Kuran müslümanlığı hakkında bilgiler

Şeyh izleyerek sevap kazanan müritler

şeyh izleyerek sevap kazanmak
Nakşibendi tarikatının halidi kolunun şeyh'i olan ve yüzyılın alimi ilan edilen Mahmut Ustaosmanoğlu, balkona çıkıp kendisini izleterek sevap dağıtım töreni düzenledi. 150 yıl ihlas üzere ibadet etmekten daha sevap olan şeyh izleme töreninde, müritler hiç kıpırdamadan yarım saat şeyh'i izledi. Balkonda müritlere seslenen adamın konuşması şöyle;

Şeyh izleyene 150 yıl ibadet sevabı

Bir eylullah'ın huzurunda bir an durmak, ihlas üzere 150 sene ibadetten eftaldir. Kardeşlerim ne dersiniz buna? Bak şimdi biz bu nimetin içindeyiz elhamdulillah. Efendi hazretlerimiz teşrif edecek ve huzuru şeriflerinde duracağız. Bu varya bu an 150 sene ihlas üzere ibadetten eftaldir. Aman göreyim sağa sola bir tarafa bakmak caiz olmaz. Gönlümüzü bağlayalım rabıta-i şerif üzere durun.



Yani siz 150 yıl yaşasanız ve 5 vakit namaz kılsanız, yine de balkondaki şeyhe boş boş bakarak kazandığınız sevabı alamıyormuşsunuz. Şeyhi izlemek Allah'a namaz kılmaktan daha eftalmiş / daha üstünmüş, haşa.

Tasavvufçuların ahiretteki konuşması

Yüce Allah hesap gününde demeyecek mi "Bana 150 yıl namaz kılınca kazanamadığınız sevabı; sizin gibi etten kemikten olan, sizin gibi acıkıp yemek yiyen, sizin gibi tuvalete gidip rahatlayan, sizin gibi terleyen yorulan, sizin gibi uyuyan bir adamı izleyerek mi kazandınız? O zaman haydi versin sevabınızı, ondan isteyin cenneti" diye. Elbette böyle soracaktır. Peki bu tasavvufçuların cevabı ne olacak? Cevap yine Kuranda;

O gün onların hepsini toplayacağız, sonra da ortak koşmuş olanlara "ortak saydıklarınız nerede?" diyeceğiz. Sonra şöyle bahane sunacaklar: Rabbimiz! Vallahi biz müşriklerden değildik. (6/Enam 22,23)


6:23 ayette kendini dindar sananların ahiretteki konuşması haber verilmiştir. Vallahi müşrik değildik diyerek yemin etmişler, Allah ise onları müşriklerle aynı sıraya koyup cehenneme yollamıştır.

Peki müşrik değildik diye yemin edenler kimler? Müşriklerden değildik dediklerine göre müşrikleri de tanıyorlar, dini de biliyorlar. Sadece Hristiyanlar mı, sadece yahudiler mi, sadece budistler mi, sdadece hindular mı diyecek "vallahi müşrik değildik" diye? Müslüman geçinenler arasından bu sözü söyleyen hiç çıkmayacak mı? Her ayet başkalarından mı bahsediyor, her ayet başkalarını mı cehenneme postalıyor?

Elbette kendini müslüman zannedenler de hesap gününde "vallahi müşriklerden değildik" diyecekler. Bu müslüman geçinenler ise şuculuk buculuk fırkalarına ayrılmış, Allaha yapacağı kulluğu şeyhe yapmaya başlamış, Kuranı bırakıp menkıbe ve rivayet okumaya başlamış kişiler olacaktır. Hepsi Allahı, peygamberi Kuranı biliyor ama her sohbetlerinde ayetleri mehcur bırakıyorlar, ayet kullandıklarında ise çarpık anlayışlarına delil sunmak için eğip büküyorlar, anlam çarpıtması yapıyorlar.

Mesela tasavvufçuların en çok yaptığı anlam çarpıtması "vesile arayın" (5:35) ayetidir. Bu ayette Allaha yaklaşma vesilesinin cihad etmek olduğu da devamındaki cümlede açıklanmıştır. Tasavvufçular ise ayetin başını alarak "Allah vesile arayın diyor, bizim vesilemiz filanca evliyadır, ondan medet umuyoruz, bizi Allaha yaklaştırıyor" diyorlar. Bir ayet gösterip kendi çarpık dinlerine delil olarak sunuyorlar. Halbuki Allaha yaklaşma vesilesi Allahın hoşnut olacağı iyilikler yapmakla olur. Alnınızdan ter akana kadar salih ameller işlerseniz Allaha yaklaşırsınız. (Bak: Vesile aracılık değildir)

Putçuluk nedir?

Yukarıdaki videoda izlediğimiz şeyh izleme merasiminin mekkeli müşriklerin ameliyle hiçbir farkı yoktur. Mekkeli müşrikler de eskiden yaşamış salih kulların heykelini yapmış ve onlardan yardım ve şefaat dilenmişlerdir. Bu ölülere yalvarma hastalığı yüzünden Allah'a ortak koşmuşlar ve put edinmişlerdir. Yani putperestlik taşı Allah zannedip karşısında secde etmek değildir, putperestlik Allahtan başkasından medet ummaktır. Kimse kendi yonttuğu taşı Allah zannedecek kadar ahmak değildir. O taşın temsil ettiği kişiye yalvarınca "yetiş ya lat, şefaat ya uzza" diye ölülere yalvarınca müşrik olmuşlardır.

Nuh kavmiyle başlayan ve mekkelilerle devam eden put edinme hastalığını günümüzde tasavvufçularda görmekteyiz. Allahtan daha çok sevap kazandıran bir şeyh buluyorlar ve ibadeti ona yapmaya başlıyorlar. İbadet deyince aklınıza namaz ve oruç gelmesin, şeyhi izleyip sevap kazanmaya çalışanlar da ona ibadet etmiş oluyorlar. Sevap kazandıran herşey ibadettir.

Sevap kazanmak için fakir bir ailenin çocuğuna oyuncak alabilir, bir yetimi okutabilir, bir sokak köpeğine su verebilir, gece namazına kalkabilir, ramazan ayını oruçlu geçirebilir, insanlara hakkı ve sabrı tavsiye edebilir, insanları kurana davet edebilir ve böylece ibadet sevabı kazanabilirsiniz. Allah rızasını kazanmak için çabalamak sevap kazandırır. Şeyhin yüzüne boş boş bakarak sevap kazandığını zannetmek ise puta tapma günahı kazandırır.

İslam tarihinde hiçbir peygamber "beni seyredin, yüzüme boş boş bakın da 150 yıllık ibadet sevabı kazanın, beni put edinin" dememiştir. Hiçbir sahabe peygamberimizi balkona çıkarıp seyretmemiştir. Peygamberimiz cuma hutbesinde ve veda hutbesinde balkona çıkmış, o zaman da ilim ve hikmet dolu konuşmalar yapmıştır. Bu konuşmayı dinleyenler ise öğüt almaya çalışmış, yüzüne bakayım da sevap kasayım diye orada bulunmamışlardır. Öküzün trene baktığı gibi bön bön bakarak sevap kazanmak islamda yoktur.

Öyleyse tasavvuf ve islam çok farklı dinlerdir. İslamın kuralları olduğu gibi tasavvufun da kuraları vardır. Örneğin islamda Allahtan başkasına dua edenler müşrik olur ama tasavvufta Allaha yaklaşmak için ölülere dua etmek şarttır. Yahut islamda sadece Allah'a bağlanmak vardır ama tasavvufta evliya ilan edilen adamlara bağlanmak gerekir. İslamda peygamberler güzel örnektir ama tasavvufta evliyalar güzel örnektir hatta velilik nübüvvetten üstündür yani evliyalar peygamberden üstündür. Özetle islam Allah'a davet eder, tasavvuf evliya ilan edilen adamlara davet eder. İslam Allaha kulluk etmektir, tasavvuf kula kulluk etmektir.

Şeyh izleten tasavvuf dinini daha iyi anlamak için sufizm ve islam farkı yazımızı okuyabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?