Kuran müslümanlığı hakkında bilgiler

Bir müslüman LGBT savunabilir mi?

sapık


Bir Müslüman LGBT savunabilir mi? Eşcinsel haklarını savunup yürüyüş yapmalarını özgürlük olarak görebilir mi? Eşcinselliği doğal bir cinsel yönelim olarak görebilir mi?

LGBT nedir?

LGBT açılımı; lezbiyen, gay, biseksüel, travesti kelimelerinin baş harflerinden oluşmaktadır. Cinsel yönelimde özgürlük ve cinsiyetsiz toplum savunur.

İslam dini LGBT hakkında ne diyor?

İslamın kaynağı olan Kuranı Kerim’de tarihte görülen ilk LGBT olayı Lut Peygamber kıssası üzerinden anlatılmıştır. İbrahim peygamberle aynı dönemde yaşayan Lut aleyhisselamın yaşadığı bölgede erkekler karılarıyla birlikte olmaktan sıkılıp yeni heyecanlar aramışlar ve birbirleriyle ilişkiye girerek tarihteki ilk gay olma vasfını kazanmışlardır.

Bu durumun yaygınlaşması üzerine içlerindeki en bilge kişi olan Lut, uyarıcı ve müjdeleyici resul olarak görevlendirilir. Halkına dünya, ahiret, salih amel, insan fıtratı, cinsel yönelim, cennet ve cehennem hayatı gibi yaratılış hikmetlerini anlatıp tebliğ yaparak kasabasındaki binlerce kişiye hakikatleri usanmadan anlatmıştı. Görevini layıkıyla yapmış ve tatlı dille insanları uyarmıştı.

Tarihteki ilk eşcinsellik ne zaman görüldü?

İlk atamız olan Adem aleyhisselam’dan Lut zamanına kadar hiçbir insanda görülmeyen eşcinselliğin ortaya çıkmış olması karşısında derin üzüntü duyan Lut aleyhisselam; aylarca insan fıtratında eşcinsellik olmadığını, içinde bir dürtü olsa bile bunu besleyip büyüterek geri dönülmez yollara girmemek gerektiğini, normal cinselliğin sadece kadın – erkek birlikteliği ile mümkün olduğunu, bu birlikteliğin helal olması için de evlenmek gerektiğini anlatmıştı.

Kavmi ise “bu bizim özgürlüğümüz, istediğimiz şekilde cinsellik yaşarız, beden benim elletirim alet benim dilletirim, velev ki ibneyiz” gibi şeyler söyleyerek karşı çıkıyordu. Lut’un tebliğileriyle alay ediyorlar ve onu gericilikle yobazlıkla suçluyorlardı.

Lut peygamberin mücadelesi!

Lut’un kendi ailesi bile onun bu konuyu fazla abarttığını ve üzerinde fazla durmaması gerektiğini söylüyordu. Karısı olacak kadın “Bey, bırak ne halleri varsa görsünler, bu hayatı istedikleri gibi yaşarlar ne karışıyorsun, milletin uçkuru seni mi gerdi” gibi şeyler söyleyerek yolundan çevirmeye çalışıyordu. Fakat Allahtan vahiy alarak hidayeti artan Lut aleyhisselam kınayıcıların kınamasından korkmayarak doğru olduğuna emin olduğu yolda yürümeye devam ediyordu.

Günlerden bir gün Lut’un evine iki yakışıklı erkek geldi. Bu erkeklerin kıyafeti beyazdı, saçı sakalı bakımlı ve güzel kokuluydu, yaydıkları enerji kadınları hayran bırakıyordu, aynı zamanda eşcinsel olmuş bireyler de onları görünce şehvetlenmişler ve kötü emellerine alet etmek istemişti.

Niyeti bozmuş LGBT bireyleri Lut’un kapısına dayandı, “bu yakışıklı adamları bize ver, zorluk çıkarma” dediler. Lut ise “beni misafirlerim karşısında rezil etmeyin, işte kavmimin kızları burada, gidin onlarla evlenin” diyerek savuşturmaya çalıştı. Tek başına direnmekte zorlanınca “Keşke size karşı bir gücüm olsaydı veya sağlam bir yere sığınsaydım” (11:80) diyerek illallah etmişti, artık burasına kadar gelmişti.

Bunun üzerine iki yakışıklı adam dediler ki “Ey Lut, tasalanma, bize dokunamazlar, biz insan suretine bürünmüş iki meleğiz, buraya geliş amacımız da seni uyarmaktır, bu sapık kavim hakkında helak olma kararı çıkmıştır, sabaha karşı yok edileceklerdir. Sen gece vakti bu lanetli kavimden uzaklaş ve arkana bile bakmadan kaç” dediler. Lut ise uyarıların fayda vermediği ve iyice azgınlaşan LGBT kavme karşı artık üzüntü duymuyordu çünkü aylarca çabalamasına rağmen hiçbir şey öğrenememişlerdi.

Lut'un karısı neden helak oldu?

Gece olunca ve herkes uyuyunca ailecek toparlanıp çıktılar, karısı ise kaçıp kaçmamak konusunda kararsız kalmıştı çünkü böyle bir helakın olacağına ihtimal vermiyordu. Ayrıca müslümanlık iddiası sadece laftan ibaretti, diliyle müslümanım dese bile imanı kalbine inmemişti, bir türlü Allahın lanetlediği eşcinselliği kötü yol olarak göremiyordu.

Kocası hakkında kadınlarla dedikodu yaparken “aman ne yapalım işte, benim koca da insan haklarına saygılı çıkmadı, kafayı eşcinsellere taktı, milletin özel hayatına karışıp duruyor” diyerek modern görünmeye çalışıyordu. Kavmin elit kadınları da ona “boşan gitsin, senin gibi aydın bir kadının böyle gerici bir adamla ne işi olur” diyorlardı. Karısı ise “severek evlendik, çoluk çocuk var, boşanamam şimdi” diyerek iki arada bir derede kalmıştı.

Bir türlü tarafını seçemiyordu. Bir tarafta sevdiği dindar yaşam, diğer tarafta sözde modernlerin kafa yıkayan sözleri vardı. Nefsi ona “hangi çağda yaşıyoruz, biraz modern ol, aydın kadınlarla takılmaya devam et, hayatını yaşa, gez toz, sanane milletin cinsel yöneliminden” diyordu. Bu düşünceleri kalbiyle de onaylamıştı, şeytani vesveselere kafa sallamıştı. Sonuç ise kendisi için hüsran oldu.

lut peygamber


Kıyamet koparcasına bir gürültü başladı, her taraftan ateş topları düşüyor, aşırı sıcaklık sebebiyle canlılar taşa dönüşüyordu. Volkan yağmuru veya göktaşı yağmuru ile bölge topa tutulmuştu. Lut ve çocukları ise arkasına bakmadan kaçmaya devam ediyordu. Karısı ise kurtulmaya layık olmadığı için geride kalıp arkasına baktı ve helak olanlarla birlikte ölüp gitti.

Lut kavmi kıssasından alınması gereken dersler!

Bu yaşanmış olaydan çıkarmamız gereken ders ise “zalimlere meyletmeyin yoksa size de ateş dokunur” (11:113) ayetidir. Taraf seçme konusunda titiz olmak gerektiğidir. Kınayanların kınamasından korkmadan, gericilikle suçlanmaktan korkmadan ilahi yolda yürümeye devam etmektir. Aksi halde peygamber karısı bile olsanız helak olup cehenneme gitmekten kurtulamazsınız.

Sonuç olarak bir Müslüman LGBT savunamaz, bunun doğal olduğunu söyleyemez, LGBT bayrağını sallayamaz, LGBT kitaplarını öneremez, Müslümanlık iddiası ile bunları yapamaz. Eğer hem Müslüman olduğunu iddia ediyor ve Lut’u peygamberlerden birisi olarak kabul ediyor, hem de eşcinselliği hoş görüyorsa aynen Lutun karısı gibi iki arada bir derede kalmış, imanı kalbine inmemiş demektir. Dilde kalan imanın ise kendisine bir faydası olmayacaktır. Müslüman / Allaha teslim olan demektir. Tam bir telimiyet olmadan, Allahın bütün emir ve yasaklarını gönülden kabul etmeden bir kişinin Allah katında müslüman olarak kabul edilmesi mümkün değildir.

Bu sebeple savunduğumuz şeylere çok dikkat etmeli, Allahın mantığına uygun olup olmadığına bakılmalıdır. Ayetler bizi tarihte yaşanan örneklerle uyarmakta ve ders almamız istenmektedir. Kitabın indirilme amacı eskiden yaşanmış olayları okuyup ders almamız içindir. Lut kıssası da LGBT propagandasına karşı nasıl tavır alacağımızı öğretmektedir. Dünya ve ahiret saadeti için Kuran kıssaları hayat reberimiz olmalıdır.

lut kavmi


Kişisel tercihler doğru olursa faydası da kendine olacaktır, kişisel tercihler yanlış olursa zararı da kendine olacaktır. Bu sebeple gençlik zamanında kafa yapısını güzelce şekillendirmelidir, ahir zaman fitnesi olan cinsiyetsiz toplum empozesine karşı uyanık olunmalıdır. Medyanın lanse ettiği popüler kültürü hemen benimsememeli, kötülük emreden nefsimizin hevasına uymamalı, geçici dünya hayatının göz boyayan ışıltısına kanmadan ilahi yoldan ayrılmamalıdır.

LGBT illetine bulaşan kişilerin çoğusu bu durumdan kurtulmak istemekte ancak vücut gelişimini bozdukları ve yanlış şekilde zevk almaya başladıkları için artık normal hayata geçmekte zorlanmaktalar. Bu duruma düşmemek için gençler daha en başından tavır almalı ve sşcinsel olmayı uyuşturucu bağımlısı olmakla eşdeğer görmelidir. LGBT batağına düşen kişiler de aynı şekilde kendilerini uyuşturucu bağımlısı gibi görmelidir.

LGBT olmayı bir uyuşturucu bağımlılığı olarak görmeyen, gayet doğal olarak gören kişiler ise tercihlerini kendi özel hayatında yaşayabilir lakin bunu topluma dayatması ve gençleri de teşvik etmesi yeryüzünde bozgun çıkarma suçuna girmektedir. “onur yürüyüşü” adı altında pazarlanan ve gençlerin cinsel yönelimini bozmak isteyen LGBT felsefesi eğer peygamberimiz zamanında da çıkmış olsaydı hemen imha edilirdi, öncüleri sürgün edilirdi, yayınları yasaklanırdı, Lut kıssası her yerde hatırlatılırdı ve eşcinsellik fitnesi büyümeden önüne geçilirdi.

Eğer homoseksüellik propagandasına müdahale edilmez ise rüzgarın yaprağı kolayca savurması gibi kolay savrulan ergenlerin beyni yıkanacak ve eşcinsel olmayı psikolojik ve fizyolojik bir sıkıntı olarak görmeyecektir. Bunun sonucunda yanlışlar yapacak ve ergenlikten kurtulup aklı başına geldiği zaman kendisine eşcinselliği sevdirenlere lanet okuyacaktır.

LGBT savunanların iddalarına cevaplar

Tecavüzlere neden tepki göstermiyorsunuz?

İddia 1: Tarikat yurtlarında taciz tecavüz olaylarına sesiniz çıkmıyor da cinsel tercihi farklı olan kişilere mi sesiniz çıkıyor. Siz dinciler anca işinize gelmeyen şeylere ses çıkarırsınız. Yeni yılda noel kutlamaya verdiğiniz tepkiyi neden tecavüz olaylarına vermiyorsunuz da “o saatte ne işi varmış orada, neden kısa etek giymiş” gibi laflar edip tecavüzcüyü savunuyorsunuz?

Cevap: Bir kötü durumu örnek verip başka bir kötü durumu savunmak, ölümü gösterip sıtmaya razı etmek deyimiyle açıklanabilir.

Devletin yönetimine oy birliği ile seçilen hükümetin tecavüze, hırsızlığa, kadına şiddete, bıçakla yaralamaya caydırıcı cezalar vermek ve eğitimde kaliteyi artırarak suç oranlarını düşürme sorumluluğu vardır. TC Anayasası 58.madde: "Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır."

Dolayısıyla hükümetin yapması gereken şeyleri yapmaması sonucunda suçlar ve cehalet artmaktadır. Yapılması gereken ise müslümanların sürekli artan olaylara tepki göstermesini beklemek değil, asgari ücretin 10 - 20 katı maaş alan devlet büyüklerinden çözüm beklemektir. Ayrıca değişen hükümetlerin değişen kanunlarından medet ummak da ne kadar mantıklıdır? "İstanbul sözleşmesi yaşatır" sloganı yerine "Kısasta hayat vardır" (2:179) ayeti gereğince "kısas yaşatır" sloganını savunmak daha mantıklıdır. İlahi kanun olan kısas / dengiyle cezalandırma yöntemi suç oranlarını düşürmekte etkili olacaktır ve her olayda sosyal medyadan tepki gösterip içimizi rahatlatmaya gerek kalmayacak, huzurlu bir ülke olunacaktır.

Hayvanlarda bile eşcinsellik var!

İddia 2: Siz insan haklarına saygılı değilsiniz, onlar da hayatın bir rengi, dünyada sadece heteroseksüellik yok, homoseksüellik de var. Hatta hayvanlarda bile görebilirsiniz, horozlar, danalar, eşekler dişi erkek aramadan gördüğüne atlıyor.

Cevap: Hayvanlarda görülen durumlar hayvanlara özeldir, nitekim hayvanlarda akıl yoktur fakat zeka gibi hayatta kalmalarına yarayacak dürtüler vardır. Ayrıca utanma ve haya etme gibi hisleri de yoktur.

Bir hayvan kuyruğunu kaldırıp cinsel organı açık gezebilir, aynı şeyi insan yapsa ve pantolonu indirip cinsel organını gösterse hemen sapık diye akıl hastanesine yatırılır. Hayvanlar sokak ortasında çiftleşirken insanlar böyle bir şey yapsa hemen polis tarafından yakalanır ve ceza yazılır. İşte insan ve hayvan arasında edep, utanma, arlanma gibi farklar vardır. Bizim var dediğimiz bu farklar ateist, evrimci ve LGBT militanlarına göre yoktur. Nitekim evrimciler “insan gelişmiş hayvandır” diyerek insanı insan yapan özellikleri kabul etmezler.

İnsan haklarına saygılı olmak, toplumun örfünü bozmak ve gençlerimizi hedef alanlara tepkisiz kalmak değildir. Eğer özgürlük adı altında yapılan cinsiyetsiz toplum propagandasına katılırsak, hastaneler cinsiyet değiştirmek isteyen gençlerle dolacaktır. Tıpkı dövme yaptırıp birkaç sene sonra sildirmek istemek gibi cinsiyet değiştirenler de daha sonra pişman olacak ve kendilerini teşvik edenlere karşı büyük bir öfke duyacaklardır. Kendi çocuklarımızın geleceğini düşünmeli ve şeytani güçlerin empoze ettiği popüler kültüre karşı uyanık olunmalıdır.

Eğer 20 – 30 yıl önce birisi çıkıpta “öyle bir zaman gelecek ki, Müslümanlık iddiasında bulunan kişiler Allahın helak ettiği Lut kavmini savunur olacak” deseydi hiç kimse inanmazdı. Halk “Bu kadar da bozulma olmaz, biz inançlı bir miletiz, bizim dinsiz olanlarımız bile çocuklarını böyle bir tehlikeye atmaz, çocuklarımız topuklu ayakkabı giyen sakallı adamlara dönüşemez” derdi. Lakin günümüzde değerlerimiz o kadar unutuldu ki bir yandan tesettüre bürünüp bir yandan günahları savunan iki arada bir derede kalmış nesiller türedi.

Doğuştan böyleyim!

İddia 3: Ben doğuştan böyleyim, çocukluğumdan beri erkek oyuncakları ilgimi çekmezdi, bebeklerle oynardım.

Cevap: Hamilelik aşamasında yanlış beslenme, ilaç kullanımı, beddua almak, ebeveynlerin eşcinsel evladı olan birini kınaması sebebiyle çocuklar kendini farklı cinsiyette hissedebilir. Bu da doğal değildir ve altından yatan bir sebep vardır.

Kişi kendini geçmişten gelen zararlı enerjilerden kurtarmak için durumun farkına varmalı ve “ben yaratıldığım cinsiyeti seçiyorum, atalarımın kınadığı şeylerin başıma gelmesini red ediyorum, kem gözden, fesat insanlardan, zarar veren enerjilerden, görülen ve görülmeyen şerlerden Allaha sığınıyorum” diyerek arınmak gerekir. Bu fayda etmez ise hormon tedavisi için doktora gidilebilir.

(Lut’un hayatı kıssası Kuran ayetlerinden derlenerek ve günümüzde yaygın olarak dile getirilen iddialar kullanılarak gençlerin anlayacağı şekilde hikayeleştirilmiştir. Konuyla ilgili ayetleri okumak için islamın eşcinselliğe bakışı yazımızı okuyabilirsiniz.)

2 yorum:

  1. Allahın Selamı üzerinize olsun
    Güzel Kardeşim, İyi güzel yazmışsınız da Konuyla ilgili
    LUT A.S. nin ve ibrahim kıssasından da alıntı yapıp
    içeriğinize bir kaç ayet hadis de ekleseydiniz daha
    güzel bir yazı olur kanımca.
    Allah bizi Her türlü şeytani şerlerden korusun,
    En başta bu tür cinsel sapıklıklardan korusun.
    Bunlar özgürlük ifade özgürlüğü, beden
    özgürlüğü vs, diye humanizm diye başlıyor,
    Eşcinsel evliliklere meclisten onay çıkması,
    şeklinde devam ediyor, kıyametin alametlerinden
    biri olarak son gaza bütün dünyada faaliyet
    yürütüyorlar, Ülkemizde de bunlara destek
    veren başta masonik kurumlar ve siyasi partiler
    maalesef bulunmakta bunlara karşı TEVHİDİ
    savunmak her İnsanın ve müslümanın görevidir.
    Vesselam...
    Hafizan Allah

    YanıtlaSil
  2. Konuyla ilgili ayetler yazının sonundaki linkte "İslamın eşcinselliğe bakışı" yazımızda mevcuttur. Bu yazı gençlerin anlayacağı şekilde hikayeleştirilmiştir.

    YanıtlaSil

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?