Kuran müslümanlığı hakkında bilgiler

Kuran'a göre kölelik ve cariyelik!

islamda kölelik yoktur

Köle ve cariye sistemi, peygamber gönderilmeden önce cahiliye devrinde çok yaygındı. İnsanlara değer verilmiyor, savaş esirlerinden erkek olanlar köle yapılıyor veya kimsesi olmayanlar parayla satılıyor, kadınlar ise isim bile verme gereği duymadan ''ikinci, üçüncü'' olarak anılıyordu. Hatta kız çocuğu olanlar ondan utanıyor, ileride fahişe olur veya cariye olur korkusuyla canlı canlı çukura gömülüp üzerine toprak atılıyordu. Fıtratı bozlulmamış olan muhammed as ise henüz nübüvvet verilmeden önce de içinde yaşadığı toplumun kötülüklerine üzülüyor, kafa dinlemek için hira dağına çekiliyordu. İmkanı olmasına rağmen cariye edinmedi ve 25 yaşında ticaret yaptığı Hz. Hatice ile evlendi. Onun dürüstlüğü ve güzel ahlakı herkesçe bilindiği için ''Muhammedul emin: Güvenilir muhammed'' diyorlardı. Kendi evlatları gibi tanıdıkları bu kişi 40 yaşına ulaştığında artık vahiy almaya başlamış ve içinde yaşadığı toplumun şirk içinde olduğunu anlamıştı. Tebliğ yapmaya başlayınca müşrikler onu yolundan döndürmeye çalışmış, bazı menfaatler teklif etmişlerdi. Peygamberimiz ise ''Bir elime güneşi, diğer elime ayı verseniz bile yolumdan dönmem'' diyerek İslam'a bağlılığını göstermişti. Ayetler indikçe müşrikler kuduruyor, kendi kurdukları düzenin değişmesine sinir oluyorlardı. Uydurdukları düzende köle ve cariye edinip insan haklarını ihlal etmek de vardı. Bu yazımızda İslam köleliği nasıl kaldırdı ona değineceğiz.

Köle ve cariye edinmenin en kolay yolu, bir kavimle savaşıp onların mallarına, kadınlarına, çocuklarına el koymaktı. Yenilen tarafın hayatı kararıyor, artık birilerinin kölesi olarak hayatına devam ediyordu. Bunun önüne geçmek için önce savaş esirlerinin köle yapılması yasaklandı. Fidye karşılığında veya hizmet karşılığında özgürlüklerine kavuşması istendi.

 ''Artık kâfirlerle karşılaşınca boyunlarını vurun, onları güçsüz bırakana kadar. Böylece bağları sıkıca bağlayın, artık ister nimet olarak ister fidye alarak (salın) harp ağırlığını bırakana kadar... (Muhammed Suresi 4)

Muhammed 4.ayette savaş esirlerinin köle ve cariye yapılmasının önüne geçilmiştir. Artık eski köleler ve eski cariyeler hürriyetine kavuşmalıdır. Böylece 10 yıl içinde kölecilik kaldırılmış olacaktır. Eski köleler ise evlenerek hürriyetine kavuşacak yahut birisi onun adına para verip satın alarak özgür bırakacaktı. ''Sarp yokuşu sana bildiren nedir? Boyunduruk altındakini kurtarmaktır. '' (Beled suresi 12-13) ayeti iyilikleri sayarken köle azad etmeyi de eklemiştir. Evlenme emri ise şu ayetle farz edilmiştir. 


''Sizden bekar olanları nikahlayın, salih olan köleleriniz ve cariyenizle. Eğer fukara iseler Allah onları lutfuyla zengin eder. Allah ihsanı geniş olandır, en iyi bilendir.'' (Nur suresi 32)

Ayrıca cariyeler gelenekte kabul edildiğinin aksine seks kölesi değil, aileden birisi gibi muamele görüyordu. Allah teala, fakirlerin cariyelerle evlenmesini isteyerek onlara kolaylık sundu. Cariyeler ile evlenmek helal kılınmış, gizli dost edinip zina etmemeleri şartı konmuştu. Eğer zina ederlerse özgürken evlenmiş kadınlara verilen cezanın yarısı veriliyordu. Özgürken evlenmiş kadınlara 100 celde, cariye iken evlenmiş kadınlara 50 celde vuruluyordu.

Ve sizden kimin özgür mümin kadınları nikahlamaya gücü yetmezse o takdirde sağ elinizin sahip olduğu genç mümin kadınlardan nikahlasın. Allah sizin imanınızı iyi bilir, bir kısmınız bir kısmınızdansınız. Öyleyse nikâhlayın ailelerinin izniyle. Ve onlara ücretlerini (mehirlerini) maruf'a uygun olarak verin. İffetli olmaları, zina etmemeleri, metres edinmemeleri şartıyla. Böylece evlendiği zaman bir ahlaksızlıkla gelirse o takdirde onlara özgür kadınlara verilen azabın yarısını verin. İşte bu (cariye nikahlama izni) içinizden sıkıntıya düşmekten korkanlar içindir. Ve sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır. Allah bağışlayandır, merhamet edendir. (Nisa suresi 25)

İşte bu ayetler İslam'da köle ve cariye olmadığını gözler önüne sermektedir.