Kuran müslümanlığı hakkında bilgiler

Kabir ehlinden yardım isteyenlere cevaplar!

Soru: Tasavvufçu insanlar ölülerden yardım istiyor. Mesela ''Yetiş ya Geylani, sığındım sana ey Allah'ın resulü'' gibi sözler söylüyorlar. Ölülerden yardım istemek İslam dininde var mı? Kuran'da bu konuda ne yazıyor?

Cevap: Ölülerden yardım istenir mi konusuna hem tartıştığımız tasavvufçuların iddialarına yer vererek hem İslamın kaynağı olan Kuran ayetlerinden deliller sunarak hem de Kuranla uyumlu hadislere yer vererek açıklık getirmeye çalışacağız.

Şehitler diri ise Geylaniden yardım isteyebilir miyiz?

İddia: Kuran'da şehitlerin ölmediği yazıyor. Şehitler ölmüyorsa dünyada ne yaptığımızdan haberleri var demektir. Büyük zatlar da şehit mertebesinde olduğu için onlardan yardım istemekte sakınca yoktur. Geylani büyük bir evliyadır, Hz. Muhammed de çok yüksek mertebelidir yani bunlar diridir ölü değildir o yüzden bizi duyarlar, çağrımıza icabet ederler. Geylani'yi çağırmak şirk olmaz.

Cevap: Şehitler diri ise duaları işitirler ve yardıma gelirler iddiası tamamen insanların kendi çıkarımıdır. Şehitlikle ilgili ayeti gören tasavvufçular "işte inancımıza delil bulduk, madem ölü değiller o zaman bizi işitirler" diyerek bir çıkarım yapmışlardır. Oysa ayetin bu konuyla hiç alakası yoktur ve bizlere "ölü ruhlarından yardım isteyebilirsiniz" dememektedir.

"Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanmayın, bilakis dirilerdir. Rableri indinde rızıklandırılırlar. Allah'ın fazlından verdiği şeyle sevinirler ve henüz kendilerine katılmayanlara müjde vermek isterler arkalarından. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmazlar. Müjdelemek isterler Allah'ın nimetini ve fazlını ve Allah'ın mü'minlerin ecrini zayi etmeyeceğini." [Ali İmran 169-171]


Konuyla ilgili ayete baktığımız zaman şehitler o kadar mutludur ki dünyada kalan arkadaşlarına müjde vermek isterler denmektedir. Arada Berzah olduğu için gelipte müjde veremezler. Geri dönüş engeli olan berzaha Mümin suresinde dikkat çekilir.

"Nihayet onlardan birine ölüm geldiği zaman der ki: ''Rabbim! Beni geri döndür. Umulur ki bıraktığım yerde salih amel yaparım." Asla! Şüphesiz bu, onun söylediği bir laftan ibarettir. Arkalarında diriltilecekleri güne kadar berzah / engel vardır. [Mu’minun Suresi 99-100]


Bu konuda peygamberimiz de ümmetine "Ben de İsa peygamber gibi konuşacağım, ümmetimin ne yaptığını kıyamet günü öğreneceğim" demiştir. Buharide geçen hadiste peygamberimizin ölüm ve ötesi hakkındaki sözleri Kuran müslümanlığını desteklemektedir.

"Kıyamet günü sahabilerimden bir takım insanlar sağ taraflarından ve sol taraflarından yakalanırlar da ben ''onlar benim sahabelerim (bırakın onları)'' derim. Bana ''sen onlardan ayrıldığından beri onlar ökçeleri üzerinde geri dönmekte devam etmiş mürtedlerdir'' denilir. Ben de Allahın salih kulu meryem oğlu isa'nın dediği gibi derim: ‘’..Bana emrettiğinden başkasını onlara söylemedim. Benim de rabbim sizin de rabbiniz olan Allah’a kul olun (dedim). İçlerinde kaldığım müddetçe üzerlerinde tanıktım ama beni vefat ettirdiğin zaman onları gözetleyen sen oldun. Sen her şeye şahit olansın. Eğer onlara azap edersen şüphesiz onlar senin kullarındır, eğer onları bağışlarsan şüphesiz sen üstün olan ve hikmetli hüküm verensin." (Maide 117-118) [Buhari: 60/Kitabul Enbiya, Bab 50, No 117, Cilt 7, Sayfa 3262, Ötüken Neşriyat, 1987 İstanbul]

"Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)


İçinde ayet geçen bu hadiste "İsa peygamber nasıl ümmetinin kendine taptığından habersiz ise ben de ümmetimin hangi fırkaları benimsediğinden habersiz olacağım, kıyamet günü Allah haber verince öğreneceğim" demektedir. Bu hadis ve ayet tasavvufçular tarafından görmezden gelinmektedir, çünkü kendi çıkarımıyla oluşturdukları inanca ters düşmektedir.

Bu konuda gösterebileceğimiz başka deliller de mevcuttur. Örneğin ölülere yalvarmayı savunan günümüz tasavvufçuları, aslında mekkeli müşriklerin inancını benimsemiştir fakat bunu da görmezden gelirler. Müslümanlara şirk konusunu anlatırken "mekkeli müşrikler taşı Allah zanneden ahmaklardı, taşa tapılır mı ehehe" diyerek alakasız bir anlatım yapmışlar ve halkı cahil bırakmışlardır. Oysaki mekkeli müşrikler taşa değil, taştan yontulmuş heykelin temsil ettiği kişiden medet ummaktaydı yani ruhçu olmuşlardı.

Mekkeli müşriklerin taştan değil ruhlardan medet umduğunu açıklayan pekçok ayet vardır. Örneğin; "Allahın aşağısında konumlandırıp yalvardıkları kimseler birşey yaratamazlar, kendileri yaratılmışlardır. Diri değil ölüdürler, ne zaman dirileceklerini de bilmezler." (16/ Nahl Suresi 20, 21) ayetinde mekkeli müşriklerin kıyamet günü dirilecek insanların ruhundan medet umduğu açıklanır. Lat, menat, uzza gibi putlar aslında eskiden yaşamış salih insanlardır. Zamanla bu salih kullar yüceltilerek aracı edinilmiştir.

Mekkeli müşrikler Allahı en tepeye konumlandırmış, kendilerini en alta konumlandırmış, ortadaki boşluğa ise eskiden yaşamış salih kulları konumlandırmış ve ruhları aracı edinmeye başlamıştı. "Biz kimiz ki Allaha dua edeceğiz, bizim düşük mertebemiz Allaha yalvarmaya uygun değil, o yüzden önce salih kullara yalvaralım, onlar bizi Allaha yaklaştırsın. Biz ruhlara yalvarırsak ruhlar da bizi Allaha takdim eder ve ricamızı kabul ettirir" diyerek acayip inançlar türetmişlerdi. Bu kendi çıkarımlarına zamanla inanmışlar ve İbrahim peygamberden öğrendklerini sanmışlardı. Kendi yalanına inanmak sebebiyle şirke düşmüşlerdi.

Kuran müslümanları olarak ölülerin ruhundan yardım istenmeyeceğine dair diğer delilimiz şudur: "Onları çağırsanız sizin duanızı işitmezler, şayet işitseler bile cevap veremezler. Kıyamet günü sizin şirkinizi de inkar edecekler. (Bu bilgiyi) Herşeyden haberdar olan gibi sana haber veremezler." (35/Fatır 14)

Fatır 14.ayette ölülerin bizim çağrımızı işitmediği, velev ki işitse bile icabet edemeyeceği haber veriliyor. Hatta hesap gününde kendilerine yalvaran kişileri görünce "ben sizi işitmedim" diyecekleri bile açıklanıyor. Böyle diyecek olmaları "sizin şirkinizi inkar edecekler" cümlesiyle haber veriliyor. Yani peygamberimizin "Bende isa gibi konuşacağım, ümmetimin ne yağtığını kıyamet günü öğreneceğim" demesi bu ayetle de desteklenmektedir.

Ruhçulara diğer bir tokat da Ahkaf 5.ayetten gelmektedir: "Allahtan başkasına yalvarandan daha sapık kimdir? Ona kıyamet gününe kadar kimse icabet etmez. Onlar da bunların duasından habersizdir." (46/Ahkaf 5) ayetinde duayı başkasına yapanlara sapık denmektedir. Doğru yoldan sapıp şirk yoluna girmişlerdir. Ayetin son cümlesinde yine "onlar da bunların duasından habersizdir" denerek ölülerin duaları işitmediği vurgulanır.

Zaten dua denilen şey tanrıya / ilaha yapılır, müslümanların ilahı Allah olduğuna göre Allahtan başklasına el açıp dua etmek onu ilah edinmek olacaktır. Siz her şeyi yaratan ve yöneten, her şeyi işiten ve herşeyi bilen, kainatın padişahı olan yüce Allah dururken onun yarattığı kullara dua ederseniz büyük nankörlük suçu işlemiş ve şirke düşmüş olursunuz. Bu konuda kullardan medet ummamak gerektiği de başka ayette vurgulanmıştır.

"Şüphesiz Allahın aşağısında konumlandırıp yalvardığınız kimseler sizin gibi kullardır. Eğer doğru sözlüyseniz onları çağırın da (işitebiliyorlarsa) icabet etsinler size". (7/Araf 194)


Buraya kadar gösterdiğimiz ayetler sayesinde tasavvufçuların ruhçuluk savunması çürümüştür. Bundan sonraki iddialar ise bize ayetleri kabul etmeyenlerin ne kadar pişkin ve yüzü kızarmaz, hevasına uymaya meyilli, kafasında kurguladığı inancı Allaha isnad etmekte ısrar eden, dinini Kurandan öğrenmek yerine kulaktan dolma şeylere itibar eden, çocukken öğrendiğini cehenneme gitmek pahasına bırakmayan, hidayetten nasibini alamamış kişiler olduklarını anlamamızı sağlıyor.

Allah dilerse olmaz mı?

İddia: Allah dilerse evliya ruhlarını yardıma gönderemez mi, bizim yardım çağrımızı ruhlara ulaştıramaz mı?

Cevap: Allah isterse diyerek başlayan cümlelere istediğimiz her şeyi ekleyebiliriz lakin bu eklemeler hep bizim varsayımlarımız olur, Allaha din öğretmek olur. Allah zaten neyi dilediğini, nasıl bir sistem kurduğunu Kuranda açıklamıştır. Bunları görmezden gelerek Allah istese olmaz mı demek kendimizi kandırmak olacaktır.

Elbette Allah dilerse herşeyi yapacak güçtedir, buna kimsenin itirazı yoktur ancak Allah neyi dileyeceğini ve nasıl bir kişilikte olduğunu ayetlerle açıklamıştır. Allahı tanımanın tek yolu Kuran ayetlerini okumaktır. Aksi halde kendi kafamızdaki süperman karakterini Allah zannedebiliriz. Biraz önce gördüğümüz ayetlerde ruhların yardım çağrılarını işitmediğini açıklamıştır. Böyle bir açıklama gökten vahiyle inmiş iken kendi kendimize "Allah dilerse olmaz mı" diyerek çıkarım yapmak dini hevamıza uydurmak olacaktır.

Allah isterse diye başlayan cümleye ateistler "Allah isterse ateistleri cennete koyamaz mı, biz de cennete gideceğiz" diye ekleme yapabilir. Eşcinseller "Allah isterse eşcinselleri cennete koyabilir" diye ekleme yapabilir. Hatta "Allah isterse mekkeli müşrikleri cennete koyabilir" diye ekleme yapılabilir. Ancak bunların hepsi de Allaha iftira olacaktır, çünkü Allah kafirleri, müşrikleri, sapkınları cehenneme yollayacağını pekçok ayette açıklamıştır. Aynı şekilde ruhların duaları işitmediğini de pekçok ayette açıklamıştır.

Savaşta yardıma gelen evliyalar ne olacak?

İddia: Ruhlar yardıma gelmez diyorsunuz ama savaşta yardıma gelen sarıklı sakallı dedeler ne olacak? Savaşta müslümanlara yardım etmek için geliyorlar, demekki "yetişin ey gavslar, kutuplar, evliyalar" diye dua etmekte sakınca yok.

Cevap: Kuranda savaşa yardıma gelenlerin melekler olduğu haber verilmiştir. Yüce Allah müslüman ve kafir arasında yapılan bir savaşta müslümanları desteklemek için binlerce melek indirmiştir. Bu melekler kafirlerin kılıç tutan ellerine vurup kılıcı tutmalarını zorlaştırmıştır, boyunlarına da vurup nefes almalarını zorlaştırmıştır.

Rabbinizden yardım istediğiniz zaman, böylece size icabet etti. Şüphesiz ki ben size yardım edenim, peş peşe bin melek gönderirim. (Enfal suresi 9) Rabbin meleklere vahyetmişti ki: 'Şüphesiz ben sizinleyim, iman edenlere sağlamlık katın, inkâr edenlerin kalblerine amansız bir korku salacağım. Öyleyse vurun boyunlarının üstüne, vurun onların bütün parmaklarına.' (Enfal 12)


Bu yardıma gelen melekler şu dua ile inmişlerdir;

"Rabbimiz, bizim günahlarımızı mağfiret et ve işimizdeki israfımızı bağışla. Ve ayaklarımızı sabit tut ve kâfirler kavmine karşı bize yardım et." (Ali imran 147)


Allaha dua eden müslümanlara yardım olarak melekler indirilmiştir. Müslümanlar meleklerin yardıma gelmesi için Allaha dua etmiştir çünkü herşeyin sahibi Allahtır, bütün emirleri veren Allahtır. Tasavvufçuların mantığına göre meleklerin yardıma gelmesi için meleklere yalvarmak gerekmektedir.

Doktordan yardım istiyorsunuz ama?

İddia: Dirilerden yardım istiyorsunuz, doktora gidiyorsunuz, hanım başım döndü su getir diyorsunuz. Bunlar da şirk olur o zaman. Allahtan istesenize.

Cevap: Diriden yardım istemekle ölüden yardım istemek bir değildir. Diriler aramızda kanlı canlı yaşamaktadır, ölüler ise bedeni çürümüş ve ruhu rüya aleminde kalmıştır.

Dünyada insanlar uzmanlık alanına göre meslek edinirler, her insan yatkın olduğu işte kendini geliştirir ve bilgi birikimini geçinme vesilesi yapar. İnsanlar her alanda her şeyi bilemeyeceği için meslekler ortaya çıkmış ve herkes birbirine para karşılığı yardım etmektedir. Bir çiftçi buğday ekecek biçecek, buğday fırına gidecek ekmek olacak, ekmek marketlere dağıtılacak sofralarımıza gelecek. Dolayısıyla dünya işlerinde insanlar birbirine muhtaçtır ve dirilerden yardım istemenin şirk olacak bir tarafı yoktur.

Şirk dediğimiz şey Allaha karşı işlenen bir suçtur. Şah damarımızdan daha yakın olan Allahın uzak olduğunu düşünüp aracılar edinmektir, dünya menfaatleri için Allahı unutmaktır, Allahtan daha çok insanlardan korkmaktır, Allahtan daha çok insanları sevmektir. Şirkin ne olduğunu bilmeyenler bu ayrımı da yapamadığı için hanımdan su istemekle ölüden yardım istemeyi bir tutmaktadır.

İsa neden havarilerden yardım istedi?

İddia: Madem yalnızca Allahtan yardım istenir o zaman isa neden "yardımcılarım kimdir" dedi? İsa müşrik mi oldu şimdi?

"50-Ellerim arasındaki Tevrattan şeyleri tasdik eden ve size haram kılınan bazı şeyleri helal kılmak için rabbinizden ayetle geldim. Artık Allah'a takvalı olun ve bana itaat edin. 51-Şüphesiz ki Allah benim de rabbim sizin de rabbinizdir. Öyleyse ona kulluk edin. Dosdoğru yol budur. 52-Fakat İsa onların küfrünü hissedince ''Allah için yardımcılarım kim?'' dedi. Havariler dedi: ''Biz Allah'ın (dininin) yardımcılarıyız. İman ettik ve şahit ol bizim teslim olduğumuza'' [Ali İmran Suresi 50-52]

Cevap: İsa peygamber islam dinini yaymak için havari / sahabe seçmiştir ve bu salih kişilerle birlikte dini anlatmıştır. Dolayısıyla İsanın yardım istemesi ölülerden yardım istemek değildir, dini yaymak için din kardeşi seçmektir. 12 havari sayesinde incil o dönemde yaşayan insanlara anlatılmış ve müslüman sayısı artmıştır. Aynı işi yüce Allah müslümanlardan da beklemekte ve dinine yardım edilmesini istemektedir: "Ey iman edenler! Eğer Allah'a yardım ederseniz, size yardım eder ve ayaklarınızı sağlam kılar." (Muhammed suresi 7)

İsanın yardım istemesi konusu biraz önce bahsettiğimiz dünya işleriyle ilgilidir. Dünyada dinin yayılması için nebilere kitap indirilir, nebinin arkadaşları olur, hep birlikte dini yayarlar, yayılan dini hocalar öğrenir ve cemaate anlatır. Allah dinin yayılmasını bu şekilde yapmıştır, dileseydi herkesi müslüman yapardı ancak kendi aklımızı kullanalım diye tercih hakkı vermiştir. "Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin tümü, topluca iman ederdi. Öyleyse, onlar mü'min oluncaya kadar insanları sen mi zorlayacaksın?" (Yunus suresi 99)

Sonuç: Burada gösterdiğimiz delillerden anlaşılacağı üzere İslamda ölülerden medet ummak , Allahtan başkasına el açıp dua etmek kesinlikle yoktur ve bu davranış kula kulluk etmektir. Hiçbir aklı başında müslüman ruhlara dua etmeyi savunamaz, bunca ayetleri elinin tersiyle iterek kendi çıkarımını din edinemez. Dolayısıyla ölülerden medet ummayı savunanlar aslında başka bir dini savunmaktadır. Eğer kendilerini müslüman olarak tanıtıp ruhçuluğa davet ediyorlarsa bilerek veya bilmeyerek islama zarar veriyorlardır. İddialardan görüldüğü üzere bilmeyerek değil ayetleri bile bile ruhçuluğa devam etmektedirler. Tercih kendilerinin, hesap günü Allah'a "bunca ayet dururken ben kendi çıkarımlarımla ölülere yalvarmayı uygun gördüm" diyerek açıklama yaparlar artık.

1 yorum:

  1. Her şey acayip geliyor bana hayattan sisteminden insanlardan çıkar ve menfaat denilen şeyden hiç bir şey anlamadım bu sistemin akıl saglıgı ile oynadıgını biliyorum toplum sakinleştirici ile yaşayant toplum susup sesiz yaşamayı tercih eden halktan bir şey olmaz

    YanıtlaSil

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?