Kuran müslümanlığı hakkında bilgiler

Ebu Hanzala'ya Reddiye

ebu hanzala

Ebu hanzala kimdir

Halis bayancuk, Bingöl'ün Zaza'larından olup 1984 Diyarbakır doğumludur. 1998 yılına kadar doğmuş olduğu Diyarbakır ilinde kalmıştır. Sistemin 2000’li yıllardaki baskılarından ötürü Türkiye’nin birçok farklı ilinde eğitimini tamamlamak zorunda kalmıştır. 2006 yılında evlenmiş ve bir çocuk babasıdır. Eğitim için gittiği Mısır’da 4 yıl 8 ay kaldıktan sonra geri dönüş yaptığı Türkiye’de 2007 yılından itibaren hocalığa başlamış ve bu süre içerisinde 6 yıl ceza evinde kalmıştır. 2017 yılında halkı kışkırtmak ve Işid'e adam devşirmek suçundan Silivri cezaevine gönderilmiştir.

Ebu Hanzala lakaplı Halis Bayancuk, tevhid ve davet kelimelerini kullanarak insanları selefiliğe davet eden, yaşadığı toplumu tekfir ederek askeriyle savaşılmasını cihad sayan, ışıd gibi terör örgütünü müslüman olarak gören, uydurma hadisleri peygamber sünneti zanneden, Tasavvuf konusunda aklını kullanıp güzel açıklamalar yapmasına karşın hadisler konusunda aynı cesareti gösteremeyen, ilmi olmasına rağmen hikmeti olmayan ve Kuran ile hadis arasındaki çelişkileri göremeyen, hurafeciler arasında aklını kullanmaya en yatkın olan ve keşke Kuran müslümanı olsaydı dediğimiz, konuşması etkili hocalardan biridir.

Ebu Hanzala Gerçekleri

1- Işıd müslüman kardeşlerimdir
2- Yakarak öldürmek vardır
3- Recm vardır
4- Çarşaf dayatıyor


1- Işıd müslümandır iddiası

Soru: Ebubekir el bağdadi'ye (ışıd liderine) biat ettiniz mi?
Hanzala'nın Cevabı: Hayır, ben Ebubekir el bağdadi'ye biat etmedim. Benim öyle bir biatım söz konusu değildir. Sadece onlar benim müslüman kardeşlerimdirler. Bunun ötesinde benimle onlar arasında organik olarak bir bağ söz konusu değildir. Bununla alakalı zaten bir dergi yazısı da yazmıştık. Dileyen o dergi yazısından niye olduğuna bakabilir ama benim müslüman kardeşlerimdirler, ben onların müslüman olduğuna inanıyorum.'' (Tevhidersleri. com - soru ve cevap: güncel meseleler, İzle: https://youtu.be/a6N2s0x6Q1k)



Cevap: Hanzalanın ışıd terör örgütüne "müslüman kardeşlerim" demesi onun islam davetçisi değil, ışıd davetçisi olduğunu gösteriyor. Zira mağdur edebiyatı yaparak zulme uğradığını iddia eden selefiler vardır. Adam tekfir etmesi gereken bir terör örgütüne "müslüman kardeşlerim" diyor ve onların yaptığı eylemleri savunuyor. Ülkemizde bomba patlatıp masum insanları öldüren ve bütün insanları öldürmüş gibi günah kazanan (5/32), farklı mezhepten olduğu için suriyede masumları öldüren, TC askeriyle savaşan ama israile hiç dokunmayan, milyonlarca genci islamdan tiksindiren bu iblis ordusuna nasıl müslüman denebilir? İnsan yakma videosu, kafa kesme videosu yayınlayıp gençlerin psikolojisini bozdular, zihniyetleri gibi kara bayrakla yeryüzünde bozgunculuk çıkardılar. Böyleleri "aşağıların aşağısına çevirdik" (95/5) ayetinin canlı örneğidir ki akıl vicdan sahibi hiç kimse onlara müslüman diyemez. Işıde ancak ateistler müslüman der çünkü islamı karalamak isterler.

2- Işıd videolarını savunuyor!

Hanzalaya Soru: Hocam malumunuz İslam devleti (ışid) özellikle musulun fethinden sonra bazı videolar yayınladı, gerçekleştirilen infazlarla ilgili. Bu videolar her defasında dünya gündeminde yer etti. Bir çok kanalda bir çok camialara tarafından tartışıldı. Son olarak Ürdünlü pilotun yakılarak infaz edilmesiyle alakalı bir çok camia konuşmalar yaptı bu konuda tartışmalar oldu. Sizin bu konuda görüşünüzü almak istedik, yakarak infazın İslam’daki yeri nedir?

Hanzala'nın cevabı: ...O zaman şöyle bir toparlayacak olursak, bir insanın başlangıç olarak yakılması caiz değildir fakat kısas durumu söz konusu olursa veya tenkil durumu yani geriden gelenleri korkutmak ibret yapmak olursa caizdir. Bu zikrettiğim şeriatın hükmüdür. Fakat biliyorsunuz bir şeyin caiz olması onun illaki yapılması gerektiği anlamına gelmez. Benim şahsi kanaatimi sorarsanız ‘’Bu vakıada islam devletinin (ışid) böyle yapması uygun mudur?’’ diye sorarsanız ben derim ki: Şer en caizdir fakat vakıada zikredeceğim birkaç maddeden ötürü ben böyle yapılmaması taraftarıyım, evla olan böyle yapmamaktır. Birincisi biraz önce zikrettiğim kısasla ilgili ayetlerin devamı var. Her ne kadar Allah kısasta misliyle karşılık vermeyi caiz görse de evla olanın terk etmek (kısastan vaz geçmek) olduğunu söylüyor. Bize düşen Allahın ‘’Evladır’’ deidiğine tabi olmak. Mesela ‘’Sizi cezalandırırlarsa sizde aynı şekilde ceza verin’ diyor ama devamında ‘’Sabrederseniz , hakkınızdan vaz geçerseniz sabredenler için daha hayırlıdır’’ diyor. Kötülüğün misali aynısıdır diyor ama devamında ‘’Fakat kim affederse ve ıslah ederse onun ecri Allaha aittir’’ diyor. Mesela ‘’Göze göz, dişe diş’’ diyor devamında ‘’Fakat kim hakkını tasadduk ederse, hakkında feragat ederse bu onun günahlarına kefarettir’’ diyor. Mutlaka rabbimizin bizi buna irşad etmesinde, hakkınızdan feragat edin demesinde bazı hikmetler var. Bunun başında da Allahu alem, dinin bütününe bakınca anlıyoruz: Allah diyor ki: Cihad veyahut savaş esnasında oluşan o katılık, insanların bu dine girmesine engel olmasınlar. Sonuçta peygambere bir ayette ‘’İyilikle kötülük bir olmaz, kötülüğü iyilikle def et. O zaman göreceksin ki sana düşman olanla senin aranda sıcak bir dostluk oluşacak’’ diyor Allah. Bu durumda ayetin kalan kısmıyla amel edilmesinin daha hayırlı olacağına taraftarım. İkinci sebep ise ‘’Siz kafirleri öldürerek Müslümanların hakkını korumakla mükellef olduğunuz gibi, kafirlerin elindeki esirlerin durumunu düşünmekle de mükellefsiniz. Allah resulünün mekkeye yönelik bir çok tasarrufundan geri durma sebebi orada bulunan Müslümanlardı. Ve fetih suresinde ‘’Eğer orada ve mümin erkek ve kadınlar olmasaydı biz sizi onların üzerine salardık’’ diyor. Onların içinde mustazaf olan mümin erkek ve kadınların varlığını onlara azap etmesinin engeli olarak söylüyor. Birbirlerinden ayrılsalardı onlara elim bir azap verirdik diyor. Şöyle düşünelim: Kafirlerin elinde Müslümanların seçkin insanları esir durumda bulunuyorlar. Sacide bacıyı idam ettiler diyelim, benim tahminim o bacı belki de Allaha hamd etti. O kafirlerin elinde Müslüman bir kadının bulunmasından ise beklide idam edilmesine hamd etti. Mesele kalanların durumu. Bu bizim gördüğümüz, acaba geride kalanlara ne tür işkenceler yaptılar. Bu düşünülerekten kafirlerin elinde bulunan Müslüman esirler hesaba katılarak, bence böyle davranılsa daha iyi olurdu. Şimdi İslam devleti (ışid) dünyanın diğer yerlerindeki Müslümanlarla ilgili şunu diyebiliyor: ‘’Bana hicret etsinler sıkıntı çekmesinler’’ diyebiliyor. Belki de haklıdır bimiyorum, o konuyu tahkik etmiyoruz ama böyle bir gerekçeleri var. Fakat ceza evindeki Müslümanlar mustazaftır, henüz imkan bulamamış insanlardır. Bunları düşünerekten böyle birşey yapmasalardı veya bunu dünyaya ilan etmeselerdi Allahu alem daha iyi olurdu. Ben bu iki sebeple bu pilotun yakılarak öldürülmesini efdal olana aykırı olduğuna inanıyorum. Fakat bazılarının yaptığı gibi ‘’Bu caiz değildir, bunu hangi sünnetten getirdiniz’’ demek Allah muhafaza yani zikrettiğim şeylere aykırıdır. Mesela çok daha ğır bir ifade ‘’Aslen dini olan biri bunu yapmaz’’ ifadesini hoca kisvesi olan birinin yapması, Alinin de dini olmadığını söylemektir. Bazen insan öfkeyle hareket edince söylediği sözün nereye gittiğini bilmez. Onun için makul olmak lazım, bizi ilgilendiren duygusallık yada kafirlerin Müslümanları yaptıklarına ne tepki verdikleri değil, şeriatın hükmü konusunda bizi ilgilendiren alemlerin rabbi olan Allahın hükümleri ve resulün uygulamalarıdır. Bunun dışında insan fikrini söyleyebilir, Allah en doğrusunu bilir. (Videodan bir kesiti izle: https://youtu.be/kKmtTEdrLB8)



Cevap: Bu sözleriyle Ebu Hanzala, yakarak öldürmenin İslam şeriatında var olduğunu söylemiştir. Ali'nin de yakarak öldürdüğünü söyleyen hadisi kabul ederek Ali'ye iftira atmıştır. Halbuki yakarak öldürmek Kuran'da müşrik özelliği olarak geçmektedir. İbrahim peygamberi mancınıkla ateşe fırlatan müşrikler, yakarak öldürmeyi caiz görmektedir. ''Dediler ki: "Onun için bir bina inşa edin de onu çılgınca yanan ateşin içine atın.'' [Saffat suresi 97] ayeti ibrahim peygamberi ateşe atan müşriklerden bahseder. Ayrıca hadislerde bile yakarak öldürmenin İslam'da olmadığı geçmektedir: ''... Ateşle cezalandırmak Allah'a mahsustur. Bu yüzden o şerlileri yakalayınca (kılıçla) öldürün" [Buhari, Cihad 106 (162)]

3- Recm savunuyor!

Ebu hanzala diyor ki: İmam Buhari ve müslimin rivayet ettiği recm meselesi var. Bu kardeşimiz onun sonundaki bir ifadeyi sormuş. Konu şu kardeşlerim. İmam buhari ile müslimin rivayet ettiğine göre bir gün ömer (ra) mimbere çıkıyor. Mimber’e çıktığı zaman da insanlara bir hutbe okuyor. Diyor ki: ‘’ Allah rasulünün üzerine recm ayeti indirildi. Allah rasulü insanları recm etti. Ondan sonra ebu Bekir de recm etti. Ben de recm ettim halife olarak. Ben korkuyorum ki bizden sonra gelenler desinler ki ‘Biz kuranda recm ayetini görmüyoruz. Kuranı kerimde recmle ilgili bir hüküm biz bulamıyoruz. Demek ki bu recm yoktur’ diyesiniz ve kuranda yazılmadığından dolayı recm hükmünü uygulamayasınız. Ben bu konuda sapıtmanızdan korkuyorum’’ diyor. Sonra da diyor ki: Allah ayemin olsun ki ‘Ömer Allah'ın kitabında bir şeyleri fazlalaştırdı’ diyecek olmasalardı ben o ayeti kurana yazardım’’ diyor. O ayeti kerime ney? ‘’Yaşlı kadın ve yaşlı erkek zina yaparlarsa onları recm edin.’’ Kardeşimizin sorusu bu. Diyor ki: Ömer (ra) insanlardan korkmasaydı ben bunu kurana yazardım diyecek, o zaman demek ki isteyen istediği gibi kurana bir şey yazıyordu, isteyen istediği gibi kuranı kerimden bir şey çıkarıyordu mu yani? Bu şekilde mi anlayacağız bunu veya bunu recmi inkar eden insanlar diyorlar ki: Eğer recm denilen rivayet zaten başından saçma sapan bir rivayet diyorlar. Yani ömer neymiş Kuranı Allah rasulunden sonra bir şey yazacakmış, demek ki bunu birileri uydurmuşlar. Velev ki Buhari de olsa velevki Müslim de olsa İslam tarihi boyunca devletler recm cezasını uygulamış olsalar bile diyorlar böyle bir şey islam’da yoktur. Bu Yahudilerden Müslümanlara geçmiş olan bir gelenektir diyorlar. Ömer (ra) burada ne demek istiyor? Eğer insanlar ömer kitapta artıracak demiş olmasalardı ben onu kitaba yazardım diyor. Hafız ibni hacer ‘’ömerin bu sözünün imam buharinin muallak olarak rivayet ettiği bu sözünün farklı rivayetlerini bize veriyor. Bir rivayette diyor ki: hilyede sabit olduğuna göre ben bunu kuranın en sonuna yazardım. Hani mesela benim kuranım burada yok keşke olsaydı size gösterseydim. Benim kuranımın içine kadar kuran kullanıyorsam baştan sona yazı kağıt birsürü bir şey var içerisinde. Şimdi ben kurana bir şey mi artırıyorum hayır, kuranı kerimle ilgili okuduğum duyduğum öğrendiğim tefekkür tedebbür ettiğim bir şey varsa onları mushafımızn yanına not olaraktan alıyorum. Ömer (ra) diyor ki ‘’ben eğer insanlar ömer arttırdı diyecek olmasa böyle bir kötülüğün kapısını açmayacak olsam kuranın en sonuna bir zamanlar böyle bir ayet vardı, biz bu ayeti okuduk sonra Allah bu ayeti kerimeyi nesh etti’’ diye yazardım diyor. Zaten aynı bu söylediğim şekilde de bu hadis ebi mahşerin rivayetinde varit olmuş. Diyor ki ömer(ra) ‘’Eğer insanlar ömer Allahın kitabında olmayanı kurana soktu demeselerdi ben kurana şöyle yapardım. Bir zamanlar biz böyle bir ayeti okumuştuk, yani ey insanlar bilin böyle bir ayet vardı biz bu ayeti okuduk, Allah azze ve celle sonra bakara suresinde söylediği gibi bu ayeti nesh etti. Bu ayeti kerimenin lafzını ortadan kaldırdı.’’ Peki kardeşlerim bu ömer (ra) sözü yani ömer kurana bir şey sokup çıkaracak değil, sadece insanlara mensuh olmuş bir ayeti kuranı kerimin bir yerine yazacak en sonuna ‘’işte böyle bir ayet vardı, Allah hükmünü kaldırdı, biz bir zamanlar okuduk’’ diyecekti. (Youtube: ''Gölet Tevhid'' 12 Ara 2016 ’’ Link: https://youtu.be/V3t3hFK2Ugo?t=13m10s)

Cevap: Kendi ağzıyla recm hadislerine itibar edilmemesi gerektiğini söyleyen hanzala, konuşmanın devamında "islamda recm yok" diyenleri eleştirmektedir. Kendisi de Kuran'a uyulunca islam'da recm olmadığını bilmektedir. Konuşmanın devamında şunları söylemiştir.

Hanzala diyor ki: Peki bu hadis inkârcıları recmi niye inkar ediyorlar? Onlara sorarsanız Allah muhafaza öyle bir yanlış yaparsanız, çünkü çok konuşuyorlar ‘’Kuran bize yeter’’ diyorlar ama bir türlü Kuran’a sıra gelmiyor. Mikrofonu eline alan vır vır vır susmayı bilmiyor. Ama sorsanız kuran bize yeter diyorlar. Ee kuran size yetiyorsa siz susun kuran konuşsun. Doğru mu kardeşlerim? Bunlara sorsanız diyorlar ki:’’bizim gayemiz kuranı kerime uymaktır. Bizim tek bir derdimiz var biz kuranı kerime uymak istiyoruz.’’ Çok güzel. Fakat diyorlar ‘’Biz bakıyoruz kuranı kerimde recm ayeti yok. Biz kuranı kerimde olmadığından dolayı recmin de islamda olmadığını söylüyoruz.’’ Vallahi de yalan söylüyorlar billahi de yalan söylüyorlar. Nereden biliyorum da bu kadar rahat yemin ediyorum? Çünkü bu adamlar Kuran’dan olduğuna inandıklarına ittiba etmiyorlar ki kurandan olmadığına inandıklarından uzak dursunlar. Yani bir adam diyorsa ‘’benim tek bir derdim var, bir şey kuranda varsa ben yaparım bir şey kuranda yoksa ben ona itikat etmem ve ben onu yapmam. ‘’Allah diyor ya ‘’Eğer doğru sözlüyseniz iddia ile yetinmeyin, söylediğinizin delilini getirin’’ tamam, recmin kurandan olduğuna inanmıyorsunuz. Peki Kuranı kerimden inandığınız ayetleri tatbik ediyor musunuz? Siz bunlardan herhangi bir tanesini günün birinde ‘’Kuran anayasa olmalıdır Kuran bu ülkenin şeriatı olmalıdır, Ey putperestler demokratlar Allah’ın kitabını bir kenara atıp beşerin uydurduğu kanunlar ile insanların arasında hükmetmeyin. Gelin Allah’ın kitabını aramızda hakem yapalım Allahın şeriatı bizim aramızda hükmetsin.’’ Dediğini duydunuz mu? Yok. (Youtube: ''Gölet Tevhid'' 12 Ara 2016 Link: https://youtu.be/V3t3hFK2Ugo?t=17m30s)

Cevap: Bu cümlelerinde hadis inkarcısı ilan ettiği kişilerin recm yok demesine kızdıktan sonra, recm yok diyenlerin şeriatı istemediğini söylemiştir. Kuran'a uyalım diyen birinin Kuran hükümlerini istememesi olacak şey değildir. Kendilerine kurancı diyen ama hevasına uymayan şeyleri tahrif edenler elbette vardır. Lakin onların yanlış inançları islam'da recm olduğu anlamına gelmez. Konuşmasının devamında hırsızın elini kesmeyi örnek verip recmi savunmaya devam etmiştir. Halbuki hırsızın elini kesmek kuranda vardır ama recm yoktur. Neden tevratta geçen bir hükmü savunalım, üstelik kuranda zina cezası "100 celde vurun, Allahın dinini uygularken acımayın" emriyle açıklanmışken. Allahın dininde 100 celde olduğu tek ayetle anlaşılır. Bu konuda geniş bilgi için "hazreti keçi ayeti yedi" yazımızı okuyabilirsiniz.

4- Kadınlara çarşaf dayatıyor!

peçe
Hanzala diyor ki: İslam gelmeden önce tüm dünyada kadınlar değersizdi. Avrupada kadınları cadı oldukları iddiasıyla yakıyorlardı. Arabistanda da durum farklı değildi. Cegetini üstüne atan kişi kadını sahipleniyordu. Bu zulümden kurtulmak isteyen kadınlar dişiliklerini kullandılar ve erkeklere cinsel ihtiyaçlarını hatırlattılar. Böylece erkekler kadınlara biraz da olsa değer verdi. Sonra islam geldi ve kadınlar insan oldukları için değerli oldu. İslamda kadınları eve kapatmak yoktur. Kadınlar da çalışabilir. Erkeklere vaaz da verebilir. Peygamber(s.a.v) eşleri perde arkasından konuşuyordu erkeklerle. Ahzab 53.ayette bildirilmiş bu. Yani kadınlar yüzünü kapatmalıdır. (tevhiddersleri.com)

Cevap: Bu sözlerdeki ilk cümleler kadınlara değer verilmeyen bir zamanı doğru anlatmakta, sonraki satırlarda ise kadınlara peçe takmaları baskılanmaktadır. Bu durum bazı ülkelerde peçeyle sınırlı kalmayıp "Burka" denilen kumaştan hapishane ile ileriye gitmiştir. Afganistan'da yaşayan kadınlar Burka giymeye mahkum edilmiş ve kimlikleri ellerinden alınmıştır.

Ahzab 53.ayette peygamber eşlerine özel emir inmiştir, Nur 31.ayetteki gibi mümin kadınları ilgilendiren hüküm değildir. Öyle bile olsa bu peçe takmak anlamına gelmez, perde ardından konuşma emri erkeklere gelmiştir. Kadınların bulunduğu odaya dalmadan kapıdan isteyin demektedir. Çünkü peygamber eşleri müminlerin anası hükmündedir ve cilveli konuşmaları yasaklanmıştır. Bunun peçeyle ne ilgisi vardır?

"Ey inananlar, peygamberin evine, yemeğe çağrılmadan girmeyin. Öyle bir çağrıyı da beklemeyin. Çağrıldığınız vakit girebilirsiniz. Yemeği yedikten sonra ayrılıp dağılın. Hadislere (sözlere) dalmayın. Bu durum peygamberi üzüyor; ancak size bildirmekten utanıyordu. ALLAH gerçeği bildirmekten çekinmez. Onun hanımlarından bir şey istediğinizde onu bir perde ardından isteyiniz. Bu sizin kalbiniz ve onların kalpleri için daha temiz bir davranıştır. ALLAH'ın elçisini üzmemelisiniz ve ondan sonra onun eşleriyle ebediyyen evlenmemelisiniz, zira bu, ALLAH katında pek büyük bir günahtır." (Ahzab Suresi 53)

Sonuç: Bu yazımızda Ebu Hanzala görüşlerine cevaplar vermeye çalıştık. Hanzalayı sevenlere de Kuran müslümanlığını tavsiye ediyoruz.

6 yorum:

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yukarda ki yorum sahibinden Allah razı olsun evet bu halis ismindeki hoca kendisi gibi dusunmeyeni tekfir ediyor. Namazi reddeden insana kafir dersin ama bu halis denen yaratık uydurma bir hadisin peşine düşerek nefsine yenik düşüp vakitleri tamamlayamayanada kafir diyor. Evet halis recm varsa ahsap suresi 30.ayet belirtilen 2kati cezayı nereye sigdiracaksin recm edilerek oleni tekrar mi oldureceksin sen birak recm konusunu bu namaz konusundaki soylediklerinle o ateşe hazırlıklı ol kafir ettigin musluman kardeslerim hep birlikte mizanda bekleyecegiz seni.

      Sil
  2. Hocaya iftira atmış ve bu yazdıklarına sen dahi inanmıyorsun Tevhidi insanlara anlatan davetci bir Müslüman tagutu reddetti ve carklarina çomak soktu diye şuan hapislerde hayatını sürdürüyor ve bu şekilde bedel ödüyor sizde burada yazıp durun siz yazar siz okursunuz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Helal sana aği Allah (c.c) dogrulari bilir.

      Sil
  3. Insanların hataları olabilir ama sizin hata olarak gösterdiğiniz durumlarını sadece 1. Maddesi sizi haklı gösteriyor öte yandan Ebu Hanzala 10 maddeden sadece birinde yanılmış gibi görünüyor ama Siz 10 maddeden 9'unda yanlış ve peşin hüküm verilmiş oluyorsunuz Ebu Hanzala Sevme ya da sevmemek gibi bir durumum yok ama sizin yazdıklarınız birisini düşmanlık yapacağım derken iftiracı konumu düşmüş oluyorsunuz

    YanıtlaSil
  4. Sizler gibi dusunenler ile bizim aranizda Allah (c.c) diger dunyada hak olan karari verir .... sahsimca sizler cail topluluklar gibi nefsinize hos geleni soyluyorsunuz . Halis hoca ya laf atmak icin onun gibi bil onun kadar ilim be kur an bil sonra laf soyle . Akilli olun nefsinizle konusmayin . Allah (c.c) sinelerdekini bilendir. Akilli olun bos bos konusmayin halis hocan ne demek istiyor siz ne anliyorsunuz.

    YanıtlaSil

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?