlayın diye arapça indirdik"(12:2, 43:3) ayetini ve "başka dilde indirseydik arap olana yabancı dilde bir kitap mı derlerdi"(41:44) ayetini görmezden gelerek Kuranın arapça olmadığını iddia ederler. Bir kuran müslümanı bu ayetleri gördükten sonra "Hım, demek ki Kuran arapça inmiş" demeliyken bu sözde Kurancı özde modernist kesim kelime oyunu yaparak "arapça değil rabça" diyerek müslümanları arapça öğrenmekten alı koymaya çalışmaktadır. Başka dillerden kelimeler olsa bile arapça öğrenerek Kuranı %90 oranında anlayabilirsiniz. Kalan %10luk kısımda takva derecenize göre Allah tarafından ilham edilerek öğrenilecek konulardır.

Papağan ilmiyle konuşuyorlar: Yukarıda gördüğünüz iki iddia da sizi dil öğrenmekten alı koymak için papağan ilmiyle söylenmiştir. Papağan ilmine sahip kişiler bir şey duyunca onu ezberleyip üzerinde düşünmeden yayarlar. Delil olarak sunacakları tek şey kulaktan dolma söylemlerdir. "Arapça bilmekle olsaydı en iyi araplar anlardı" diyen ve "Kuran arapça değil rabçadır, arapça öğrenerek anlaşılmaz" diyenler papağan ilmiyle konuşurlar. Birilerinden duyup papağan gibi tekrar ederek reddiye yaptıklarını zannederler. Böyle kişilerin kibirli olması ve kendini bilgili sanması da cabası. Arapça bilmedikleri gibi öğrenmeye çalışanlar da engellemeye çalışıyorlar ve cahillikle övündüklerinin farkına varamıyorlar.

Nereden başlamalı?

Peki arapça öğrenmek isteyenler işe nereden başlamalı? Kolay arapça öğrenebileceği kaynaklar neler? Piyasada "arapça öğrenmek istiyorum" diyenler için videolar ve kitaplar mevcut. Günümüzde youtube videoları izleyerek bile pek çok konuda eğitim alınabiliyor, arapça öğrenmek konusunda da internet yayınlarından faydalanılabilir. Kitabı eline alıp çayını kahvesini yudumlayarak, kitap kokusunu içine çekerek ders çalışmayı sevenler de olabilir. Onlar için Dr. Necla yasdıman'ın "sıfırdan arapça öğreniyorum" kitabını önerebilirim. Evde, okulda, dershanede arapça dersi yapmak isteyenler sıfırdan arapça öğreniyorum kitabını temin edebilirler. Renkli baskısıyla kolay okuma deneyimi sunan bir kitap. Günlük 1 saatlik çalışmayla 6 ay sonra Kuranı anlayacak hale gelebilirsiniz. Süreyi uzatmak yada kısaltmak sizin azminize bağlı tabi. Azimle koşan duvarı deler.
sıfırdan arapça öğreniyorum


N11 Fiyatı Gör


sıfırdan arapça öğreniyorum


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?