Kuran müslümanlığı hakkında bilgiler

Ehli Sünnet Gerçekleri: Sünnilik ve İslam Farkı

ehli sünnet
Ehli sünnet; kendini islam'a nispet edenlerin, en doğru yolda olduklarını vurgulamak için kullandıkları bir tabirdir. Ehli Sünneti’in anlamı: ''Sünnet ehli, peygamber yoluna uyanlar'' demektir. Ehli sünnet olmak için peygamberimiz gibi Kuran’ı rehber edinmek gerekir. Kuran’a zıt şeyleri terk edip, dinini Kuran’dan öğrenenler ehli sünnet olurlar. Uydurulmuş Ehli sünnet inancına ise Sünnilik denir. Şimdi sünnilik ve islam farklarına değinelim.

Sünnilik ve islam farkı


1- “Herşeyi açıklayan kitap” (16/89) ayetine muhalefet edip “Kuran herşeyi açıklamaz, rekat sayısı var mı” diyorlar. Namazın son nebi ile başladığı izlenimi veriyorlar. Peygamberin Musevilerle aynı namazı kılıp kıble değişince farkın ortaya çıktığını (2/143) gizliyorlar. Ayrıca hadislerden de rekat sayılarını gösteremedikleri halde her seferinde bu örneği veriyorlar.

2- “Açıklanınca hoşunuza gitmeyecek şeyleri sorup durmayın, Kuran inerken sorduklarınız açıklanır, açıklanmayanları Allah affetmiştir (serbest bırakmıştır) (5/101) ayetini görmezden gelerek yeni fıkıh hükümleri uyduruyorlar. Kuran + sünnet + icma + kıyas diyerek dine ilaveler yapıp zorlaştırıyorlar, zorlaştırdıkları dini mezheplere ayırıp mezhepleri kolaylık olarak sunuyorlar. Sonra bu insan görüşlerinden oluşan çelişki dolu mezhepleri kabul etmeyenlere mezhepsiz sapık diyerek dışlıyorlar. Müslümanları şucu bucu yaparak ayrıştırıyorlar.

3- “Allah kitabı ayrıntılı indirmişken ondan başka hakem mi arayacağım” (6/114) ayetini görmezden gelerek “Buhari ve müslim hakem olmadıkça Müslüman olamazsınız” diyorlar. Böylece hakemliği Allahtan alıp söylentileri derleyen adamlara veriyorlar. Üstelik birinin sahih dediğini diğerinin kitabına almadığı kişiye göre değişen sahihleri ikinci vahiy ilan ederek yeni kutsal kitaplar uyduruyorlar. Peygamberden 250 yıl sonra yazılmış Kurana zıt hurafelerle dolu kitapları peygamber sünneti olarak dayatıyorlar.

4- “Kuranı öğüt almak için kolaylaştırdık, yok mu öğüt alan” (54/17) ayetini görmezden geliyorlar ve “Kuran zordur, ehli sünnet büyüklerinden başkası anlayamaz” diyorlar. Böylece milyonlarca Müslümanı Allahın sözleriyle tanışmaktan engelliyorlar, cahil bırakıyorlar. Anlamadan okumayı teşvik edip anlayarak okuyanlara "Kuran müslümanı sapık" diyorlar. Peygamberin ve sahabelerin yolu olan Kuran müslümanlığını sapıklık sayıyorlar.

5- “Allah Kuranı fasıl fasıl açıkladı ki ondan başkasına kul olmayın” (11/1-2) ayetini görmezden gelerek Kuranı peygamber açıklar diyorlar sonra peygamberle alakası olmayan hükümleri Kuranın önüne geçiriyorlar.

6- Buharinin 600bin hikayeden 7bin tanesini beğenip yazdığını, Müslimin ise Buharinin beğendiklerine uydurma diyerek kitabına almadığını gizliyorlar. Kişiye göre değişen sahihlere “ikinci vahiy” diyerek yeni kutsal kitaplar uyduruyorlar. Böylece dine ilave yapıp Allaha ortak koşuyorlar.

7- Kuranı yeterli görmedikleri için ilave hükümler eklemeye çalışıyorlar, Kurana ekleyemeyince uydurma hadislere sarılıyorlar. Mesela “eskiden kuranda recm vardı ama keçi yedi, lafzı yok oldu ama hükmü baki kaldı” diyerek Kuranın hüküm bakımından eksik olduğunu söylüyorlar. Böylece “bize başka kuran getir yada bunu değiştir” (10/15) diyen müşrikler gibi davranmış oluyorlar. Elimizdeki kuranın eksik olduğu iftirasına sarılıyorlar.

8- Müşriklerin ve kitap ehlinin düştüğü hataları tekrar edip kendilerini doğru yolda sanıyorlar. Ayet gösterince ise “bu ayet müşriklere indi, o ayet Hristiyanlara indi, bize inmedi” deyip öğüt almıyorlar. Aynı ameli yapıp farklı sonuç beklemek, aynı şeyi başkası yapınca müşrik deyip kendisi yapınca Müslümanlık iddia etmek gibi mantık hatasına düşüyorlar.

9- Peygamberimiz hayattayken geçici olarak inen ve sonra nesh edilip yerine daha iyisi getirilen ayetleri gösterip "bundan öncesinde bir emir olduğu anlaşıyor, ama Kurana eklenmemiş, işte ikinci vahye delil" diyerek söylenti kitaplarını ikinci vahiy ilan ediyorlar. Halbuki gösterdikleri ayetler nesh edilenin yerine inmiş yeni ayetler. Yani eskisi geçici hüküm olduğu için ve artık kimsenin işine yaramayacağı için kalkmış nesh edilmiş. Bizi ilgilendirseydi Kurandan çıkarılmazdı, müslümanları ilgilendiren hükümler Kuranın iki kapağı arasında derlenmiştir çünkü "Bu senin için ve kavmin için öğüttür, ileride sorulacaksınız" (43/Zuhruf 44) Kıyamet günü Kurandan hesaba çekilecek isek başka vahiy aramaya gerek var mıdır? Allah bize "ikinci vahye neden uymadınız" diye sormayacak "Kurana neden uymadınız" diye soracak.

10- Resule uymanın ayetlere uymak olduğunu "Allahın resulü ile duyurduğu ayetler" anlamına geldğini gizliyorlar. Kuranı kuranla anlama yönteminden habersiz oldukları için "Resul gönderseydin ayetlerine uysaydık" (28/Kasas 47) ayetinin resule uymanın ayetlere uymayı açıkladığını bilmiyorlar. Ayrıca "Bu Allah ve resulunden uyarıdır" (9/Tevbe 1) ayetini görünce "Allahın uyarısı buysa resulun uyarısı nerede, hadislerden bu uyarıyı bulmalıyız" demiyorlar ama "Allah ve resule itaat edin" ayetini gösterip "Allah ayrı hükmeder, resul ayrı hükmeder" diyerek iki ilahlı din savunuyorlar.

11- "Esirleri karşılıksız yada fidye karşılığı salın" (47/4) ayetini görmezden gelerek köle edinmeyi savunuyorlar. Köle edindikleri kadınlara tecavüz etmeyi helal sayıyorlar ve “cariye ile evlenme izni verildi” (4/25) ayetini gizliyorlar. Evlilik dışı cinselliğin zina olduğunu bildikleri halde “bir adamın sınırsız cariyesi olabilir, ondan çocukları olabilir, onunla evlenmesi gerekmez” diyerek gayri meşru ilişkiyi, tecavüzü, zinayı helal ediyorlar. Bu köleci zihniyet empatiden yoksun olduğu için zulmü kendine helal etmektedir. Aynı durumda kendileri kalsaydı yani düşmana yenilselerdi, düşman askerleri Müslüman kadınları köle yapıp tecavüz etseydi sözde Müslüman bu köleciler ne diyecekti? “Düşmanımız ne iyi yaptılar, karımı kızımı cariye yaptılar, tecavüz etmeleri hakkıdır, islamı uyguladılar” mı diyecekler? Hayır, böyle diyemezler, fıtratı müdahale eder, vicdanı kabul etmez. Peki karşı taraf yapınca kötü olan şey biz yapınca güzel olur mu? Allah böyle bir din indirir mi? Nasıl ki hırsızlık herkese haram ise evlilik dışı cinsel ilişki de herkese haramdır.

12- “Diliniz yalana alıştığı için şuna haram buna helal demeyin” (16/116) ayetini gizleyip sevmedikleri şeyleri haram ediyorlar. “Katışıksız din Allahındır” (39/3) ayetini çiğneyip Kuran dışı haramlar uydurarak dine ilaveler yapıyorlar. Birinin haram dediğine diğeri helal diyen mezheplerin çelişkili hükümlerini din olarak sunuyorlar.

13- Arap örfünü kutsayıp tek tip giyimi savunuyorlar. “Tanışın diye farklı toplumlara ve kabilelere ayırdık” (49/13) ayetini ve "onların yiyecekleri ve giyecekleri marufa/örfe göredir" (2/233) ayetini görmezden gelerek sarığı, şalvarı, sakalı, çarşafı kutsuyorlar. İslamın evrenselliğini hiçe sayıyorlar.

14- “Nikah çağı” (4/6) ayetini ve “mümin KADINLARI nikahladığınız zaman” (33/49) ayetini gizleyerek peygamberin 6 yaşındaki çocukla evlendiği iftirasına sarılıyorlar. Peygamberimizi anaokulu çağındaki çocuklardan hoşlanan bir sapık gibi tanıtıyorlar. Pedofili hastalarının çocuk evliliğini meşrulaştırmak için uydurduğu hadisleri din ediniyorlar.

15- “Allah aklını kullanmayanları pislik içinde bırakır” (10/100) ayetini ve “Allah katında yeryüzündeki canlıların en şerlisi aklını işletmeyen sağırlar ve dilsizlerdir” (8/22) ayetini gizleyip “Akıl değil nakil” diyorlar. Böylece akılsız mantıksız koyun gibi yaşayıp hurafelere iman ediyorlar. Kertenkele öldürüp sevap kazanmaya bile sahih diyorlar.

Özetle Peygambere inen kitaba uymayı peygambersiz din olarak tanıtıyorlar, söylentileri derleyen adamlara uymayı peygambere uymak zannediyorlar. Sonuçta "kavmim kuranı terk ederek benimsedi" (25/30) ayetinin muhatabı olan Kuransız müslümanlar ortaya çıkıyor. Diliyle müslümanım diyor ama hayatında kuran yok. Bildiğini sanan ama neyi bilmediğini bilmeyen, hem müslüman hem sünni, hem sünni hem sufi olabileceğini zanneden çok tanrılı dinlere mensup oluyorlar.

Okumaya devam: Sufizm ve islam arasındaki farklar

5 yorum:

  1. Çok haklısın.. Ben daha dün biriyle tartıştım. Mezhepsizim dedim, bana dinsiz dedi. Allah mezheplere ayrılmayı yasaklamıştır dedim, ayet gösterdim, bana ayetler ilim ister senin ve benim ilmim yetmez dedi. Ben en son Kamer Suresi 17. Ayet'i yazdım, bana demediğini bırakmadı.. Bana hayvan dedi, cahil dedi, sen alim misin ayetleri kafana göre yorumluyorsun dedi bazı ayetler açıkmış bazıları ise kapalı bilmem bilmem ne. Sinir oldum yaa. Burada yazdıklarının tek harfi bile yalan değil.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kuransız müslümanlarla tartışmak ateistlere Allahın varlığını anlatmak gibidir. Muhatap olupta moralinizi bozmayınız. Çünkü "Bu kitap muttakilere hidayettir." (2:2)

      Sil
  2. Namazların rekatlari konusunda şunları söylemek istiyorum.nisa 102 ayet ve devamında Resulullahin namazı 2 rekat kıldığı ordudaki askerlerin ise bir rekat kıldığı görülmektedir.resul namazi tam kıldı diğerleri ise kısaltarak kıldi.buna göre namazların 3 ve 4. Rekatlari sünnettir.sunnetede karşı değilim.birde öğle namazı 4 rekat kılınmasına rağmen cuma namazı 2 rekat kılınır buda başka bir delil.2 rekattan daha kısa bir namaz yoktur.bu konudaki hadisler incelendiğinde resul savas yolculuğu olsun isterse normal yolculuk olsun namazlarıni 2 rekat kıldı diyor.dolayisiyla Kuran'da namazin rekatlari belirtilmiştir.

    YanıtlaSil
  3. Muminun suresi 5 6 ve7 yanlış meal verilmiş.(eşleri ve sahip oldukları cariyeler hariç) şeklindeki Meal yanlış.Dogru Meal şöyle olması gerekir.Onlarki irzlarina sahip çıkarlar Eşleri veya yeminle sahip oldukları hariç. Bundan dolayı kınanmazlar.yani burada Allah bizi Nisa suresi 25 e yönlendiriyor.

    YanıtlaSil
  4. Esirleri karşılıklı yada karşılıksız serbert bırakmak hakkında bilgi Tevrat şemot 21.1-2de var buna göre bir İbrani kôle 6 yıl hizmet edecek yedinci yıl karşılıksız serbert kalacaktır.kurandada bu hüküm nesh edilmediği için aynen geçerlidir.buna göre 6 yılın karşılığı ödenmek suretiyle veya 6 yıl hizmet şarti bu konuda yeterlidir.ikinci olarak İbrani kadın kölenin şartları daha farklı şemot 21.7-10da ya efendi kendine eş olarak alacak yada oğluna alacak ve yada kurtarılmasına yardımcı olacaktır.bu üç şart gercekleşmezse esir serbest kalır.işte bu konu nisa 25e dahil değildir.

    YanıtlaSil

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?