Rab nedir?
RAB: efendi, sahip, terbiye eden, eğiten, bütün emirlerine boyun eğilen, teslim olunan kişidir. İnsanlar marufta ve münkerde bir insana itaat ediyorsa onu rab edinmiş olur. Lakin Allahın emrini gözetiyorsa ve kötülükten uzak duruyorsa Allahı rab edinmiş olur."Her hangi birini rab edinmiş olmak için ona rab adını vermiş olmak şart değildir. Allah'ın emrine uygun olup olmadığını hesaba katmadan, onun emrine uymak, özellikle dinin hususlarına ait konularda onu kural koymaya yetkili sanıp ne söylerse neyi emrederse doğru kabul etmek, ona uyduğu zaman Allah'ın emrine ters düşeceğini düşünmeden hareket etmek, onun emrini taparcasına yerine getirmek, onu rab edinmek ve tapmak demektir. [Elmalılı Hamdi Yazır, Hak dini kuran dili, Cilt 4, sayfa 318, zehraveyn yayıncılık]
İlah nedir?
İLAH: en çok sevilen, en çok korkulan, yardım ve şefaat istenen, rızası için ibadet edilen, mabud, adına kurban kesilen, şeriat/kanun koyan, haram helal belirleyen kişi.Allahtan başka ilah yok (la ilahe illaAllah) deyince "herşey Allahındır, onun emirleri başım gözüm üstünedir" demiş oluruz. Mekkeli müşrikler bu sözü işitince bütün iktidarlarının çökeceğini, uyduruk dinlerinin/yaşam tarzının değişeceğini anlayıp şöyle demiştir:
Dediler ki: 'Sen bize yalnızca Allah'a kulluk etmemiz ve atalarımızın tapmakta olduklarını bırakmamız için mi geldin? Eğer gerçekten doğru isen, bize vadettiğin şeyi getir, bakalım." (7/Araf 70)
Allahtan başka ilah yok demek, sadece Allahı övmeyi, sadece Allah'a bağlanmayı gerektirir. Bu yüzden mekkeli müşrikler Allah ile aralarına koydukları evliyaların çöpe atılması gerektiğini anlayıp "tek Allaha mı kulluk edeceğiz, diğer ilahları çöpe mi atacağız" demişlerdir. Onların ilahları lat, menat, uzza (53/19-20) isimli putlar yani eskiden yaşamış salih insanlardı. Tıpkı Nuh kavminde olduğu gibi mekke kavmi de eskiden yaşamış iyi insanların heykelini yapıp ondan medet ummaya, şefaat dilenmeye, ona kurban kesmeye, ona oruç tutmaya başlamıştı. Yani mekkeli müşrikler kula kulluk ediyordu. Allahı en tepede görüyorlar, kendilerini en aşağıda görüyorlar, ortadaki sözde boşluğa salih insanları yerleştirip onlara kulluk ediyorlardı. Amaçları aracı edinerek Allah'a yaklaşmaktı lakin bu tam anlamıyla şirk idi. Günümüzde de Allahtan başka ilah edinmeye sebep olan aracılık şirki tasavvufçular tarafından savunulur. Kendini islama nispet eden ama ayetlerden habersiz olan halk, şükrederek şirk koşmakta, tıpkı mekkeli müşriklerin dediği gibi "bu evliyalar bizi Allaha yaklaştırıyor" (39/3) demektedir. Halbuki tam aksine Allahtan uzaklaştırır.
Allahtan başka ilah edinmeye diğer örnek, Allahın emirlerini hiçe sayıp kendi görüşünü yaşam tarzı yapmaktır. Buna hevasını ilah edinmek denir. Hevasını ilah edinenler ilahi emirleri gericilik olarak görür, Allah yaratabilir ama yönetime karışamaz der. Allahın varlığına ve yaratan olduğuna inanmayı (deizm inancını) yeterli görüp hayatında dine yer vermez. Kendini modern görür, aklını beğenir, zekasını över ancak kendi kendine taptığının farkında değildir. "Kendi istek ve tutkularını (hevasını) ilah edineni gördün mü? Şimdi ona karşı sen mi vekil olacaksın?" (25/Furkan 43) ayetinde bu duruma dikkat çekilir.
Bu yazımızda rab nedir, ilah nedir açıklamaya çalıştık. Kuran kavramları başlıklı diğer yazılarımızı da okuyabilier ve islamı öğrenebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?