Kuran müslümanlığı hakkında bilgiler

Uydurulmuş Dinde Peygamber Algısı

İddia: Peygamberimizin üzerine sinek konmazdı, elbiseleri hiç kirlenmezdi, tertemiz olurdu. Teri mis gibi kokardı. Beşiğini melekler sallardı, sünnetli doğmuş. Bir hafta yemek yemeden oruç tutardı, sahabelere ‘’siz denemeyin tutamazsınız’’ derdi. Yaratılış olarak da farklıydı. Saçınızdan bir tel alıp ateşe tutsanız yanıverir ama peygamberimize ait olan saç teline saatlerce ateş tutsanız yanmaz. Saçınızdan bir tel alıp ışığa tutsanız gölge yapar ama peygamberimize ait olan saç ve sakal telinde gölge olmaz. Hayatında gölgesi yoktu onun çünkü. Peygamberimizden bahsetmek onu anmak birkaç saatlik iş değil. Hazreti Mevlana demiş, ‘’bu ağızla ve bu ağza sığacak kelimelerle ins ve cin peygamberini övemem. Meleklerin bile kıskandığı o güzeller güzelini övebilmek için gökler kadar geniş bir ağız ve o ağza sığacak kelimeler isterim ki Allahın peygamberinden bahsedeyim’’ demiş. Sahabeler abdest suyunu kapışırdı.  [Eski kayseri müftüsü Mustafa Ciğer – 19.11.2018- mevlidi nebi gecesi, Ankara'da bir cami]



Cevap: Peygamberimizin meleksi özelliklerle övülmeye ihtiyacı yoktur. Üzerine sinek konmayan, kıyafetleri kirlenmeyen bir insan olmaz. Kuran’da ‘’Ey elbisesine bürünen. Kalk, böylece uyar. Rabbini tekbir et. Elbiseni temiz tut.’’ [Muddesir 1-4] yazmaktadır. Demek ki peygamberimizin elbiseleri de kirleniyordu. Zaten onun insanlara örnek olabilmesi için insanlar gibi olması lazımdır.

Mekkeli müşrikler peygamberimizin sıradan yaşadığını görünce şöyle demişlerdi: ‘’ Ve dediler: Bu resul niçin yemek yiyor ve pazarda yürüyor. Ona bir melek indirilse olmaz mıydı mıydı? Böylece onunla birlikte uyarırdı.’’ [Furkan suresi 7] Aynı zihniyet günümüzde varlığını sürdürmektedir. Peygamberin; acıkan, yemek yiyen, tuvalete giden, terleyen, gusul abdesti alan, uhud savaşında dişi kırılan, gölgesi olan bir insan olması bazılarını rahatsız etmektedir. Bu yüzden ‘’kıyafeti kirlenmezdi, üzerine sinek konmazdı, teri mis kokardı, dışkısı mis kokardı, sahabeler abdest suyunu kapışırdı’’ gibi iğrenç iftiralar ile onu yüceltmeye çalışırlar.

Daha önce de İsa peygamberi yalanlarla överek onu ilah yapmışlardı. Aynı şeyin son nebi’nin başına gelmemesi için Allah ona şu sözleri söylettirmişti:  ‘’Deki: Ben ancak sizin gibi beşerim. Bana sizin ilahınızın tek ilah olduğu vahyolunuyor. Öyleyse ona yönelin ve istiğfar edin. Vay haline müşriklerin.’’ [Fussilet suresi 6] Ben de sizin gibi bir insanım diyen peygamberimizi övmek adına çocukların inanabileceği türden saçma iftiraları savunanlar ona iyilik etmiş olmazlar. Eğer peygamberi anlatmak mümkün değilse, onu anlatmak için genişliği gökler kadar olan bir ağız lazım ise bize örnek olması için gönderilmesinin anlamı kalmaz. Kelimelerle anlatılamayan bir peygamberin ümmetine örnek olması da düşünülemez. Allah bile ‘’beni anlatmak için kocaman ağzınız olması lazım dememiş ve kendisini Kuran’da anlatmışken, peygamberi anlatmanın mümkün olmadığını söylemek tam bir şarlatanlık örneğidir. Peygamberimiz Allah’tan daha mı üstün ki kelimelerle anlatılamıyor? İşte kula kulluk ve putçuluk zihniyeti budur. Bu zihniyet değil miydi ''Kuran gibi şerefli bir kitabı bizim gibi acizler anlamaz, onu yükseğe kaldırıp hürmet etmeliyiz'' diyerek ümmeti Muhammedi Kuran'dan uzak tutanlar? Bunlar değil miydi ''Kuran'ı sadece arapça okuyup sevap kazanmaya çalışın, anlamak için okumayın, dini öğrenmek için hadis-menkıbe-tasavvuf kitapları okuyun'' diyenler. Böyle batırmadılar mı bizi hurafe bataklığına..

Gelelim sahabelerin abdest suyunu kapışmasına. Bu manzarayı gözünüzün önünde hayal edin. Peygamberimiz abdest alıyor ve sahabeler başına üşüşmüş onun ayağından akan suları yakalayıp yüzlerine-üzerlerine sürmeye çalışıyor. Bu olayın yaşanmasına alemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed izin verir mi? İslam ile şereflenip üstün ahlak sahibi olan sahabeler, abdest suyunu kapışacak kadar küçülebilir mi? Demez mi peygamberimiz ‘’siz ne yapıyorsunuz, abdest suyuma değil ahlakıma talip olun.'' diye. Ayrıca bu iftiralara inanmak için de çocuk akıllı olmak lazım. Sahabelerin abdest suyunu kapıştığına sadece çocuklar inanır. Camilerde hoca görüntüsüne bürünmüş koca koca adamların ne kadar yalan varsa gerçek sanıp anlatmaları İslam dünyasının neden geri kaldığını özetlemektedir. ‘’Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı uman ve Allah'ı çok zikreden kişiler için andolsun ki Allah'ın resulünde size güzel örnek vardır.’’ [Ahzab suresi 21] Allah’ın güzel örnek vardır dediği peygamberimiz, abdest suyunu kapıştırarak mı örnek oldu ümmete? Ayrıca bu olayın Buhari’de geçmesi de hadis kitaplarına islam düşmanlarının sözlerinin karıştığına delalettir.

Peygamberin abdest suyunu kapışan sahabe masalına inananların nasıl saptıklarını görmek için aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz. Şeyh'in abdest suyunu kapışarak kul'a kulluk ediyorlar.

Peygamberimizdeki güzel örnek;  tatlı dilli olması, kin besleyene iyilikle yaklaşması, yardımsever olması, kazancını fakirlerle paylaşması, helal kazanması, faiz yememesi, güvenilir olması, Allah’a çağırması, ibadetlere devam etmesi gibi üstün ahlak özellikleridir. Bunun haricinde peygamberimiz; mescide giderken güzel koku sürünür, saçını tarar, pazardan alışveriş yapar, ticaretle geçinir dinden para kazanmaz, yemek yer, tuvalete gider, sıcaktan terleyince banyo yapıp temizlenirdi. 40 yaşına kadar herkes gibi yaşayan bir insandı. Lakin 40 yaşından sonra vahiy getiren cibril meleğini görmekle şereflenmişti.  Artık daha erdemli, daha takvalı, daha dindar olmuştu. Kuran’ın inmeye başlamasıyla hidayete ermiş, hakkında şüphe duyduğu şeylerin gerçek yüzünü öğrenmişti. ''Ve seni dalalette bulup hidayete erdirdi.'' [Duha Suresi 7] Onun kendi çıkarları için kitap yazdığını söyleyenlere ise  ‘’Deki: ''Size Allah'ın hazineleri benim yanımda demiyorum ve gaybı da bilmiyorum. Size gerçekten bir meleğim de demiyorum. Ancak bana vahyolunan şeye tâbi olurum.'' De: ''Kör ile gören eşit olur mu? Halen tefekkür etmiyor musunuz?’’ [Enam Suresi 50] diyerek cevap vermişti. Vahye uyduğunu, gaybı bilirim diyerek kendine kulluk ettiren şeyhlerden olmadığını söylemişti. İşte buydu peygamberimiz. Herkes gibi yaşayan, sofrasında fakirlere yer veren, saraylarda değil tek odalı evde yaşayan, herkes gibi fecr vaktinde oruca başlayıp akşam olunca oruç açan, uhud savaşında dişi kırılan, yarasını tedavi ettiren, müşriklerden kaçarken mağaraya saklanan, binekle yolculuk eden insan resul. Tam da örnek alabileceğimiz gibi bizden birisi.

Peygamberimizi beşer olarak görmeyenler ise melek özellikleri olan bir insan anlatıyorlar. Çünkü bu zihniyet her zaman vardı. Normal insanı resul olarak kabul edemiyorlardı. ''Onlara hidayet geldiği zaman insanların inanmalarına mani olan şey ''Allah insan resul mü gönderdi?'' demekten başkası olmadı. Deki: ''Eğer yeryüzünde yürüyüp yerleşenler melekler olsaydı elbette onlara gökten melek resul indirirdik.'' [İsra Suresi 94-95] ayetinde insan resulü kabul edemeyenlerden bahsedilmiştir. Aynı zihniyet günümüzde mevcuttur ve camilerde vaaz vermektedir.

Uydurulmuş dinde peygamber algısı – Bumudin/23.11.2018

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?