Kuran müslümanlığı hakkında bilgiler

Ölüler dirilerden habersizdir!


Halk arasında; bayram günü, aşure günü, perşembeyi cumaya bağlayan cuma gecesi gibi günlerde ölülerin ruhlarının mezardan kalkıp evine geldiğine inanılır. Çünkü rivayetlerde öyle yazmaktadır.

  • Uydurma hadis: İbni abbas buyurdu: Vefat etmiş olan müminlerin ruhları; bayram günü, aşure günü, receb ayının ilk cuma günü (Regaip kandili gündüzü), şaban ayının on beşinci (Berat) gecesinde, cuma gecelerinde kabirlerinden çıkıp evlerinin kapılarında durur ve ''Ey hanem halkı! Bu gece velev bir lokma olsun sadaka verin, bizlere merhamet etmiş olursunuz. Biz şimdi sadaka ve fatihanıza muhtacız'' derler. Eğer hane halkı sadaka vermez ve fatiha okumazlarsa mahzun olarak (kabirlerine) dönerler. (Beyhaki, şuabul iman)
  • Uydurma hadis: "Muhakkak ki ölülere dirilerin haberleri gelir. Daha önce bir yakını ölmüş, olan hiç bir kimse yoktur ki ona geride kalan akrabalarının haberleri gelmesin. Eğer gelen haber iyi ise sevinir ve ferahlar; kötü ise o zaman da üzülür."(Hasan el-'Idvî, a.g.e, s. 16, Mısır, 1316.)
  • Uydurma hadis: "Dirilerin amelleri ölülere arz olunur. Eğer bir iyilik görürlerse sevinir, birbirlerine müjdelerler; bir kötülük görünce de, Allah’ım onu ondan geri çevir, derler."(Ibnu'l-Kayyim, a.g.e, s. 7; Rodosîzâde, a.g.e, v, 8 b.)

Bu inanç tamamen ruhlardan yardım isteyen zihniyetin uydurmasıdır. Çünkü Kuran'a göre ölenler dünyaya tekrar dönemez ve kıyamete kadar dünyadan haberleri olmaz.

  • “Onlardan birine ölüm gelince der ki: “Rabbim! Beni geri çeviriniz. Belki terk ettiğim dünyada iyi bir iş yaparım. Hayır; bu onun söylediği sözdür. Arkalarında yeniden dirilecekleri güne kadar berzah (engel) vardır.” (Müminun 23/99-100)
  • “Allah ölümü esnasında ruhları alır, ölmeyen­lerinkini de uykuda alır. Ölümüne hükmettiğini tutar, ötekini belli bir vakte kadar salıverir. Düşünen bir toplum için bunda belgeler vardır.” (Zümer 39/42)

Bu ayetlerde, ölen insanların ruhlarının tekrar dünyaya dönmesi, insanların bulunduğu ortamlara girmesi ile ilgili bir ifade yoktur. Allah, vefat ettirdiği kişilerin ruhlarını tuttuğunu ve dünyaya dönememeleri için arkalarına bir berzah / engel koyduğunu açık bir şekilde bildirmiştir. Hz. İsa bile kıyamet gününde dünyadakilerin ne yaptığından haberinin olmadığını söyleyecektir. Bir resul bile ümmetinin ne yaptığını bilmiyorsa nasıl oluyor da ölülerin ruhları gezipte ev halkının ne yaptığını biliyor? Kuransız müslümanlık inancının böyle ruhçuluk inancına dönüşmesi normaldir.

Hz. İsa ümmetinin ne yaptığını bilmiyor: Maide suresi 116: Allah: "Ey Meryem oğlu İsa, insanlara, beni ve annemi Allah'ın peşi sıra iki ilah edinin, diye sen mi söyledin?" dediğinde: "Seni tenzih ederim, hakkım olmayan bir sözü söylemek bana yakışmaz. Eğer bunu söyledimse mutlaka sen onu bilmişsindir. Sen bende olanı bilirsin, ama ben Sen'de olanı bilmem. Gerçekten, görünmeyenleri (gaybleri) bilen Sen'sin Sen." 117: "Ben onlara bana emrettiklerinin dışında hiç bir şeyi söylemedim. (O da şuydu:) 'Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin.' Onların içinde kaldığım sürece, ben onların üzerinde bir şahidim. Benim (dünya) hayatıma son verdiğinde, üzerlerindeki gözetleyici Sen'din. Sen her şeyin üzerine şahid olansın."

Maide suresinde görüldüğü gibi kıyamet günü Allah isa peygambere ''beni ve annemi Allah'ın peşisıra iki ilah edinin, diye sen mi söyledin?'' (Maide/116) diye soruyor. İsa ise ''Onların içinde kaldığım sürece, ben onların üzerinde bir şahidim. Benim (dünya) hayatıma son verdiğinde, üzerlerindeki gözetleyici Sen'din''(Maide/117) diyor. Bu diyalogtan İsa peygamberin bile dünyayı gezip dirilerin halinden haberdar olmadığı anlaşılıyor.

Ayrıca insanlar öldüğü zaman tıpkı ne kadar uyuduğumuzu anlayamadığımız gibi ne kadar ölü kaldığını da anlayamaz. 100 yıl ölü kalıp uyansak, 300 yıl ölü kalıp uyansak yine de sadece bir gün uyuduğumuzu zannederiz. İlgili ayetler şu şekildedir.

  • “Birbirlerine sorsunlar diye onları uyandırdık. İçlerinden biri: ‘Ne kadar kaldınız?’ diye sordu. ‘Bir gün, belki de daha az kaldık’ diye cevap verdiler.” (Kehf suresi 19) 
  • “Şuna da bakmaz mısın? O, tavanları çök­müş ve duvarları üzerlerine yıkılmış bir kente uğramıştı da ‘Allah burayı ölümünden sonra nasıl dirilte­cek?’ demişti. Bunun üzerine Allah onu orada yüz yıl ölmüş halde bıraktı, sonra kaldırdı ve ‘Ne kadar kal­dın?’ diye sordu. O da ‘Bir gün, belki de bir günden az kaldım.’ dedi. Allah buyurdu ki: ‘Hayır, tam yüz yıl kaldın. Şimdi yiyeceğine ve içeceğine bak­, bozulmamışlar bile. Bir de şu eşeğine bak. Seni insanlara bir ibret yapalım diye bunu yaptık. Kemiklere bak, on­ları nasıl birleştirecek, sonra onları ete büründürece­ğiz.’ Bunlar apaçık belli olunca şöyle dedi: ‘Ben artık anladım ki, Allah’ın gücü gerçekten her şeye yeter.’” (Bakara suresi 259) 

Ayetlerde görüldüğü gibi ölen insanların zaman algısı ortadan kalkıyor ve yüzlerce yıl ölü kalsalar bile sadece bir gün yada bir günden daha az uyuduklarını söylüyorlar. Eğer ruhlar bazı günlerde serbest kalıp dünyayı gezmiş olsalardı, bir gün uyuduklarını sanmazlardı. İsa peygamber de ümmetinin kendisini rab edindiğini bilirdi. ama kıyamette öğreniyor. Ruhların dolaşabildiği inancı yüzünden insanlar ölülerin ruhundan yardım isteme şirkine düşmüşlerdir Örneğin Abdulkadir Geylani, kendisinden yardım isteyenlere yetişeceği yalanını şöyle söylemiştir:

  • ''Müridim ister doğuda olsun isterse batıda, hangi yerde olsa da yetişirim imdadına.''(Kaynak: Abdulkadir Geylani: Fuyuzatı Rabbaniye, Sayfa 59. - Tercüme: Celal Yıldırım)

Bu şirk sözler üzerine tasavvufçu kesimler ölü adamlardan yardım istemeye başlamışlardır. Örneğin Cübbeli Ahmet ''Ey şahınakşibendi, sensin benim efendim, yetiş imdadımıza, gavs o büyük o'' diyerek Allah'ın peşi sıra edindiği ilahına dua edip yardım istemektedir. Kuran'da ise Allah'tan başkasına dua edenlerin müşrik olduğu haber verilmiştir.

  • Neml suresi 62: Yoksa sıkıntı içinde olan dua edince icabet eden, kötülükleri gideren, sizi yeryüzünde halife yapan mı (daha hayırlı?) Allah ile beraber başka ilah mı var? Nede az tezekkür edersiniz.
  • Şuara Suresi 213: Öyleyse Allah ile beraber başka bir ilâha dua etme. O taktirde azap edilenlerden olursun.
  • Ahkaf Suresi 5: Allah'tan başkalarını çağırandan daha dalalette olan kimdir? Kıyamet gününe kadar ona kimse icabet etmez. Ve onlar (yardım istenenler) onların duasından gâfildir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?