Kuran müslümanlığı hakkında bilgiler

Nedensellik İlkesiyle Allah'ı Görmek!

Nedensellik ilkesine göre bir şeyin olması için sebepler zinciri oluşması gerekir. Örneğin,

Dünya'nın aydınlanması ve ısınması için güneş'e ihtiyaç vardır.
Dünya'nın fazla ısınıp kavrulmaması için güneş'e çok yakın olmaması lazımdır. 
Güneş'e fazla yaklaşmamak için yörünge lazımdır.
Yörüngede kalabilmek için diğer gezegenlerle birlikte çekim gücünü orantılamak lazımdır.
Dünya'da yaşam olması için güneş'ten gelen zararlı ışınları süzecek bir atmosfer'e ihtiyaç vardır.
Atmosfer hem dünyadaki ısıyı tutacak, hem de uzaydan gelen taşları yakıp eritecek özellikte olmalıdır.
Dünya'da nefes alabilmek için oksijen'e ihtiyaç vardır.
Oksijen üretecek bitkiler'in yaşayabilmesi için havanın çok soğuk veya çok sıcak olmaması gerekir.
Canlı yaşam'ı için temiz su ve gıda lazımdır.
Temiz suyun bulunması için tuzsuz ve asitsiz, tatlı su yağması gerekir. 
Yağmur'un belli aralıklarda devamlı bir düzenle damla damla yağması gerekir.
Gıda üretebilmek için tarım ve hayvancılık gerekir.
Tarım yapmak için toprağa tohum atmak, tohumu çok derine gömmemek gerekir.
Ekilen tohumun büyümesi için toprağın nemli olması gerekir.
Nemli toprakta büyüyen bitkinin güneş ışığı görmesi ve sulanması gerekir.
Meyve ağacı dikilmiş ise meyveler olgunlaşınca toplamak gerekir. Toplanmayan meyveler yere düşerler.

Peki meyve'nin yere düşme sebebi nedir? Tabiki yer çekimi kanunu. Bu kanun neden var? Dünyada yaşayanların yere tutunabilmesi için. Peki biz yer çekimini mi görüyoruz yoksa onun sebep olduğu olayları mı? Yere düşen elmayı görmek yer çekimini görmek midir? Yoksa yer çekimi kanununa boyun eğen nesnelerin görüntüsü müdür? Cevap ikinci seçenek, yani bizler yere düşen elmayı gördüğümüzde aslında yer çekimini değil, yer çekimi kanununun neden olduğu bir olaya şahit oluruz. Aslında yer çekimini göremeyiz, bizim gördüğümüz şey, bir kanuna boyun eğen ağaçtır.

Bu örnek aslında ''görmediğim şeye inanmam'' diyen ateistlerin kendilerini kandırdığını gösterir. Çünkü bir ateist ''yer çekimine inanıyorum çünkü onu görüyorum'' derken gördüğü şeyi yer çekimi sanmaktadır. Halbuki gördüğü şey, yer çekimi kanunu sonucunda ortaya çıkan bir görüntüdür. Gözleri yer çekimini görmez, düşen elmayı görür ama yer çekimini gördüğünü zanneder. Düşen nesneler, Allah'ın yarattığı bir kanuna boyun eğen görüntülerdir.

Bakara Suresi 74: ...Taş da vardır ki, Allah korkusuyla (yerinden kopup) düşer.

İşte evrendeki yasaların devam etmesi sonucunda kainat varlığını sürdürmektedir. Yerçekimi kanunu bir anlığına devreden çıksa, sadece bir saniyede tüm galaksi yerle bir olurdu. Gezegenler yörüngeden çıkar, yıldızlar dökülür, dağlar yerinden sökülür, tam bir kıyamet sahnesi yaşanırdı.Yaşamın devam etmesi için gereken şartları sağlayıp bu şartları devam ettiren, gökten temiz su yağdırıp toprağı sulayan, dünyaya ihtiyacı olduğu kadar güneş ışığını gönderen, gezegenleri yörüngede tutan, kısaca yaşam için gerekli şartları sağlayan Allah'tır. 

Fatır Suresi 41: Şüphesiz Allah, yok olmasınlar diye gökleri ve yeri tutmaktadır. Andolsun eğer yok olacak olsalar O'ndan sonra artık kimse onları tutamaz. Şüphesiz O hilim sahibidir, çok bağışlayıcıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?