Kuran müslümanlığı hakkında bilgiler

Cin musallatı nasıl olur ve cin çarpması gerçek midir?

karabasan


Cin musallatıyla ilgili bilgi vereceğimiz yazıya hoşgeldiniz. "Cinler musallat olur mu, cinler insan bedenine girebilir mi?" sorularına ayetlerle cevap veriyoruz. İslam dininin kaynağı olan Kuranı kerimden ve musallat yaşayanların anlattıklarından derlenen bilgilerle cinleri öğreniyoruz.

Cinlerin hayatımızdaki yeri

+ Vesvese Cinleri
+ Musallat Cinleri
+ Cin çarpması


Cinler metafizik boyutta yaşayan akıllı canlılardır. İnsan ve cinler dünyada birlikte yaşarlar ve yaratılma amaçları Allah'a kulluktur. "Ve ben cinleri ve insanları ancak bana kul olsunlar diye yarattım." [51/Zariyat 56] ayetinde iki türden bahsedilir, insanlar ve cinler ayrı zikredilerek dünyada birlikte yaşadığımıza dikkat çekilir.

Cinlerin Allah'a kulluk ile vazifeli olması tıpkı bizim gibi akıllı ve iradeli olduklarını gösterir. İnsanlar kendi iradesiyle seçim yaparlar, iyiyi kötüyü ayırt edebilirler, takvalı veya günahkar olabilirler. Cinler de bu saydıklarımızı yapabilirler. Bir cin şöyledemiştir: "Şüphesiz bizden Salih olanlar da var, bunun aşağısında (sapkın) olanlar da var. Farklı görüşleri olan yollara ayrıldık." (Kuran 72:11)

Salih insanlar ve salih cinler olduğu gibi şeytan insanlar ve şeytan cinler de vardır. Şeytan olmak için Allahtan yana değil onun karşısında olmak gerekir. Örneğin cin olan İblis Allahın karşısında durup "çok güvendiğin insanı yoldan çıkaracağım" diyerek Allah'a kafa tutmuş ve şeytan olmuştur. Şeytana uyanlar da onun vasfı gibi şeytan olurlar. Örneğin şeytana tapan satanistler, dünya nufusunu virüslerle azaltmaya çalışan dış güçler ins şeytandır. cin şeytanlar ise vesvese verirler (Bak: 114:4-6, 6:112, 41:29) ve büyük günah işleyenlerin bedenine girerler.

1) Vesvese Cinleri

Kötü şeyler fısıldamak anlamına gelen Vesvese, ilk insanın yaratılışıyla başlamıştır. "Adem için secde edin" [7/Araf 11-18] emrine itaat etmeyen İblis, küfre düşünce insanlar için imtihan vesilesi olmuştur. İlk vesvese verdiği kişiler de Adem ve eşi olmuştur. "Derken şeytan ona vesvese verdi. Dedi ki: ''Ey Adem! Sana ölümsüzlük ağacına ve tükenmez bir saltanata delalet edeyim mi?" [20/Taha Suresi 120] Daha sonra ordusuna kattığı cinlerle birlikte insanlara vesvese vermeye başlamıştır. İblis’e vesvese verme ruhsatı bizzat yüce Allah vermiştir: "Onlardan gücünün yettiği kimseyi sesinle kışkırt. Onlara atlıların ve yayaların ile (vesvese) haykır. Onların mallarına ve evlatlarına ortak ol. Onlara vaatler ver. Şeytan onlara aldatmadan başkasını vaat vermez." [17/İsra Suresi 64] Allahın iblise bu yetkiyi verme sebebi, kendi seçimimizle iyiyi tercih etmemizi istemesidir çünkü gerçek iyilerin belli olması için iyi-kötü arasında tercih yapmamız gerekir. İyi insan aklına kötü düşünce gelmeyen değildir, kötü düşünceyi bırakıp iyiyi tercih edendir.

Vesevese cinlerinin aklımıza kötü düşünce getirmekten başka yaptırım gücü yoktur. Bu yüzden hesap gününde "şeytana uydum" bahanesi geçerli olmayacaktır. Şeytan da "beni değil kendinizi kınayın" diyerek hiçbir suçlamayı kabul etmeyecektir.

"İş bittiği zaman (hesap günü) şeytan dedi: "Şüphesiz Allah size gerçek olan vaadi vaad etti. Ben de size vaad ettim ama sözümde durmadım. Sizin üzerinizde bir saltanatım yoktu, sadece sizi davet ettim, hemen bana icabet ettiniz. Öyleyse beni kınamayın da kendinizi kınayın. Ben sizin yardımcınız değilim, siz de benim yardımcım değilsiniz. Zaten daha önce beni ortak koşmanızı da inkar ettim. Şüphesiz zalimlere acı azap vardır." [14/İbrahim Suresi 22]


"Şüphesiz ki o takvalı kimseler, kendilerine şeytandan vesvese dokunduğu zaman hatırlarlar ve hemen farkına varırlar." [7/Araf Suresi 201] ayetinde Kuran bilenlerin vesveseye karşı uyanık olduğu haber verilir. Ayetleri bilmeyenler ise vesveseyi kabul ederek amel ve itikad bozukluğu yaşarlar. En kötü şeyleri bile güzel görmeye başlarlar. Böylece yanlarındaki cin şeytan sayısı çoğalır. "Ve kim Rahmanın zikrinden yüz çevirirse ona bir şeytan tahsis ederiz. Artık o, bunun yakınıdır. Şüphesiz onlar (şeytanlar), onları yoldan alıkoyarda halen kendilerini hidayete ermiş sanırlar." [43/Zuhruf Suresi 36-37] Aslında bu insanlar yanında şeytan olduğunun da farkındadır, kendi başlarına düşünürken "şeytan diyor ki şöyle yap" diye karar alırlar. Hesap günü bu yakınlıktan pişman olurlar: "Nihayet bize geldiği zaman dedi: "Ah keşke benimle senin aran iki doğu kadar uzak olsaydı. Meğer ne fena bir yakınlıkmış." [43/Zuhruf Suresi 38]

Şeytanın vesvese çeşitlerine örnek olarak şunlar sayılabilir:
1- Daha çok gençsin, yaşlanınca dindar olursun.
2- Çalışmak da ibadettir, namaz kılmasan da olur.
3- Zekat verirsen malın eksilir, o parayı kendine harca.
4- Yaşanmış olayı konuşuyorsun, dedikodu olmaz bu.
5- Allah çok uzakta, ona yaklaşmak için bir evliya bulup eteğini öpmek lazım.
6- Şehitler ölü değildir, öyleyse evliya ruhlarına yalvarmak şirk olmaz.
7- Allah dostundan şefaat sözü almak şirk olmaz.
8- Kuran sevap kazanmak için okunur, anlamaya çalışırsan dinden çıkarsın.
9- Evren Allah’ın parçasıdır, puta tapanlar da Allah’a tapmış olur.
10- İsa Allah’ın manevi çocuğudur, Mevlana bile ‘’Evliyalar Allah’ın çocuğudur’’ diyor.
11- Allah işlerini kendisi yapamıyor da meleklere mi yaptırıyor.
12- Namaz kılmanın kimseye faydası yok, camiler arttıkça ahlaksızlık artıyor.
13- Kâbe toplanma merkeziydi, her şehirde toplanıp hacı olunabilir. Taşa doğru secde edenler putperesttir.
14- Allah hayvan kesmeyi emretmez, Allah’a hayvanın kanı değil takvanız ulaşır. Ayakkabıdan kurban olur.
15- İki kişi gönül rızasıyla sevişirse zina olmaz, parayla ilişkiye girmek zina olur.
16- Şarap içen öldü de içmeyen ölmedi mi, doldur içelim.
17- Bilim doğa yasalarını açıklıyor, canlılar tesadüfen oluşmuş.
18- Allah varsa neden kötülüğü engellemiyor. Her şeye gücü yeten tanrının kötülüğü engellemeye gücü mü yetmiyor.
19- Kuran günümüze hitap etmiyor, Arapları ıslah etmek için indirildi.
20- Deizm insanlığın kurtuluşudur, deistler Allahın samimi kullarıdır.
21- Allah neden övülmek istiyor yoksa kibirli mi.
22- Evrende kum tanesi kadar yer kaplıyoruz, Allah bizimle uğraşmaz.
23- Bu serveti kendi çabamla elde ettim, Allah vermedi.
24- Hedefe giden yolda her şey mübahtır.
25- İtibardan tasarruf olmaz, israf yapmıyoruz.
26- Fakirlere Allah versin, biz çalışıyoruz onlar da çalışsın.

İnsana iki yol sunulmuştur; ya Kuran’a iman ederek Allah’ın yoluna girecektir yada başka ideolojileri benimseyerek Tagut’a kulluk edecektir. Tagut; Allah’ın gösterdiği yolun zıddıdır, bâtıl ideolojilerdir, beşeri hükümlerdir. "Dinde ikrah (zorlama/tiksindirme) yoktur. Muhakkak doğru yol ve sapıklık yolu beyan edildi. Artık kim tagut’u inkar eder ve Allah’a iman ederse sağlam bir kulpa tutunmuştur, onun kopması yoktur. Allah işitendir, bilendir." [2/Bakara Suresi 256] Allah yolunda yürümeyen kişi mutlaka şeytani yollarda yürür çünkü başka alternatifi yoktur. Doğru yol bir tanedir ama yanlış yollar çoktur. "Şüphesiz bu Kuran, en doğru yola hidayet eder ve salih amel işleyen mü’minlere gerçekten büyük bir ecir olduğunu müjdeler." [17/İsra Suresi 9]

2) Musallat Cinleri

Musallat cinlerinin gelmesi bedene girmek şeklinde olur ve sırttaki çakralardan girerler. Bir cinin insana musallat olabilmesi için Allahın izin vermesi gerekir, her önüne gelen musallat olamaz. Örneğin Allah'a söz verip tutmamak cinlenme sebeplerinin başında gelir. Çünkü rabbimiz "Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyi niçin söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyi söylemeniz, Allah katında büyük bir buğz sebebidir." [61/Saff Suresi 2-3] diyerek çok kızacağını bildirmiştir, kızdığı kişiden korumasını kaldırarak cinlenmesine izin verir.

Tutulmayan sözlerin ne kadar ağır cezası olduğunun tarihteki örneği cumartesi yasağıdır. Allah’a cumartesi günü balık avlamayacağına dair söz verip sözünü tutmayan yahudilere verilen "aşağılık maymunlar olun" cezasıdır. (Bak: 4:154, 7:163-166, 2: 65)

Allah’a verilen sözün bozulmasının günümüzdeki karşılığı ise cin şeytanların musallat olmasıdır. Bu konuya işaret eden ayette: "Şeytanlar kimin üzerine iner size haber vereyim mi? Her yalancı ve günahkâra inerler." [26/Şuara 221-222] denmiştir. Ayetteki "Yalancı ve günahkâr" ifadesi cinlenme sebeplerini özetlemiştir.

Yalancıdan kasıt; Allah’a söz verip tutmayanlar/adağını unutanlar, masumlara iftira atanlar, bana da vahyolundu diyenler, hadis uyduranlar ve uydurma hadisleri nakledenler, kahve falı yada başka yöntemlerle fal bakarak gelecekten haber vermeye çalışan yalancılardır.

Günahkârdan kasıt ise; anne babaya el kaldırmak, yetim çocukları kahretmek, cimri olup mal yığmak, miras paylaşımında haksızlık yapmak, mazlumun ahını almak, arkadan konuşup çekiştirmek, dinleyenleri güldürmek için birisiyle alay etmek, medyumlara bağlama büyüsü - aşk büyüsü gibi büyüler yaptırmak, doğduğu güne lanet okuyup Allaha isyan etmek, ölülere yalvarmak, zina etmek, faiz yemek gibi cürümleri işlemektir. Bunlardan birini yapan kişiye cin gelir ve "..Artık onun yakınıdır" (43:36) Bu yakınlık yanından ayrılmaması şeklinde olabileceği gibi bedene girmesi şeklinde de olabilir.

Büyük günahtan ötürü gelen cin şeytan artık yanınızdan ayrılmaz, arkamda birisi var hissi uyandırır, ayak sesleri duyulur, varlığını mutlaka hissettirir. Eğer günah daha büyükse uyurken bedene girer. Bedene cin girmesi yani cinlenmek sonucunda kişi aklını yitirmiş gibi olur, geceleri dehşetle uyanır, çok kötü kabuslar görür, uyumaya çalışırken kanlı bıçaklı görüntüler görür, ailesini öldürme isteği gelir, intihar etme isteği gelir, yaşayan zombi gibi hissiz olursunuz. Kanın damarda dolaşması gibi bedende dolaşan cin, beyindeki kontrol mekanizmasını ele geçirmeye çalışır.

İnsan bedeni etten bir robot olduğu için beyindeki kontrol mekanizmasını ele geçirmek yani zihin kontrolü yapmak mümkündür. Cinler bedene girmekle yetinmez, beyindeki kontrol mekanızmasını ele geçirmeye çalışır. Beyni ele geçirince zaman algısını kaybettirir, çığlık attırır, saldırganlaştırır, cinayete teşvik eder, uyurgezer gibi ne yaptığınızı bilmezsiniz. Kendinize gelince neler yaptığınızı hatırlamazsınız. Tüm bunlar bedene cin girmesiyle yaşanabilen rahatsızlıklardır. Kurtulmak için de şifa ayetleri mevcuttur. (Bak: Musallattan kurtulmak)

3) Cin çarpması nedir?

Bazı aileler çocuklarına dışarıda oynaması için akşam ezanına kadar mühlet verirler. Bunun sebebi köylerde yaşanmış cin çarpması vakalarıdır. Özellikle küllükte oynayan çocuklara musallat olan cinler, dokunduğu yeri çok hızlı titreterek felç geçirmiş gibi olmaya sebep olabilirler. Dişi veya erkek bir cin, dokunduğu yeri hızlıca titreştirirken sevgi hissi verir ve kötülük yaptığını gizler. Sonuçta titreştirdiği yeri yamultur, yerinden kaydırır, doktorların felç geçirmiş demesine sebep olur, çocuğun ağzı yüzüne kayar. Bu duruma Kuranda "faiz yiyenler şeytan dokunup çarmış gibi dirilecek" (2/Bakara 275) ayeti işaret etmektedir. Ayette cinin dokunduğu yeri titreterek yerinden oynatmasından yani çarpmasından söz dilmektedir. Faiz yeyip tövbe etmeden ölenler kıyamet gününde ağzı yüzüne kaymış şekilde dirilecektir.

Cinlerin insanlara hiçbir etkisinin olamayacağını çünkü aramızda boyut farkı olduğunu düşünenler varsa onlara şunu söyleyebiliriz: Aramızdaki boyut farkı bize gayb'dır. Cinlere bizim boyutumuz gayb değildir. Nitekim ''..Şüphesiz O ve kabilesi sizi görürler, sizin onları göremeyeceğiniz yerden..'' [7/Araf 27] ayeti cinlerin madde boyutunu görebildiklerini haber verir. Zaten göremiyor olsalardı insanlara vesvese de vermezlerdi. Öyle bir vesvese verirler ki normalde hiç aklınıza gelmeyecek kötülük birden aklınıza düşüverir sonra kendinizi kınarsınız, benim aklıma ne biçim seyler geliyor diye. Halbuki sizinle ilgili bir durum değildir. Her insanın aklına kötü düşünceler gelir, önemli olan iradeyi kullanarak ''ben iyi ve güzel olan davranışı seçiyorum'' diyebilmektir.

Cinlerin insanlara musallat olabileceğine dair İncil'de de bilgi vardır. İncilin indiği gün yazılmaması ve rivayet kitabı olması sebebiyle içerisinde yanlışlar olsa da cinlenme konusundaki rivayetler doğru olabilir. Örneğin;

İncil: Matta 9: 32- Adamlar çıkarken İsa’ya dilsiz bir cinli getirdiler. 33- Cin kovulunca adamın dili çözüldü. Halk hayret içinde, “İsrail’de böylesi hiç görülmemiştir” diyordu. İncil: Luka 4:40- Güneş batarken herkes çeşitli hastalıklara yakalanmış akrabalarını İsa’ya getirdi. İsa her birinin üzerine ellerini koyarak onları iyileştirdi. 41- Birçoğunun içinden cinler de, “Sen Tanrı’nın Oğlu’sun!” diye bağırarak çıkıyordu. Ne var ki, İsa onları azarladı, konuşmalarına izin vermedi. Çünkü kendisinin Mesih olduğunu biliyorlardı.


Sonuç olarak cinlerin insanlar üzerindeki etkisi; gerek vesvese vererek, gerekse Musallat olarak hatta çarparak vuku bulmaktadır. Cinlerin kendi aleminde yaşayıp bize bulaşmadıkları iddiası modernistlerin uydurmasıdır. O modernistler ki önce cinler kendi aleminde yaşar derler sonra da cinler yabancı insanlardı derler. (Bak: Cinler yabancı insanlar değildir)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?