Kuran müslümanlığı hakkında bilgiler

Mezhep gerçekleri | İslamda mezheplerin yeri

mezhepler
Mezhep; bir alime isnad edilen görüşlerdir. Alimden kasıt ayetleri ve hadisleri okuyarak kendi görüşünü sunan hocalardır. Dini verileri inceleyip görüş belirten hocadan sonra talebeleri onun adına mezhepler kurmuşlardır. Özellikle fıkıh konularında binlerce görüş ortaya atmışlar ve bunları kabul etmeyi İslamın şartı saymışlardır. Görüşler çoğalınca eleme yapmışlar, incillerin dörde düşürülmesi gibi mezhepleri de dörde düşürmüşlerdir. Diğer hocaların görüşleri ise "Sapık mezhep" olarak lanse edilmiştir. Sonuçta mezhepler hocaların görüşlerinden oluşan muhtelif yapılardır.

Bir mezhebi kabul etmek veya ret etmek kişiyi müslüman yada kafir yapmaz. İnsan görüşlerinden oluşan mezhepler dindar olmanın şartı değildir. Dinin sahibi olan Allah teala, dinde fırkalaşmaya yol açan bu mezhepleri yasaklamış (30:32), din için gerekli konularda yeterli bilgi verdiğini söylemiştir. (5:101) Kuranı kerim ihtilafı çözmesi için indirilmiş (2:213), hidayet rehberi (45:20) olmuştur. Bu yüzden insanların görüşlerinden oluşan mezheplerin hiç birisi hak olamaz. "Hak rabbinden gelendir, öyleyse sen şüphe edenlerden olma." [3/Ali imran 60, 2/Bakara 147]

İnsanların oluşturduğu ve dinimizde yasak olan mezheplerin her biri; helal-haram, farz-nafil, ceza-ödül, mubah-mekruh gibi konularda birbirine ihtilaf ederler. Bir mezhebe göre haram olan diğer mezhebe göre helaldir. Haramların farklı olması aslında her birini mustakil bir din yapar. Bu yüzden islamın mezhepleri olamaz. İslamın tek mezhebi müslümanlık - müminlik - muttakilik dereceleridir.

Mezheplerin Kurana arzı

1- Kan abdesti bozar mı?
2- Tüğsüz oğlana dokunmak abdest bozar mı?
3- Deve eti yemek abdest bozar mı?
4- At eti yenir mi?
5- Yılan balığı yenir mi?
6- Sırtlan eti yenir mi?
7- Köpek necis midir?
8- Balın zekatı verilir mi?
9- Diş dolgusu abdeste engel midir?
10- Ezan okuyan para isteyebilir mi?
11- Erkek sarı renk giyebilir mi?
12- İpek kumaştan yastık minder yapılır mı?
13- Sakal kesmek haram mıdır?
14- Namaz kılmayanın hükmü nedir?
15- Mürtedin hükmü nedir?
16- İslamda recm var mıdır?
17- Şarap içene kaç değnek vurulur?
18- Kadınlar hakimlik yapabilir mi?
19- El ve yüz avret midir?
20- Darul harbde faiz yenir mi?
21- İmam arkasında fatiha okunur mu?


1- Kan abdesti bozar mı?

Hanefi: Evet. Hanbeli: Hayır. Maliki: Hayır. Şafii: Hayır.

Mezheplerin gereksizliğine en güzel örnek "kan abdesti bozar mı" sorusudur. Hanefi'ye göre bozarken diğerlerine göre bozmamaktadır. Zaten verilecek iki cevap vardır, ya bozar denir yada bozmaz, ikisini de demişler. O zaman nasıl yaparsanız yapın fark etmez. Ne yapsanız birine uyuyor zaten. Diğer konularda aynen böyle, verilecek iki cevabın ikisinide vermişler, ne yapsanız birine uyuyor. Bu basit örnekle mezhep gereksizliği anlaşılabilir, aklını rafa kaldırmamışlar için tabi.

Aklını rafa kaldıranlar ise "peygamber abdest almış sebebini bilememişler, birisi eli kanadığı için tazeledi diğeri kadınla tokalaştığı için tazeledi demiş ve iki mezhep ortaya çıkmış" diye savunurlar. İkisi de zan, karşılarında peygamber varken niye abdest tazelediğini sormamışlarda mezhepleşmekte çare bulmuşlar. Bu konuda ne bir ayet nede peygambere isnad edilen söylenti olmamasına rağmen hüküm konusu haline getirmişlerdir. Tıpkı israiloğullarına emredilen "buzağı kesin" emrine karşı "buzağı hangi renk olacak, kaç yaşında olacak, tarla sürmüş olacak mı" gibi sorularla hüküm üstüne hüküm istedikleri gibi mezhepler de hiç gündemde olmayan konuları bulup önümüze getirerek dine ilave yaparlar. Abdestin bozulması konusunda Kurandan gösterebileceğimiz delil maide 6.ayettir. Bu ayette abdesti bozan haller tuvalete gitmek ve karşı cinse şehvetle dokunmak olarak sayılır. Öyleyse başka abdest bozan haller aramaya gerek yoktur. Ayrıca "namaza kalkınca" dendiği için her namazda abdest tazelemek gerekir.

2- Tüğsüz oğlana dokunmak abdest bozar mı?

Hanefi: Hayır Maliki: Evet Şafii: Hayır Hanbeli: Hayır

Böyle bir soruyu sormak için niyeti bozuk olmak gerekir. Mezhepler "sen ne diyorsun kardeşim, tüğsüz oğlanlara mı gözü diktin şimdi de, bir de abdestim bozulur mu diye soruyorsun, sen önce niyetini düzelt sonra abdest alırsın" diye kızmak yerine soruyu cevaplamışlardır. Demek ki o toplumdaki ahlak normları köse erkeklere şehvet duyanları normal karşılıyordu. Günümüz mezhepçileri de bin yıl önceki algıları günümüze taşıyarak müslümanları hem aklen hem ilmen geri bırakmaktadır. Üstelik bunu âlim ulema kisvesiyle yapmaktadırlar.

3- Deve eti yemek abdest bozar mı?

Hanefi: Hayır Maliki:Hayır Şafii: Hayır Hanbeli: Evet

Abdesti bozan haller konusunda hüküm üstüne hüküm ilave eden mezhepler, kendisiyle alay edenleri de ciddiye alıp "deve eti abdesti bozar mı" sorusuna cevap vermişlerdir. Deve etinin yada başka bir yemeğin abdest ile ne ilgisi olabilir de hüküm istemiş olabilirler? Bunu anlamak mümkün değil, hurafecilerde mantık aramak da mümkün değil.

4- At eti yenir mi?

Hanefi: Haram Maliki: Helal Şafii:- Hanbeli: -

At yemek konusunda da ihtilaf eden mezheplerin birine göre at yemekte sakınca yok. Öyleyse bu mezhebe tabi olanlar karşılarına at eti koyulunca tiksinmemelidir. Peki islam ne diyor bu konuya? Kurana göre atlar binek ve süs olması için yaratılmıştır. "Atlar, katırlar, eşekler ona binmeniz ve süs olması içindir. Bilmediğiniz şeyler de yaratır." [16/ Nahl 8] Atlar çift tırnaklı ve enam cinsi olmadıkları için müslümanların yemek listesinde yoktur. (Oku: Eti yenen hayvanlar)

5- Yılan balığı yenir mi?

Hanefi: Helal, Maliki:- Şafii:- Hanbeli: Haram

Mezhepçilere göre aynı sofradaki iki müslümandan biri yılan balığı yiyerek haram işliyor, diğeri de yılan balığı yiyerek helal işliyor. aynı dine mensup kişiler aynı eylemi yaparak günahkar veya sevapkar olabiliyorlar. Bu nasıl oluyor diye sormayın, mezhep çelişkilerinde her şey mümkün. Mezhepçi olunca ne mantık kalıyor ne akıl nimeti. Allahın "hiziplere ayrılmayın, Allahın ipine hep birlikte yapışın" emrine asi olmanın sonucunda böyle hallere düşülmesi normaldir. Günah işlemenin cezası anlama yeteneğinin alınmasıdır, ne kadar günahtan uzak durulur ve Kurana uyulursa o kadar anlama yeteneği artacaktır. Mezhepçiler ise "alim yanlış içtihad ederse 1 sevap alır, doğru içtihad ederse 2 sevap alır" diyerek yanlışta ısrar etme bahanesi bulmuşlar, yanlışa da sevap biçmişlerdir.

6- Sırtlan eti yenir mi?

Hanefi: Haram Maliki: Helal Şafii: Helal Hanbeli: Helal

Sırtlan yırtıcı ve etçil olduğu için hiçbir zaman müslümanların yemek listesine girmemiştir. İslamda otçul ve enam cinsi hayvanların yendiğine dikkat çekilmiştir. İlk insandan beri yırtıcı hayvanlar yemek listemize girmemiştir. En azından nebilerle muhatap olan milletler yırtıcı hayvan yememişlerdir. Ama mezheplere bakılırsa ava çıkıp sırtlan öldürebilir ve mangal yapabiliriz. (Eti yenen hayvanlar yazımızda detaylar mevcut) Mezheplerin bir tanesinin bile sırtlanı helal olarak görmesi onun yemek listemize sokulmaya çalışıldığını gösterir. Nede olsa dördü de hak/gerçek ilan edilmiştir. Halbuki ihtilaf üzerine ihtilaf eden bu mezheplerin hiç birisi hak olamaz çünkü "hak rabbinden gelendir" (2:147)

7- Köpek necis midir?

Hanefi: Hayır, Maliki:Hayır, Şafii:Evet, Hanbeli: Evet Necis, pis demektir. Kurana göre müşrikler pisliktir. Hayvanlardan da domuzun eti necistir, domuzun şahsı değil domuzun eti pis olduğu için yemek yasak, sağlığa zararlı. Köpek ise insanların dostu. Ashabı kehf gençleri mağaraya saklanırken yanlarında besledikleri köpeği de götürmüşlerdir. Kuranda köpek konusu bu şekilde geçer. Köpeğin necis olup olmamasının sorulma sebebi de kendi dışkısını yemesi ve dokunduğu kaptan yemek yenir mi sorunsalıdır. Hijyen açısından hayvanların ve insanların tabağı ayrı olmalıdır. Hatta herkesin tabağı ayrı olmalı, ortadaki tabağa kaşık sokulmamalıdır. Çünkü bir insanın ağzında bakteri olabilir ve bunu kaşık ile yemeğe bulaştırabilir, yanında yemek yiyenlerden birisi bakterili yerden yiyerek hastalık kapabilir. Başkasının bardağından su içmek de böyledir, dudağında uçuk çıkmış ve bardağa mikrop bulaştırmış olabilir.

8- Balın zekatı verilir mi?

Hanefi: Evet Maliki: Hayır Şafii: Hayır Hanbeli: Evet

Kuran ıvır zıvır konulara girip detayda boğmak yerine genel bir ifade kulanmıştır. "Sana neyi infak edeceklerini soruyorlar, deki: ihtiyaçtan fazlasını" diyerek konuyu özetlemiştir. İhtiyaçtan fazlası demek hasattan sonra bir sonraki hasada kadar kendi ailesine yetecek kadarını alıp fazlasını ihtiyaç sahiplerine hibe etmektir. Bu hasat aylık maaş ise aylık %2.5 kadarını infak etmek gerekir. Yani 1000₺ maaşın 25₺ si Allah yolunda harcanmalıdır. "Onlar darlıkta ve bollukta infak ederler" (Ali imran 134)

9- Diş dolgusu gusle engel mi?

Hanefi: Evet Maliki: - Şafii: Hayır Hanbeli: -

Diş dolgusu yaptırmak diş çürüğü olunca bir gereklilik olur. Gusül abdestinde ise bütün vücut yıkanmalıdır. Dişin yüzeyi ıslandığı için gusle engel değildir. Bunu düşünmeyipte mezheplerden hüküm istemek "açıklanınca hoşunuza gitmeyecek şeyleri sorup durmayın" (5:101) ayetini hatırlatıyor. (Oku: Gusül abdesti nedir)

10- Ezan okuyan para isteyebilir mi?

Hanefi: Hayır Maliki: Evet Şafii: Evet Hanbeli: -Hayır

Allahın dinini yaymak yada namaza çağırırken ezan okumak parayla yapılacak birşey değildir çünkü din bir meslek değildir. Ayrıca din Allah rızası ve sevap için icra edilir. Ezan okuduğu için yada din anlattığı için para isteyenler ise din tüccarı olur. Kişi fakir ise zekat istemesinde sakınca yoktur ama din bir meslek olarak görülmemelidir. Hiçbir peygamber dinden para kazanmamıştır, hepsi de "benim ücretim alemlerin rabbi katındadır" (6:90, 26: 109, 26:127, 26:145, 26:164, 26:180) demiştir.

11- Erkekler sarı renk giyebilir mi?

Hanefi: Haram Maliki: Helal Şafii: Haram Hanbeli: Haram

Renkler Allahın yarattığı güzelliklerden biridir, bir gök kuşağında yan yana dizilmiş temel renkler bulunur. Bu renklerden kıyafetler yapılır, güzel görünmek için giyiniriz. Sarı giymek de erkeklere yakışan bir renktir. Ancak kırmızı ve pembe gibi kadınlara daha çok yakışan renklerden uzak durulabilir lakin pembe erkeğe haramdır denmez, kişi kendine yakışanı giymelidir.

12- İpek kumaştan yastık minder yapılır mı?

Hanefi: Hayır Maliki: Evet Şafii: Evet Hanbeli: Evet

İpek kumaşı erkeklere haram eden mezhepler, ipekten yapılan diğer eşyalara da hüküm getirerek dine ilave üstüne ilave yapmışlardır. Oysa yasak anlamına gelen haramlar Allah'ın saydığı kadardır. Bir şeyin dinen haram olması için onu dinin sahibinin haram etmesi gerekir. İpek kumaşın haram edilmesi ise insanların görüşü olarak çıkmış ve peygambere isnad edilmiştir. Peygamberimizin kendini Allahın yerine koyarak "ipek kumaş dinde haramdır" demesi mümkün değildir. Ancak "bu kadınlara yakışıyor, erkeklerin giymemesini tavsiye ederim" demiş olabilir. Sünniler ise "peygamber de Allah gibi haramkoyar" diyerek onu ilah yerine koyarlar. Peygamberimiz hiçbir zaman "ben de haram koyarım, Allahın hükümleri ayrı benim hükümlerim ayrı" dememiştir.

13- Sakal kesmek haram mı?

Hanefi: Evet, Maliki:Evet, Şafii: Mekruh, Hanbeli:Evet

Mezhepçilere göre erkekler bir tutam sakal uzatmak zorundadır. Aksi halde günah işlemiş olur. Kuranda emredilmeyen bir konuda bile günah uydurmuşlardır. Sakal uzatmak kişinin tercihine bırakılmış, dinen hükmü olmayan serbest konulardan biridir. İsteyen bir tutam sakal uzatır, isteyen eline gelmeyecek kadar kirli sakal uzatır, isteyen hiç uzatmaz sinek kaydı traş olur. Yüz tipine yakışanı yada kendini rahat hissedeceği şekilde sakalına müdahale etme yetkisi kişinin kendine aittir. Mezhepler ise insanların özgürlüklerini elinden aldığı için sakal konusunda da hüküm getirip bu hükme uymayanları mürted ilan edecek kadar sınırı aşarlar. Bu sorunlu zihniyet yetiştirdiği insanları cahil bıraktığı ve akletmeyi kötü gösterdiği için sonuçta "Sen sakalını kesiyorsun, demek ki peygambere uymak istemiyorsun, öyleyse mürtedsin" diyecek dinciler üretir. Mezhepler dindar değil, dinci üretir. Neye niçin inandığını bilmeyen, akletmeyen dincilerin insanlığa hiçbir faydası olmadığı gibi içinde bulundukları toplumu geri bırakarak zarar verirler.

14- Namaz kılmayana ne yapılır?

Hanefi: 3 gün süre verilir, kılmazsa hapiste ölüme terk edilir. Maliki: 3 gün mühlet verilir yine kılmazsa öldürülür. Şafii: 3 gün mühlet verilir yine kılmazsa öldürülür. Hanbeli: 3 gün mühlet verilir yine kılmazsa öldürülür.

Mezheplerin ihtilaf etmediği tek konu öldürmek. Mezhepleri hak ilan edenler asmak kesmekle ilgili hükümleri benzer olanları hak ilan ettikleri için baskı ve zulümle ilgili konularda ihtilaf göremezsiniz. Halbuki Allahın dininde ibadetler zorla yaptırılmaz, müslümanlar gönül rızasıyla huşu içinde namaz kılar. Zaten namazın şartı huşu ile (23:2) kılmaktır. Mezhepçiler ise "ya kılarsın ya ölürsün, seç birini" diyerek yeni bir din getirir. Tek hüküm farkı ile islamdan ayrı bir din konumuna gelir, sonuçta bütün dinlerde Allah inancı vardır ancak hükümler farklıdır. Sünnilik de Kurana zıt hükümleriyle islamdan ayrı bir din olmuştur. Sünnilik dininin mezhepleri dört tanedir. İslam dininin mezhebi yoktur.

15- Dinden dönenlere ne yapılır?

Hanefi: 3 gün mühlet verilir, müslüman olmazsa öldürülür Maliki: 3 gün mühlet verilir, müslüman olmazsa öldürülür Şafii: 3 gün mühlet verilir, müslüman olmazsa öldürülür Hanbeli: 3 gün mühlet verilir, müslüman olmazsa öldürülür

Mezhepleri oluşturanlar öldürmeye çok meraklı olduğu için mürted/dönen kişileri de öldürmek istemişlerdir. Mezhepçilerin mürted anlayışı da sadece islamdan dönenleri kapsamaz, sünnilikten dönenleri de kapsar. Yani "ben sünni değilim artık, Kurana uyacağım" derseniz dinden çıkıyorsunuz. Hangi dinden? Uydurulmuş dinden. İslamda ise insanlar düşünüp taşınıp inancını kendisi belirler, hangisi kfasına yatıyorsa ona iman eder. İnanca müdahale etmek, düşünce özgürlüğünü kaldırmak hiç kimsenin haddine değildir. Allah bile "dileyen iman etsin dileyen inkar etsin" demişken kimin haddinedr "bizim gibi inanmıyorsan katlin vaciptir" demek? Kimsenin haddine olmadığı halde mezhepler ve uydurma hadisler yoluyla baskı ve zulüm ortamı oluşturulmak istenmektedir. Bu mezhepçiler yönetime geçtiği zaman yaptıkları ilk şey namaz kılmayanı öldürmek, sünni olmayanı öldürmek, kadınları çarşafa sokmak gibi baskı ve zulüm işleridir.

16- İslamda recm var mıdır?

Hanefi: Evet, Maliki:Evet, Şafii:Evet, Hanbeli: Evet

İslamda recm konusu kimin peygambere uyduğunu kimin şeytana uyduğunu en net biçimde ortaya koyar. Recmle ilgili öyle hezeyan iddialar vardır ki aklı başında bir insanın bunları kabul etmesi ve savunması mümkün değildir. Mezhepçiler aklı mantığı rafa kaldırıp "akıl değil nakil" dedikleri için recmi savunabilmiştir. Günümüz sünnileri de şeytani bir oyun olan recm meselesi hakkındaki delilleri görmezden gelerek iftiraları savunmaya devam ederler. Bu durum sünniliğin algı kapanmasına ve akıl tutulmasına yol açtığını da gösterir. Şimdi iddialarına bakalım ve nasıl şeytani sözlere iman ettiklerini görelim. Ne diyor bu sünniler? "Kuranda recm ayeti vardı, zina eden yaşlı kadını ve zina eden yaşlı erkeği taşlayarak öldürün yazıyordu ama peygamber vefat edince onun defni esnasında odaya giren bir keçi bu ayetin yazılı olduğu yaprağı yiyerek ortadan kaldırdı. Hz Ömer de halkın ilave yaptı demesinden korkup tekrar ekleyemedi" diyorlar. Her cümlesinde hezeyan dolu bu iddia sünniler için vaz geçilmez rivayetler. Kurana iman eden müminler için ise dini bozmak isteyenlerin uydurduğu hadislerden başkası değil. Neden mi? Azıcık düşünelim. Bir ayetin yazılı olduğu bir nüsha kayboldu ise diğer nüshalara ne oldu? Yada onu tekrar eklemek neden suç olsun? Madem Kuranda vardı ve keçi o yaprağı yedi, tekrar ekle kardeşim, Kuran eksik mi kalsın? Demek ki elimizdeki Kuran eksik kalmış haşa. Bir keçi Kurandan ayet çıkarmış. Peki Hz. Ömer ne diye halktan korkuyor, "zaten Kuranda olan bir şeyi ekledim, kızacak bir şey yok" diyebilirdi. Halk da bu ayeti bildiği için "neden ilave yaptın" demezdi. Kuranda olan bir şeyi Kurana eklemek neden suç olsun ki değil mi? Demek ki Kuranda yokmuş ki eklememiş. Kuran ezberinde olanlar da bunu neden eklemedin dememiş. Mezhepçiler bu uydurma hadisleri savunarak "elimizdeki Kuran eksik kaldı, Hz. Ömer recm eklemedi" demiş oluyorlar ama farkında değiller. Bu konu aslında Kuranın korunduğuna da delildir çünkü eğer Kuran korunmamış olsaydı bugün sünnilerin hezeyanlarını ayet diye okuyor olurduk ve kesinlikle recmi eklerlerdi. Taşlayarak öldürmeyi ekleyemedikleri için hadis üstüne hadis uydurmuşlardır. Hem sahabelere hem nebimize iftira etmişleridir. (Oku: hazreti keçi ayeti yedi)

17- Şarap içene kaç değnek vurulur?

Hanefi: 80, Maliki:80, Şafii: 40, Hanbeli: 80

Şarap içene değnek vurulduğundan o kadar eminler ki artık kaç değnek vuracaklarını tartışıyorlar. Kuranda 80 değnek cezası iffetli bir kadına zina iftirası atan kişiye vurulur.(Nur Suresi 4) 100 değnek ise zina eden kişiye vurulur. (Nur Suresi 2) İslam'da bunlardan başka değnek cezası yoktur. Mezhepler insan görüşlerini din edinmiştir.

18- Kadın hakim olur mu?

Hanefi: Evet, Maliki:Hayır, Şafii: Hayır, Hanbeli: Hayır

Hakimlik adalete ve gerçeği ortaya çıkarmaya dayalı bir görevdir. Kim bu işi hakkıyla, layıkıyla yaparsa hakim olabilir. Bu konuda cinsiyet değil ehliyet ve liyakat önemlidir. Kuranda kadın yöneticiden övgüyle bahsedilir. Sebe melikesi belkıs devletini yönetirken Hz. süleymandan gelen mektubu okumuş ve adamlarına danışmıştır. Adil olmak ve Kuran hükümlerini bilmek hakim olmak için yeterlidir.

19- El ve yüz avret midir?

Hanefi: Hayır Maliki: Hayır Şafii: Evet Hanbeli: Evet

Avret kelimesi ayıp yer anlamına gelir. İnsanın ayıp yeri cinsel uzuvlarıdır. Erkekte göbekle diz kapağı, kadında göğüsten diz kapağı arası avret bölgesidir. Ancak böyle olması üzerine birşey giymeye gerek olmadığı anlamına gelmez. Giyim bir sanattır, insanlara güzel görünmeyi sağlar. Her şeyin bir ölçüsü olduğu gibi giyimin de ölçüsü vardır. Her toplum kendine özgü kıyafetler geliştirmiş, yöresel giysiler giymişlerdir. Yöresel giysiler giymek yada daha global giysiler giymekte sakınca yoktur, önemli olan avreti kapatıp dişilikle değil kişilikle öne çıkmak, teberrüc yapmamaktır. Allah teberrüc yapmayı yasaklamıştır. Teberrüc yapan kadınlar açılıp saçılarak ve aşırı makyaj yaparak dikkat çekmeye çalışırlar. Böyle davranmadıktan sonra bir bluz bir etekle de tesettürlü olunur. Mezhepler ise kadının her noktasını avret sayarak onu karalara bürümek isterler. Bakışlarını indirmek yerine kadını çarşafa sokarak ve elini yüzünü bile kapatarak şehvetlerine engel olmaya çalışırlar. Bunun altında yatan sebep kadın görünce sahip olmak istemeleri ve kendilerine engel olamayıp saldırma istekleridir. Böyle bir duruma düşmemek için ellerinden geldiği kadar kadınları karalara bürümüşler, kadınların süslenmesini yasaklamışlar, kadınların güzel kokular sürünmesini yasaklamışlar ve git gide kadınlara düşman olmuşlardır. Kadın düşmanı olmanın kaçınılmaz sonucu olarak da oğlancı olmuşlardır. Haberlerde "Kuran kursunda çocuklara tecavüz skandalı" manşetlerini görmüşsünüzdür, daha bilmediğimiz nice oğlancılık suçları dönmektedir. Mesnevi gibi tasavvuf kitaplarında bile övülen oğlancılık fitnesi kadın düşmanlığı sonucunda ortaya çıkmaktadır.

20- Darul harb'de faiz yenir mi?

Hanefi: Evet Maliki: Hayır Şafii: Hayır Hanbeli: Hayır

Bir ülke islama göre yönetilmiyor ise (ki dünyanın hiçbir ülkesi islama göre yönetilmiyor) orada faiz almak mübah olmaz çünkü faiz yemek Allah tarafından haram edilmiştir. Hangi ülkede olursanız olun faiz yiyemezsiniz. Faiz nedir: Borç verip fazlasını aldığınız zaman faiz yemiş olursunuz ve tövbe etmeden ölürseniz ahirette şeytan çapmış gibi dirilirsiniz. (2:275) Parasını faize yatırıp mevduat hesabı açmak da faiz yemektir çünkü banka sizin paranızla borç verip fazlasını alır, yasal tefecilik yapar. İşte bu fazlalıktan size pay verir. Faizli borç vermeye ortak olduğunuz için o parayı kendinize harcayamazsınız ancak birikmiş faiz varsa ihtiyaç sahiplerine dağıtabilirsiniz. Ana paranızı kendiniz için harcayabilirsiniz. Bunun haricinde " darul harbde faiz helal olur" demek Allahı kandırmaya çalışmaktır.

21- İmam arkasında kılarken fatiha okunur mu?

Hanefi: Hayır Maliki: Evet Şafii: Evet Hanbeli: Evet

Sünniler namazın üçüncü ve dördüncü rekatında birşey okumadan sessizce dikilirler. Gerekçe olarak da "hoca bizim yerimize içinden okuyor" derler. İçinden okumak Kurana zıttır, Allah şöyle buyurur: "Deki: İster Allah diye yalvarın, ister Rahman diye yalvarın. Hangisiyle çağırsanız en güzel isimler onundur. Salatında sesini yükseltme, gizleyip kısma da. Bunun arasında bir yol tut." [17/İsrâ Suresi 110] ayetinde içinizden okumayın denmektedir. Hoca okusa bile onu cemaat işitmelidir. Hiçbir rekatta sessizce dikilerek namaz kılınmaz. Gerekçe olarak "müşrikler peygamberin namaz kıldığını anlamasın diye sessiz okumuşlar, biz de öyle yapıyoruz" diyenler vardır. O davranış zamanın şartına göre yapılmış olabilir, peygamberimiz mekkeyi feth edince müşriklerden korkmasına gerek kalmadığı için sesli okumaya devam etmiştir.

Bu yazımızda mezheplere göre ve Kurana göre fıkıh hükümlerine değindik. Görüldüğü üzere İslam ve sünnilik arasında dağlar kadar fark var. İslam elit insanların diniyken, sünnilik yobazlık dinidir. İslam düşmanları da sünniliği gösterip islama saldırmaktadır. Artık islam ümmeti mezheplerin şeytani yapılar olduğunu ve dini bozmak isteyenler tarafından oluşturulduğunu anlamalı ve Kurana dönmelidir. Halk ise hiçbirşeyin farkında olmadığı için çocuklarına "biz sünniliğin hanefi mezhebinden, filanca tarikatın şu kolundanız" diyerek bölündükçe bölünmeyi öğretmektedir. Hiçbir müslüman filanca mezhebin filanca kolundan olmakla övünemez çünkü bu mekkeli müşriklerin özelliğidir: "Dinlerini fırkalara ayırıp gruplara bölünendüler, her hizip kendi elindekiyle övünüyor" (Rum 32)

3 yorum:

  1. inanan milyonlar inandıkları allahın kitabi değil pislik uyduruk hadiizm

    YanıtlaSil
  2. Ne güzel açıkladınız.Rabbimize giden yolda Kur'an ve sünnet rehberimizde..

    YanıtlaSil
  3. Müminlerin hepsinin toptan sefere çıkmaları doğru değildir. Onların her kesiminde bir gurup dinde (dinî ilimlerde) geniş bilgi elde etmek ve kavimleri (savaştan) döndüklerinde onları ikaz etmek için geride kalmalıdır. Umulur ki sakınırlar. Tevbe 122 de Allah böyle buyuruyor.cihada giden mücahid ücret almadan savasamayacagi gibi dini öğreten bir insanda ücret almadan ogretemez hayatın devamı için ücret şarttır.selametle

    YanıtlaSil

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?