Kuran müslümanlığı hakkında bilgiler

Geylani yardıma gelir mi?


Soru: Geylani yardıma gelebilir mi? ‘’Yetiş ya Geylani’’ diyenlere yardım ettiği söyleniyor. Kadınlarla toplanıp hatim indirdiğimiz günlerden bir gün komşumuz anlatmıştı: Çocuğu kaybolunca Geylani’ye yalvarmışlar, akşam olunca çocuk eve gelmiş. Geylani bulup getirdi diyor. Ben pek inanmadım, bu işin aslı nedir?

Cevap: Geylani veya başka bir ölmüş kişi dünyadakilerin duasını işitmez.İşitse bile yardıma gelemez. Hatta kıyamet günü kendisine yalvaranları da inkâr edeceklerdir. ''Eğer onlara yalvarsanız sizi işitmezler, duanızı işitseler bile icabet edemezler. Kıyamet günü sizin (kendilerine yalvarıp) şirk koşmanızı da inkâr edecekler. Bu haberin benzerini habir olandan başkası veremez.’’ [Fatır Suresi 14] ayetinde ölülerin bizi işitmediği ve işitse bile yardıma gelemeyeceği, kıyamet günü de ‘’Ben sizin duanızı işitmedim’’ diyerek kendilerine yalvaranları inkar edecekleri haber veriliyor. Geylani de bizim gibi kul olduğu için dualara icabet edemez. ''Şüphesiz ki Allah'tan başka yalvardıklarınız sizin gibi kullardır. Haydi çağırın da böylece icabet etsinler size eğer doğru sözlüyseniz.'' [Araf 194] ayetinde kulların icabet edemeyeceği bildirilmiştir.

Çocuğu kaybolan kadının Geylani’ye yalvarması ve çocuğun eve gelmesinde iki olasılık vardır. Birincisi, Allah kaybolan çocuğa evin yolunu ilham etmiştir. Böylece çocuk gezerken kendi evine gelmiştir. İkincisi, kadının Geylani’ye yalvardığını işiten kâfir cinler kadının şirkini artırmak için yani Geylani’nin bulup getirdiğini zannetmesi için çocuğu bulup getirmiş olabilirler. Bu iki olasılık dışında başka bir şey olmuş olamaz. Her iki durumda da çocuğu getiren kişi Geylani değildir. Fatır 14.ayette haber verildiği gibi Geylani kıyamet gününde ‘’Ben sizin duanızı işitmedim, bana yalvarıp şirk koştuğunuzdan haberim yok’’ diyecektir.

Sadece Geylani değil peygamberler de kendisine yalvaranlardan habersizidir. Örneğin Hz. İsa, kavminin ona rab dediğini ve kendisinden yardım istediklerini bilmemektedir. Bunu kıyamet günü öğrenecektir. ‘’116- Allah dedi ki: Ey meryem oğlu İsa! Sen mi dedin insanlara, beni ve anamı Allah'ın aşağısından ilahlar edinin diye? (İsa) dedi: Sen subhansın, hakkın dışında konuşmadım. Eğer ben öyle deseydim o zaman sen bilirdin. Nefsimde olanı bilirsin, ben ise senin nefsindekini bilmem. Şüphesizki sen gaybı en iyi bilensin. 117- Onlara bana emrettiğinden başka birşey söylemedim: ''Benim de rabbim sizin de rabbiniz olan Allah'a kul olun'' (dedim.) Onların arasında bulunduğum sürece üzerlerinde şahit idim. Fakat sen beni vefat ettirince sen oldun onları gözetleyen, ve sen her şeye şahit olansın.'' [Kuran: Maide Suresi 116-117] ayetinde Hz. İsa kıyamet günü sorguya çekilirken ‘’Ben onların arasında yaşarken ne yaptıklarını biliyordum ama vefat edince onları gözetleyen sen oldun’’ diyor. Öldükten sonra kendisine yalvaranlardan haberinin olmadığını söylüyor. İşte Geylani de kıyamet günü kendisinden yardım isteyenleri duymadığını söyleyecektir. Başka bir ayette yine peygamberlerin vefat ettikten sonra ümmetin ne yaptığını bilmediği haber verilmiştir: ''Allah resulleri toplayacağı gün şöyle diyecek: ''size nasıl icabet ettiler?'' Derler: ''Bizde onun ilmi yok, şüphesiz ki gaybı bilen sensin.'' [Maide Suresi 109]

Geylani’den veya ölmüş başka bir insandan yardım istemek kul’a kulluk etmektir. Eğer Geylani’den yardım istemek caiz olsaydı o zaman Kuran’da ‘’Evliya ruhlarından yardım isteyin, onlar sizin imdadınıza yetişirler.’’ tarzında bir ayet olması gerekirdi. Böyle bir ayet olmadığı gibi Allah’tan başkasına yalvaranların dalalette olduğuyla ilgili ayetler vardır. Örneğin; ‘’Allah'tan başkasına yalvarandan daha sapkın kimdir? Kıyamet gününe kadar ona kimse icabet etmez. Ve onlar (yalvardıkları kimseler) onların duasından gafildir. İnsanlar haşrolunduğu zaman onlara düşman olurlar. Ve onların ibadetini inkar ederler.’’ [Ahkaf Suresi 5-6] ayetinde dua ederken Allah’tan başkasına yalvaranların dalalette olduğu ve kıyamete kadar çağırdıkları ruhların yardım edemeyeceği haber veriliyor. Bu ayetteki '' onların ibadetini inkar edecekler'' cümlesi ölülere yalvaranların aslında onlara ibadet etmiş olduğunu haber verir. Çünkü dua ibadettir. El açıp dua ederken kimden yardım istiyorsanız ona ibadet etmiş olursunuz. ''Sadece sana kulluk ederiz ve sadece senden yardım isteriz'' [Fatiha 5] ayeti zaten konuyu özetler. Ayrıca dua etmenin ibadet ermek olduğunu bildiren diğer ayette şöyledir: ''Ve rabbiniz dedi ki: Bana yalvarın ki size icabet edeyim. Şüphesiz ki bana ibadet etmekten kibirlenenler aşağılanmış olarak cehenneme dahil olacaklar.'' [Mu'min Suresi 60]

Allah'tan başkasına yalvarmanın nasıl anlamsız bir şey olduğuna dair şu örnek verilmiştir:  ''Hakkın daveti onadır. Ondan başkasına yalvaran kimselere hiçbir şeyle icabet etmezler. Onların durumu ancak ağzına erişmesi için avcunu suya açan gibidir. O (su ağzına) ulaşacak değildir. Kafirlerin duası dalaletten başkası değildir.'' [Rad Suresi 14] ayetinde Allah'tan başkasına yalvarmanın elini musluğa uzatarak suyun ağzına gelmesini beklemek gibi olduğu örneği verilmiştir ve Allah'tan başkasına yalvaranların kafir olacağı da son cümlede bildirilmiştir. Dua ederken bile kâfir olunabilmektedir. Zaten ‘’La ilahe illallah : Allah’tan başka ilah yok’’ diyen bir insanın da evliya ilan ettikleri adamların ruhundan yardım istemesi beklenemez. Lakin dindar geçinenlerin çoğu bu ayetlerden habersizdir veya ayetleri umursamadan kendi bildiğini okumaktadır.

Örneğin; ‘’Yetiş ya geylani, yetiş ya ali, sığındım sana ey Allah’ın dostu, şefaat yaresulallah’’ gibi ifadeler kul’a kulluk etmektir. Peygambere yalvarmak da caiz değildir çünkü o da ilah değildir, kendisine sığınanları inkâr edecektir. 1440 yıl önce şöyle demiştir: ‘’Deki: Ben ancak sizin gibi beşerim. Bana sizin ilahınızın tek ilah olduğu vahyolunuyor. Öyleyse ona yönelin ve istiğfar edin. Vay haline müşriklerin.’’ [Fussilet Suresi 6] ayetinde bende sizin gibi insanım dedikten sonra Allah’a yönelin demiştir. ‘’Vay haline müşriklerin’’ diyerek de Allah’a yönelmeyenlerin müşrik olduğunu haber vermiştir. Bu cümleleri ona Allah söyletmiştir. ‘’Deki’’ ile başlayan her ayet aslında peygamber hadisidir. Zaten Allahu teala Kuran’a ‘’Ahsenel hadis: En güzel hadis’’ (Zumer 23) demiştir.

Hz. Muhammed Allah’tan başkasından medet uman müşriklere tebliğ yapmıştı. Mekkeli müşrikler, evliya ilan ettikleri adamların heykellerini yaparak karşılarına geçip rabıta yaparlardı. Yani taşa ağaca tapmıyorlardı, kula kulluk ediyorlardı. Örneğin; Lat, menat, uzza gibi putlar önceden yaşamış salih kulların heykelleriydi. Onlardan yardım ve şefaat umarlardı. Uzza’nın kim olduğu tevratta geçmektedir. Ahid sandığını taşırken elektriğe kapılıp ölen bir insandır. ‘’9- Kidon’un harman yerine vardıklarında öküzler tökezledi. Bu nedenle Uzza elini uzatıp sandığı tuttu. 10- RAB sandığa elini uzatan Uzza’ya öfkelenerek onu yere çaldı. Uzza orada, Tanrı’nın önünde öldü.’’ [Tevrat: Tarihler, 13:9-10] Yani mekkeli müşrikler tıpkı sufiler gibi ölülerin ruhundan yardım ve şefaat isterlerdi. Böylece Allah’tan başka ilahlar edinmişlerdi.

Kuran’daki dua örneklerine baktığımız zaman peygamberlerin her zaman Allah’a dua ettiğini görürüz. Örneğin Hz. Yusuf’un babası yakup şöyle demiştir. ‘’(Yakup) dedi: Ben derdimi ve hüznümü ancak Allah'a arz ederim…’’ [Kuran: Yusuf 86] ayetinde Yakub peygamber ne derdim varsa ne kederim varsa Allah’a arz ederim demiştir. Hz. Muhammed ise şöyle demiştir: ‘’Deki: Sadece rabbime yalvarırım, ona hiç kimseyi ortak etmem.’’ [Kuran: Cin 20] ayetinde Hz.Muhammed sadece Allah’a dua ettiğini ve ona kimseyi ortak etmediğini bildirmiştir. Kuran’daki peygamber davranışları bize örnektir. Müslümanların örnek alacağı kişiler resullerdir, evliya ilan edilen adamlar değil. Bu ayetlere rağmen ‘’Geylani’den yardım istemek şirk değil’’ denebilir mi? Aklı başında bir insan ölülere yalvarabilir mi? Hayır yalvaramaz! Eğer bu ayetleri gördükten sonra ‘’Ben Geylani’nin yardım edeceğine inanıyorum, Geylani’ye yalvarmaktan vaz geçmem’’ diyen varsa Allah’ın dinini beğenmiyor demektir.

Sadece Allah’a yalvarmak gerektiğiyle ilgili diğer örnekte, müşriklerin zor durumda kalınca Allah’a yalvardığı ama kurtulunca tekrar ‘’evliya ruhları yardıma geldi’’ diyerek şirk koştukları haber verilmiştir.  ‘’ Gemiye bindikleri zaman, dîni O’na halis kılarak Allah’a dua ederler. Fakat, onları karaya çıkarıp kurtardığımız zaman, onlar hemen şirk koşarlar.’’ [Kuran: Ankebut 65] Günümüzdeki tasavvufçu insanlar ise bu ayetleri bilmedikleri veya kabul etmedikleri için zor durumda kalınca bile evliya ruhlarından yardım isterler. Örneğin ‘’Yetiş ya gavs dedim, geldi uçağı tuttu, uçak düşecekti yoksa’’diyerek zor durumda kalınca bile Allah’tan yardım istemediğini söyleyen müşrikler vardır. Eski müşrikler gemide fırtınaya yakalanınca Allah’tan yardım istiyor, yeni müşrikler uçakta türbülansa yakalanınca Geylani’den yardım istiyor.

İddia: Şehitler yardıma gelemez mi? Kuran’da "Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin, bilakis diridirler lakin farkında değilsiniz." (Bakara 154) yazıyor. Şehitler diriyse bizi duyup yardıma gelirler. Peygamber de şehittir, evliyalar da şehittir. Dolayısıyla diri olan şehitlere yalvarmak şirk olmaz.

Cevap: Şehitlere ölü demeyin ayeti, bize "Allahı bırakıpta şehitlere yalvarın, madem diri sizi duyarlar koşarak gelirler" demez. Bir ayet gösterip "bakın diriymiş, o zaman bizi duyar, haydi şehitlere yalvaralım" diye çıkarım yapmak şeytanın yaydığı bir inançtır. Hiç bir müslüman şehitlere ölü demeyin ayetini görünce böyle bir çıkarım yapmaz çünkü başka ayetlerden öğrenmiştir ki dua sadece Allaha yapılır ve Allahtan başkasına dua eden sapıtmıştır. Ahkaf 5.ayette "Allahtan başkasına yalvarandan daha sapkın kimdir?" diye sorulur. Demekki Allah dışında kime el açıp dua edersek yoldan sapmış oluyoruz. İster şehit olsun ister peygamber olsun yaratılmış bir kula el açıp dua edemezsin.

Şehitlerin diri olması ise farklı bir boyutta mutluluk içinde yaşadıklarını bildirir. Kabir ya cennet bahçelerinden bir bahçe ya cehennem çukurlarından bir çukur hadisinde söylendiği gibi, rüya boyutunda mutluluk içinde yaşamaya devam ederler. Nasıl ki bizler uyuduğumuz zaman da yaşamaya devam ediyor isek ve güzel rüya görürken gülümsüyor isek aynı şekilde ameli iyi olarak ölenler de rüya boyutunda güzellikler içinde yaşamaya devam ederler.

"Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanmayın, bilakis dirilerdir. Rableri indinde rızıklandırılırlar. Allah'ın fazlından verdiği şeyle sevinirler ve henüz katılmayanlara müjde vermek isterler arkalarından. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmazlar. Müjdelemek isterler Allah'ın nimetini ve fazlını ve Allah'ın mü'minlerin ecrini zayi etmeyeceğini." [Ali İmran 169-171]

Peki ölüler bizi işitirler mi? Bu soruya cevap veren ayet şöyle: "Diri olanlarla ölüler de bir değildir. Gerçekten Allah, dilediğine işittirir. Sen ise kabirlerde olanlara işittirecek değilsin." (35/ Fatır 22) ayetinden anlaşılıyor ki bizler direkt ölüye seslenirsek hiçbirşey işittiremeyiz ancak yüce Allah onlara bildirir. Yani önce muradımızı Allaha arz edeceğiz, Allah da ölülere bildirecek. Örneğin bir yasini şerif okuyupta ölünün ruhuna hediye ederseniz yüce Allah onu haberdar eder. Sizin ona okuyup üflediğinizi bilir ve teşekkür eder.

Kurandaki delillerden anlaşılan Odur ki bizler direkt ölülere seslenemeyiz, sadece okuyup üfleyip hayır duası gönderebiliriz. Hayır duamızdan haberdar olur. Allah dilerse aramıza da gelebilirler, çocuklara da görünebilirler. Halk arasında çocukların ölmüş yakınlarını gördüğü rivayet edilir. Lakin bu onlara el açıp dua edebileceğimiz anlamına gelmez.

Bumudin/19.09.2018

1 yorum:

  1. Yetiş ya Geylani diyenler veya Yetiş ya Ali diyenler veya Yetiş ya muhammed diyenler arasında bir fark göremiyorum. Hepsi de gelenek dinine kapılmış gidiyorlar. Bu ayetlerden hesaba çekilirken ne mazeret sunacaklar acaba🤔 😐Zuhruf 44.ayete göre Kurandan sorguya çekileceğiz.

    YanıtlaSil

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?