Soru: Faiz ve riba farklı şeyler midir? Bazı hocalar haram olanın riba olduğunu, faizin helal olduğunu söylüyor. Hatta “paranızı enflasyondan korumak için faize yatırabilirsiniz” diyen var. Faiz ve riba arasındaki fark nedir?
Riba, borç para verip fazlasını istemektir. Faiz de bunun farklı bir kelime ile ifade edilişidir. Kuranda Riba şöyle geçer:
“Ey iman edenler, kat kat arttırılmış olarak riba yemeyin. Allah'tan sakının, umulur ki kurtulursunuz.” (Ali imran 130)
Kuranın indiği dönemde kat kat artırılmış riba yemek demek 10 gram altın borç verip 12 gram geri istemekti. Çünkü eskiden para olarak altın ve gümüş yani dinar ve dirhem kullanılıyordu. Enflasyon da yoktu, her yıl fiyatlar sabit kalıyordu.
Günümüzde ise para olarak dinar ve dirhem değil, devletlerin itibarına dayalı olan kağıt paralar kullanılmaktadır. Devletler ürettiği mal ve hizmet karşılığı kadar para basmakta, karşılıksız basılan paralar ise enflasyona sebep olmaktadır. Enflasyon ise pahalılığa sebep olmaktadır.
TUİK (Türkiye istatistik kurumu) aylık ve yıllık enflasyon miktarını açıklamaktadır. Asgari ücrete yapılacak olan zamlar da bu enflasyon kadar olmakta, bazen de altında kalmaktadır ve ezilen hep işçi emekçi sınıfı olmaktadır.
Günümüzde enflasyon sebebiyle kumbarada kağıt para biriktirmek artık yerini altın biriktirmeye bırakmıştır. Türkiyede Altın fiyatı ONS altın ve ABD para birimi olan dolar kuruna bağımlıdır. Dolar yükseldikçe yani TL para birimi USD para birimi karşısında değer kaybettikçe, altın fiyatı da yükselir. Bu sebeple halk arasındaki borçlanmalarda kağıt para vermek yerine altınla borç vermek yaygınlaşmıştır.
Eğer arkadaş ve akrabalar bireysel olarak kağıt para ile borç verilecekse yine bir değere (1 gr altın fiyatına, 1 kg peynir fiyatına vb) endeksli olarak geri ödenme anlaşması yapabilir ve bu anlaşma 2:282 ayeti emrince kağıda yazılmalı ve imza atılmalıdır. Eğer 10 gram altın alacak kadar kağıt para borçverdiysek, geri ödemesini 12 gram altın alacak kadar kağıt para olarak isteyemeyiz.
“Ey iman edenler, Allah'tan sakının ve eğer inanmışsanız riba’dan artakalanı bırakın. Şayet böyle yapmazsanız, Allah'a ve Resulüne karşı savaş açtığınızı bilin. Eğer tövbe ederseniz, artık sermayeleriniz / anaparanız sizindir. Böylece ne zulmetmiş olursunuz, ne zulme uğratılmış olursunuz.” (Bakara 278, 279)
Parayı faize koymak haram mıdır?
Peki bireysel olarak borç verip fazlasını almak riba/faiz günahı ise, bankaya para yatırıp faiz almak da riba/faiz günahı olur mu? Biz bankaya para yatırırsak aldığımız faizin kaynağı ne oluyor?Bankada vadeli mevduat hesabı açtığımız zaman paramız merkez bankasının belirlediği politika faizi oranında artacaktır. Banka ise kredi verdiği kişilerin ödediği taksitleri sizinle paylaşacaktır. Kredi taksiti ödeyen bir kişi bu ay 100.000 TL kredi ödemişse banka size 50 bin lira verecek, kalan 50 bin lirayı kendisi alacaktır. Kredi ödeyen kişi hem sizden hem bankadan borç almıştır ve faizi hem size hem bankaya ödemiştir. Böylece tıpkı elden borç verip fazlasını almış gibi olacaksınızdır. Yani elden borç verip fazlasını almak olan riba ile bankaya para yatırıp faiz almak aynı şeydir. Kredi çeken kişi hem size hem bankaya faiz vererek enflasyondan fazla ödemiş olur.
İslam dini ihtiyaç sahibi insanların durumundan faydalanmayı yasaklamıştır, bu yüzden faiz haram kılınmıştır. 10 altın verdiyseniz 12 altın istemeyin, 10 altın geri alıp helalleşin diyerek iki tarafı da düşünmüştür. Borçlu ödeyemezse biraz süre tanıyın, başına kakıp sıkıştırıp durmayın demiştir. Hatta iş bulamadıysa ödeyemiyorsa bu sene vereceğiniz zekatı borca sayın diyerek karşılıksız yardımlaşmaya teşvik etmiştir. Tabi bu durumu kötüye kullanmak da şeytan işidir ve borçlu evvela borcunu ödemelidir ve kul hakkından kurtulmalıdır. Nasıl olsa zengin, benden alacağı paraya ihtiyacı yok ki deyip borcunu ödememezlik yapılmamalıdır.
"Borçlu darlık içinseyse eli bollaşana kadar mühlet verin. Eğer bilirseniz alacağınızı sadakaya saymanız sizin için daha hayırlıdır." (2/Bakara Suresi 280)
"İnsanların malları içinde artsın diye verdiğiniz riba (faizli borç) Allah katında artmaz. Allahın yüzünü isteyerek verdiğiniz zekat varya, işte kat kat artıranlar onlardır." (30/Rum Suresi 39)
"Allah ribayı mahfeder (bereketi olmaz), sadakaları artırır. Allah hiç bir günahkâr kafiri sevmez." (2/Bakara Suresi 276)
İşte müslümanların borç para hakkındaki hukuku böyledir. Enflasyondan paramı koruyacağım diye borç verip fazlasını istemeyi yatırım olarak görmez. Yatırım aracı olarak faizi saymaz, başka yatırım araçlarını öğrenir. Biz paramızı enflasyondan koruyacağız diye neden borç ödeyenin taksitinden pay alalım? İşte bu zihniyet faizi ve ticareti aynı görmenin sonucudur. Oysaki ticarette mal ve hizmet satışı vardır, faizde ise ödeme aracı olan para satılır, faizde mal ve hizmet satışı yoktur.
"Faiz yiyenler ancak şeytanın dokunup çarptığı kimseler gibi kalkarlar. Bu onların şüphesiz alışveriş de faiz gibidir demeleri sebebiyledir. Oysa Allah alışverişi helal faizi haram kılmıştır. Kime rabbinden bir öğüt gelir de bırakırsa geçmişte olanlar kendisinindir işi de Allaha kalmıştır. Kim de tekrar dönerse işte onlar ateş halkıdır, orada sonsuza dek kalacaklardır." (2/Bakara Suresi 275)
Borç para verip fazlasını isteyerek para satmak da ticaret yapmak gibidir diyerek kendilerini haklı görenler, cin çarpmış gibi felçli dirilecektir. Başka hiç bir haram konusunda cin çarpmış gibi dirilecek uyarısı yapılmamıştır. Demek ki helal kazanç konusu Allahın en çok önem verdiği şeylerin başında geliyor. Helal kazanç ise bir malı ve hizmeti değerinde satarak oluyor. "Eksik ölçüp tartanların vay haline" (83/Mutaffifîn Suresi 1) ayeti buna dikkat çeker. Pazarcının çürük domatesleri araya sıkıştırması da, ev sahibinin kiraya fahiş zam yapması da, bir tamircinin ucuz bir parça için fazla para alması da, teşhir ürünü sıfır diyerek satmak da, deprem olunca çadır ve battaniyeye zam yapılması da vah haline denilecek kadar haram kazanç olmaktadır.
Faizcilerin kapitalist kafa yapısı ile islam kafa yapısı çok farklıdır. Örneğin Müslümanlar "İhtiyaçtan satılık araba" ilanı gördükleri zaman "Acaba bu adamın ne ihtiyacı var da arabasını değerinin altında satıyor, en iyisi bu seneki zekatımı bu adama vereyim, sadaka kabul etmezse arabasını normal değerinde alayım" diye düşünürler. Bu düşünce hayata bakışını islam dinine göre şekillendirmiş iyi insanların düşüncesidir.
Kapitalizm kölesi olmuş ve dinden imandan uzaklaşmış kişiler ise "vay be değerinin çok altında, hemen alayım da ucuza kapatayım, arkadaşlara ucuza aldım diye hava atarım, ne ihtiyacı olduğu beni ilgilendirmez" diye düşünürler. Bu düşünce ise hayatında din iman olmayan kişilerin bakış açısıdır. İşte islam zihniyeti ve kapitalizm zihniyeti böyle birbirine zıttır.
Faiz alternatifi yatırım araçları nelerdir?
Müslümanlar olarak hem bireysel riba yememeliyiz, hem de banka faizi yememeliyiz. "Paramı enflasyondan korumak için faize koyuyorum" gerekçesiyle enflasyon oranı kadar faizi helal saymak ise parasının değerini haram yoldan korumaya çalışmaktır. Çünkü kredi çeken borçlunun ödediği faizi alırsınız, ihtiyaç sahibine para satmış olursunuz. Nasıl ki fuhuş yaptırmak, uyuşturucu satmak, sarhoşluk veren içecekler satmak, kumarhane işletmek, falcılık büyücülük haram kazanç ise faiz de öyle haram kazançtır.Paramızı enflasyondan korumak istiyorsak helal yatırım araçları bulmak gerekir. Örneğin;
1) Kâr payı almak: Katılım bankaları borç para vermek yerine satılık evi arabayı önce kendisi satın alır ve müşteriye taksitle satarlar. Müşteri taksit ödeyerek ev, araba almış olur. Taksit tutarı da sermaye sahipleriyle paylaşılır. Parayı faize koymaya benzemektedir ve helal olup olmadığı tartışmalıdır.
2) Altın almak: Altın fiyatı ONS altın denilen değere ve USD para birimine endekslidir. 1 ons altın fiyatı 31,10'a bölünür, bulunan sayı dolar kuru ile çarpılır ve gramaltın fiyatı tespit edilir. Altın enflasyon miktarınca yükseldiği için kağıt parayı korumakta yardımcı olabilir.
3) BES hesabı açmak: Bireysel emeklilik hesabı %30 devlet katkısı ile desteklenir, 10 yıllık bir yatırım serüvenidir. BES hesabına yatırdığınız paralar ile fon alınır. Fonlar ise içerisinde çeşitli yatırım araçları barındırabilir.
4) Fon almak: Fonlar uzmanlar tarafından yönetilen yatırım araçlarıdır. Altın fonu, katılım fonu, hisse senedi fonu, para piyasası fonu, borçlanma araçları fonu gibi seçenekler mevcuttur. Para piyasası ve borçlanma araçları faiz içerir. Katılım fonu ise faiz içermez.
5) Hisse senedi almak: Ülkenin en büyük şirketleri borsada halka arz olmuştur ve yatırımcılar şirketlerden pay alarak kâra ve zarara ortak olurlar. Alkol hisseleri, banka hisseleri, boykot markası hisseleri dışındaki şirketlere ve faiz geliri olmayan katılım endeksi hisselerine yatırım yapmak caiz görülmektedir. Tabi hisselere bireysel yatırım yapmak finansal okuryuazarlık gerektirdiği için hiçbirşey bilmeyenler hisse fonu alabililer.
Bunlar parayı enflasyondan korumak için müslümanların yönelebileceği yöntemlerdir. Bunun dışında faizli bankalara para yatırıp, para piyasası fonuna para yatırıp faiz almak helal olmaz. Çünkü faizli bankalar para yaratma yetkisine sahiptir, kasada olmayan parayı kredi olarak verip piyasaya yeni para sürebilirler. Kredi taksidi ödeyenler ise fazla ödemiş olur, bu fazlalık vadeli mevduat hesaplarıyla paylaşılır ve banka aracılığı ile riba yemiş olursunuz.
Devletlerin faizli borçlanması ise ekonomiyi daraltmaktadır, devletin ticaret gelirleri faiz lobisine gitmekte ve devletin kasasını doldurmak için halkın üzerine vergi yükü binmektedir. Oysaki faizsiz ekonomi de mümkündür ve Necmettin Erbakan döneminde yaşanmıştır. Erbakan döneminde devlet şirketlere ortak olmuş ve yatırım giderlerini karşılamıştır, şirketler ise devlete kâr payı vermiştir. Böylece hem şirket kredi çekmemiş, hem devlet vergi almamıştır. Faizsiz ekonomi sayesinde halkın üzerine vergi yükü de binmemiştir.
Sonuç olarak müslümanlar yöntem olarak faizli kredi ile ev araba almamalı, faizli mevduata para yatırmamalıdır. Farklı alternatif yöntemler bulunmalıdır. Böylesi daha sağlamdır daha güvenlidir. "Ama enflasyon farkı var, paramızı faize koyabiliriz" demek yerine enflasyondan korunmanın farklı yolları aranmalıdır ki o yolları yukarıda paylaştık.
Bumudin - Ağustos 2023
Güncelleme: Mart 2025
Yazmışsında yetersiz.Faiz ve Riba aynı şey değil bu yazıyı yazana tek soru hadi bana ver 500 milyon ben sana 5 sene sonra aynı parayı vereyim.Türkiye şartlarında paran yüzde yüz değer kaybedecek en basiti 100 tl borç versen 1 sene sonra 100 tl ile 1 sene önceki şeylerin yarısını bile alamıyorsun.Şimdi gelmişşin o kadarr yazmışşın ki yok hisse senedi yok bilmem olmadı bu izahatlar yetersiz.
YanıtlaSilEnflasyondan korunmanın çaresi parayı faize koymak ise buyrun faizler düşmeye başlamışken koyun da enflasyondan korusun sizi.
Sil