Kuran müslümanlığı hakkında bilgiler

Taklidi İmandan Tahkiki İmana Terfi Etmek

Taklidi iman


Müslümanlar olarak hangi ailede doğmuş isek onun mezhebini kabul etmiş halde buluyoruz kendimizi. Orta Doğu'da doğmuşsak ailemiz "Sünni, Şii, alevi olmazsan cennete gidemezsin, sufilik İslam'ın özüdür" gibi şeyler söylüyor. Aileye güveni tam olduğu için sorgulamadan kabul ediyor çocuk.

Hatta sorgularsam dinden çıkarım diye korkup dogma olarak kabul ediyor. Karşısına çıkan akıl mantık ve vahiy temelli görüşleri görünce ise ilk öğrendiği bilgiye sarılıyor ve kendini doğru bilgiye kapatıyor.

Kendisine öğretilen "Kur'an'ı anlamak istiyorsan önce ana dilin gibi arapça bilmelisin, önce ravileri tanımalısın, hadis usulü öğrenmelisin, tefsir usulü öğrenmelisin, fıkıh usulü öğrenmelisin. Bunlara ömrün yetmeyeceği için senin adına araştırma yapmış mezhep imamlarının dediklerine teslim olmalısın...

...Mezhep imamı ne demişse hepsini toptan kabul etmelisin. Mezhep imamları en büyük alimlerdir, onlardan daha iyi bilen yoktur. Biz kim Kur'an'ı anlamak kim, biz Kur'an'ı anlamak için okursak yoldan saparız ... " diye devam eden, kendini aşağılayıcı ve yetersiz hissettiren cümleler kurarlar.

Kurandan uzak tutan ve kendini küçümseyen, taklidi imana davet eden bu cümleler aslında şeytanı sevindirir. Şeytanın en büyük başarısı Kur'an'ı övüyor gibi görünerek onun anlaşılmaz olduğunu ve halkın okumaması gerektiğini kabul ettirmesidir. Oysaki Kur'anı kerim okunup anlaşılması için indirilmiştir. Kuran'dan uzak tutan insanlar eleştirilmiştir.

📖 Onlar hem ondan (Kurandan insanları) men ederler hem de kendileri uzak dururlar. Böylece kendilerini helak ediyorlar ama farkında değiller. (6/Enam 26)


İnsanlar Kur'an okumayıp doğduğu bölgede yaygın olan inancı benimseyerek yaşarsa taklidi iman olur. Taklit ederek iman etmek ise şans işidir. Kaderiniz güzel olur da tevhid ehli bir ailede doğarsanız şirke bulaşmadan yaşayabilirsiniz. Ancak yanlışlar içinde kalmış ailede doğarsanız aklederek ve araştırarak son nebiye (33:40) inmiş son kutsal kitap olan Kur'an'ı kerimle tanışmanız gerekir.

Taklidi iman peygamberimiz hayatta iken uygundu ve peygamberi taklit eden cennete gidiyordu. Peygamberin vefatından sonra ise İslam düşmanları hurafeler yaymaya, hadis uydurmaya başladı. Böylece taklit ederek dindar olmak tehlikeli hale gelmişti. Artık Tahkiki imana geçmek gerekiyordu. Neye niçin inandığımızı sorgulamak lazımdı.

Ailemiz bize "biz sünniyiz, mezheplere uyarız, kutubi sitteye Kur'an gibi iman ederiz" dediği zaman "Peygamberimiz ve sahabeler hangi mezheptendi? Asrı saadet zamanında hangi hadis kitapları vardı, bu hadis kitapları kaç yıl sonra ortaya çıktı, hadis kitaplarını Kur'an'a arz ettiniz mi, içinde Kur'an'a ters rivayetler var mı" diye sormak gerekir.

Sorgulamadan hadis, sünnet, mezhep öğretilerini topyekün kabul etmek ise hurafeleri din sanmaya müsait olan, bir konuda "şöyle imiş, böyle imiş " diyerek kulaktan dolma konuşan, neye niçin inandığını bilmeyen, İlgili ayetleri bilmeden yaşayan, Kurandan habersiz taklidi imanla müslüman olmaya çalışan Kuransız müslümanlar ortaya çıkmasına sebep olacaktır.

Oysaki bir müslüman neye niçin inandığını teyit etmek için kendisine öğretilen bilgileri Kur'an'a arz etmelidir. Kıyaslama yapabilmek için bir dayanak olarak Kur'an'ı rehber edinmelidir. Kur'an'ı kaynak olarak kabul ederek konuları anlamaya çalışmalıdır. Ancak o zaman Tahkiki imana geçip bilinçli mümin olacaktır.

Aksi halde her zaman müslüman seviyesinde kalınır ve mümin seviyesine çıkılamaz. İslam'a yeni girenler müslüman olmuştur. Kur'an'ı okuyup İslam'ı öğrenenler ise mümin olmuştur. (49:14) İlahi emirlere göre takvalı yaşayanlar ise muttaki olmuştur. Allah muttaki kullarını över ve cennetin muttakiler için hazırlandığını söyler. (3:133)

Yani bize öğretilen kulaktan dolma inançlarla taklidi iman etmişsek, henüz yeni müslüman olmuş bir muhtedi seviyesinde kalmışız demektir. Kur'an okuyup neye inandığımızı anlayınca ise mümin oluruz. Günahlardan sakınıp ibadete devam edince muttaki oluruz.

Önümüzde müslümanlıktan müminliğe ve muttakiliğe uzanan bir yolculuk varken bizi Kur'anı anladığımız dilde okumaktan men eden, Kur'an'ı anladığı dilde okuyanların yoldan sapacağını söyleyenler ise müslümanları Allah'ın vahyinden uzak tutarak büyük kötülük yaparlar.

Kur'an okuyanların yoldan çıktığını söyleyenler kötü örnekleri görüp korkmuşlardır. Kur'ancılık kisvesi altında namazı, orucu, haccı, kurbanı , peygamberlerin mucizelerini, melekleri, cinleri inkar eden modernist materyalist hurafeciler vardır. Oysaki bu modernist hurafecilerin söylemleri kendi hevasına dayanmaktadır ve bir tane ayet göstermekle çürütülmektedir. Bir ayeti cımbızlayıp kendi hevasını Kur'an'a söyletmeye çalışanlar var diye Kur'an müslümanlığını kötülemek, insanları Kurandan uzak turmak yanlıştır.

Baş ucu kitabımız olmalıdır Kur'an. Her gün bir sayfayı anlayarak okumalı, anlayamadığımız yer olursa araştırma yapılmalı, kendimizi ilimde geliştirmeli, boş dedikodular yapmak yerine vaktimizi faydalı işlerde harcamalı, ömür sermayesini doğru kullanmalıyız. Aksi halde taklidi imamdan Tahkiki imana geçemeyiz ve doğduğumuz bölgede yaygın olan inançla ahiret hayatımızı şansa bırakmış oluruz.

📖 Rabbinizden basiretler (ileri görüşlülük, ince anlayış) gelmiştir. Artık kim görürse kendi faydasınadır, kim de körlük ederse kendi zararınadır. Ben üzerinize bir bekçi değilim. (6/Enam 104)

Dinde ikrah (tiksindirmek / zorlamak) yoktur. Doğruluk sapıklıktan ayırt edilmiştir. Kim tağutu (batıl ideoojileri) inkar edip Allah'a iman ederse sağlam bir kulpa tutunmuştur. Allah işitendir bilendir. (2/ Bakara 256)


Taklidi iman - Bumudin Nisan 2025

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Gmail hesabınızla veya Anonim olarak yorum yapabilirsiniz.