Halk arasında nazardan korkulur, yeni birşey alındığı zaman kıskanç insanlara gösterilmez, güzel şeyler herkese anlatılmaz. Bunun sebebi göz değmesi olarak da bilinen nazar inancıdır. Peki nazar inancı nasıl ortaya çıkmıştır, nazara neden inanılır, nazara batıl inanç diyenler neden inanmaz?
Nazara inananlar kendi hayatlarında yaşamış oldukları bir deneyime dayanarak inanırlar. Nazara inanmayanlar da böyle bir deneyim yaşamadığı için inanmazlar ve kıskançlık gibi bir duygunun madde aleminde harekete geçipte karşındakine zarar verebileceğine ihtimal vermezler. Peki gerçekten böyle mi? Gördüğümüz maddesel dünyanın bir enerjisel boyutu yok mu?
Yeni yüzyılda kuantum fiziği adında bir bilim gelişti ve herşeyin enerji olduğu anlaşıldı. Bu enerjiye düşünceler de dahildi ve olumlu düşünmek ile olumsuz düşünmek insan hayatını etkileyen faktörlerin başında geliyordu. Olumlu düşünerek modumuzu yüksek tutuyor, olumsuz düşününce omuzlarımız düşüyor ve karamsarlığa kapılıyoruz. Hastalık düşününce daha çok hasta oluyor, fakirlik düşününce daha çok fakir oluyor, zenginlik düşününce para kazandıran işler buluyoruz. Öyleyse düşüncelerin hayatımıza etkisi büyük.
Nazar atmak nasıl olur?
Sözlükte nazar kelimesi "Bir şeyi algılamak ve görmek için gözü ve bakışı ona çevirmektir." [Ragıb, müfredat, N-z-r] Bir şeye baktığımız zaman nazar etmiş oluyoruz. Peki nazar atmak nasıl oluyor?Nazar atmak ise bir şeye bakarken haset etmek, "onda var bende yok" diye düşünmek sonucunda oluşan bir enerjidir. Eğer onda var bende yok diye düşünürseniz beyniniz "bende yoksa onda da olmasın" şeklinde düşünebilir ve haset yüklü enerji harekete geçebilir.
Bu konuda bilinçli olupta beğendiğimiz birşeye baktıktan sonra "maşallah, Allah nasip etmiş, onda varsa bende de olsun, amin" denirse daha olumlu bir düşünce enerjisi yayılır ve beğendiğiniz şeye sahip olmayı kabul etmiş olursunuz. Panteistler buna "evrene olumlu mesaj göndermek, evrenden istemek" diyorlar. Müslümanlar ise "Allaha dua etmek, Allahtan istemek" diyorlar.
Haset kelimesinin anlamı "Hak edenin elindeki nimetin alınmasını arzu etmektir." [Ragıb, müfredat, h-s-d] Yani onda var bende yok diye düşündüğünüz zaman farkında olmadan haset etmiş olursunuz ve "bende yoksa onda da olmasın" düşüncesi yayılır. Bunun sonucunda nazar atmak dediğimiz olay meydana gelir.
Nazar atmak sonucunda zarara uğrayan pekçok insan bulunur, bunlar kendi hayatlarında nazarın hak olduğunu deneyimlemiş olduğu için nazara inanırlar. Yani nazara inanmak kulaktan dolma batıl inanışlardan birisi değil, bizzat kendi hayatımızda deneyimlediğimiz bir olaydır. (Sizden gelen nazar değmesi olaylarına yazının sonunda yer verilmiştir, siz de başınızdan geçen nazar olayını iletişim sayfasından bize gönderip bu sayfada yer alabilirsiniz, yaşadığınız şehir ve adınızla birlikte yazmanız yeterli)
Kuranda nazar atmak geçiyor mu?
Şimdi nazar Kuranda geçiyor mu konusuna değinelim. Nazar atmakla ilgili birkaç ayet bulunmaktadır. Bunlardan birisi Yakup peygamberin oğullarını erzak almaya yolladığı zaman "hepiniz aynı kapıdan girmeyin, farklı kapılardan girin" öğüdüdür. Bunu söyleme amacı 11 tane erkek evladı olduğu için nazar deyeceği korkusudur. Eski dönemlerde ve hatta günümüzde kız çocuklarına değer verilmediğ için, güç ve itibar için erkek çocuk isteyenler daha çok olduğu için yakup aleyhisselam böyle bir önlem almak istemişti.Yusuf suresinde geçen bu ayette "öğrettiğimiz ilim sahibiydi" cümlesi Yakubun nazar nerjisinden haberi olduğuna işaret etmektedir. Bu sebeple ayrı kapılardan girmelerini istemiş ve endişesine önlem almaya çalışmıştır.
Hasetle ilgili diğer delil felak suresinde geçmektedir. "Haset ettiği zaman hasetçinin şerrinden Allaha sığınırım" (113/Felak 5) cümlesi "onda var bende yok, bende yoksa onda da olmasın" düşüncesinden Allaha sığınmayı öğretmektedir.
Diğer örnek ise peygamberimiz ayet okurken sinirden parmaklarını ısıran müşriklerin yaydığı kötü enerjili bakışlardır. Ayet şöyledir: "O inkar edenler, zikri (Kuran ayetlerini) işittikleri zaman, seni neredeyse gözleriyle devireceklerdi. "O, gerçekten bir delidir" diyorlar. (68/Kalem 51)
Kalem suresinde geçen bu ayette "neredeyse seni gözleriyle devireceklerdi" cümlesi nazarın insana tesir edebildiğini vurgulamaktadır. Peygamberimiz Allahın korumasında olduğu için ve geceleri çok tespihat yaparak nurlu enerjisini yükselttiği için bu pis bakışlardan etkilenmemiştir. (Bak: Tespihat nasıl yapılır)
Hadislerde nazar var mıdır?
Peygamberden ve sahabelerden duyulduğu iddia edilen ve dilden dile aktarılan hadisler/sözler arasında nazar değmesinin hak olduğunu söyleyen rivayetler de vardır.Sahabîlerden Amr bin Rebia, Sehl bin Huneyf’i yıkanırken görür, nazar eder. Sehl çarpılmış gibi yere yıkılır. Alıp Peygamberimiz (asm)'in bulunduğu yere götürürler. Durumu öğrenen Peygamberimiz (asm) “Kimden şüphe ediyorsunuz?” diye sorar. Sahabîler, Amr bin Rebia’nın ismini verirler. Bunun üzerine Peygamberimiz (asm) Amr’ı azarlayarak, “Sizden biriniz neden din kardeşini öldürüyor? Biriniz kardeşinde beğendiği, hoşuna gittiği bir şey gördüğü zaman, ona mübarek olması için dua etsin (Mâşallah, Bârekallah gibi sözler söylesin)” buyurur. Daha sonra Peygamberimiz bir miktar su ister ve nazar eden Amr’ın abdest almasını emreder. (İbni Mâce, Tıb: 32, Müsned, 3: 447)
Bu hadisteki olay yaşanmış ise banyo yapan adamı gören kişi "ne güzel vücudu var, kaslı ve güçlü, ben ise cılızım kılıç tutacak gücüm yok" diye düşünmüş olabilir. Bu yüzden yolladığı nazar enerjisi banyo yapan adamı bayıltmış olabilir.
Nazar değmesi örnekleri nelerdir?
Nazar değmesi her insanın başına gelebilir. İster kırsalda yaşayan bir köylü olsun isterse plazada çalışan bir şehirli olsun nazar vakası yaşamış olabilir. Yani nazar deneyimleri sadece belli bir kesimin başına gelmez, ilk okul mezunu veya üniversite mezunu her insanın başına gelebilir.Örneğin işten yorgun argın çıkmış ve hayattan bezmiş insanların olduğu bir duraktan geçerken siz bakımlı, güzel, sağlıklı, mutlu görünüyorsanız oradaki mutsuz insanlar size nazar atabilir. Bunu farkında olmadan yaparlar ve "bir benim halime bak, bir bunun haline bak, ben mutsuzum o mutlu" şeklinde düşünür ve olumsuz düşünce zinciri devam ederek "ben mutsuz isem o da mutsuz olsun" şeklinde haset enerjisi oluşur. Bunun sonucunda mutlu insanın gözü seyrimeye başlar, sanki gözüne bir toz kaçmış gibi olur veya ayağı kaldırıma takılır ve düşecekmiş gibi olur. Çünkü nazar enerjisi vücut aurasına etki etmiştir.
Başka bir örnek ise hiç çocuğu olmamış kısır bir kadına çok güzel beyaz tenli renkli gözlü bir bebek göstermektir. Kısır kadın farkında olmadan "Ne güzel bir bebek, benim bebeğim olmuyor ama onun olmuş, üstelik çok da güzelmiş, bende yok onda var" şeklinde düşünecektir ve bu haset düşüncesi "bende yoksa onda da olmasın" şeklinde devam edecektir. Bunun sonucunda bebeğe nazar atmış olacak ve o güzel bebek sabaha kadar bu kötü enerjinin etkisinde kalarak ağlayacaktır.
Veyahut bekar bir adam evlenen arkadaşına nazar atabilir, arabası olmayan fakir bir genç güzel araba almış arkadaşına nazar atabilir, eşyası eski olan birisi yeni eşya almış akrabasına nazar atabilir. Bende yok onda var düşüncesi her insanın aklına gelebilir ve farkında olmadan haset enerjisi yollayabilir. Hatta bu haset enerjisini yollayan kendi anne ve babanız bile olabilir, gençliğinizi görüp kendi gençliğini hatırlar ve "ben yaşlandım artık, o genç ben yaşlı, gençlik onda yaşlılık bende, (onda var bende yok)" diye düşünür, bunun sonucunda başınıza ağrı girebilir. Bu örnekleri çoğaltmak mümkünüdür.
Nazardan korunma yöntemleri nelerdir?
İşten çıkmış yorgun ve mutsuz insanların önünden geçen mutlu ve enerjik insan örneğinde mutlu insanın bakışları hissettiği zaman "Allah nazardan korur" demesi ve buna tüm kalbiyle inanması önlem olacaktır. Allah nazardan korur diye düşünen mutlu insan "neredeyse bakışlarıyla devireceklerdi" ayetinde peygamberimizin korunduğu gibi kendisini korumaya almış olacaktır.Güzel bebek gören kısır kadın örneğinde ise kısır kadın eğer "maşallah, Allah ne güzel yaratmış, bana da nasip eder inşallah" deseydi hem kötü enerji yaymamış olacaktı hem de kendisi için güzel dileklerde bulunduğu için kısırlık engelini aşmaya bir adım daha yaklaşmış olacaktı. Yüce Allah Meryem validemize babasız çocuk nasip ettiği gibi kısır kadına da çocuk nasip edebilir. Yeter ki düşüncelerimizi haset enerjisinden çıkarıp istek enerjisine çevirelim, dilimizden dualı sözler ve aklımızdan olumlu düşünceler eksik olmasın.
Güzel çocuğun annesi ise "Allah bebeğimi hasetçi insanlardan korur" demelidir ve düğün gibi, doğum günü partisi gibi kalabalık ortamlardan çıkıp eve gelince felak ve nas surelerini okuyarak namaz kılmalıdır. Eğer bebeğe nazar değdiğinden şüpheleniyorsa felak suresini okuyup bebeğin üzerine üflemelidir. Felak suresindeki "haset edenin şerrinden Allaha sığınırım" cümlesi bebeğe ulaşmış haset enerjisini ortadan kaldıracaktır.
Nazar boncuğu korur mu?
Nazar boncuğu olarak bilinen göz şeklindeki cam, bakışı kendi üzerine çeksin diye düşünülerek kullanılmaktadır ancak nazar sadece bakıştan ibaret olmadığı için ve arka planda haset yüklü düşünceler olduğu için nazar boncuğunun bir faydası olmaz. Nazar boncuğu bakışları kendine çekse bile kişi daha sonradan "onda var bende yok" diye düşünebilir ve ortamdan çıkınca bile nazar atabilir.Yaşanmış nazar vakaları neler?
Bu bölümde sizden gelen mesajları paylaşıyoruz. Yaşadığınız nazar olaylarını bizimle paylaştığınız için teşekkür ederiz. Sadece yaşadığınız şehri ve adınızı söyleyerek aşağıda yer alabilirsiniz.Ankaradan kazım: Ben ilk okul çağındayken bayramda ninemlere gitmiştik. Orada uzaktan akraba bir kadın bana baktı ve "ne güzel çocuk, kaşları kirpikleri kadın kirpiği gibi uzun, bizde böyle çocuk yok, bizimkiler hep çirkin" dedi. O günden sonra eve gittim ve kaşımı kirpiğimi yolma hissi geldi. Kendime engel olamadım ve kaşımı tutup koparmaya başladım. Büyüyünce anladım ki o hasetçi kadın bana nazar atmıştı. Onun yüzünden okul arkadaşlarım benimle dalga geçti, kaşını alan erkek mi olurmuş diye gülüp psikolojimi bozdular. Çocukken böyle bir olay yaşadığım için nazara inanıyorum.
Konya'dan Dilek Kocaman: Annem çok genç gösteren bir kadın. Yengem ne zaman annemin güzelliğini övse o gün annem mutlaka rahatsızlanır, başı ağrır.
Bursa'dan Ceren Barnas: Yazın köye gittiğimde düğünlere giderdim. Köydeki kadınlar hiç kız görmemiş gibi bana bakarlardı. Düğün bitip eve döndüğümde hasta olurdum, 5 gün kendime gelemezdim. Sağlam gittiğim düğünden hasta dönerdim. Herkes iyi niyetle bakmıyor tabi, nazara çok inanırım ama nazar boncuğuna asla inanmam. Boncuktan medet umanlara bazı varlıklar daha fazla yaklaşıyor bence.
Ankara'dan Mihriban: İki oğlum ve bir kızım vardı. Hepsini evlendirdim. Resimlerini de komidin üzerine koydum. Çocuğu olmayan kısır bir akrabamız geldi ve ''Ooo mihri, gelinleri düzmüşsün'' dedi. O an yüreğim sıkıştı. 6 ay içinde çocuklarımın hepsi boşandı. Bu yüzden nazara inanırım.
Ankara'dan Nisan: Ben çiçekleri çok severim. Evimde çiçek yetişmiyor. Komşumda güzel bir çiçek vardı. Havalandırmak için dışarı çıkarmıştı. ''Ne güzel çiçek , ben neden böyle çiçek yetiştiremiyorum'' dedim. Ertesi gün komşum: Çiçek kurtlandı bir günde soldu'' dedi.
Diyarbakır'dan Yeşim Bül: Annem ilk kızını yani benim ablamı 9 aylıkken cicili bicili giydirmiş ve komşuya oturmaya gitmişler. Kadınlar bebeği çok beğenmiş, kendilerinde böyle çocuk olmadığını söylemişler. Sonra herkes evine dağılmış. Annem bebeğini beşiğe koymuş 10 dk sonra bebek ağlamaya başlamış. O kadar ağlıyormuş ki avazı çıktığı kadar bağırıyormuş. O ana kadar gayet sağlıklı olan bebek komşudan gelince ağlamaya başlamış. Susmayınca bir hocaya götürmüşler. Hoca ''elbisesine nazar deymiş'' demiş. Sonra iyileşememiş, o hafta içinde ölmüş ablam olacak bebek.
Van'dan Bünyamin toprak: Nazarla ilgili çok olay yaşadım. Daha 10 dk önce kavun aldığım adam ''Motorun süpermiş, yakıyor ortalığı'' dedi. Kontakt bozuldu motosikletim çalışmıyor. Bir de önceden tavuk beslemiştim. Tavuğum çok süslü ve güzeldi. Kimseye göstermiyordum nazar deymesin diye. Bir gün annemlerin evine bırakmak zorunda kaldım ''kimse görmesin bu tavuğu'' dedim. O arada amca oğlu gördü, ''oo nasıl bir hayvan bu'' dedi. ''Maşallah desene'' dedim. Sonra kümesin kapısını kapattım. Aradan 20 dk geçti kapıyı açtığımda gözüm gibi baktığım tavuğum ölmüştü. İçeride ki tavuklardan sadece o ölmüştü.
Ankara'dan Galip: Staj yaptığım yerde müdür yardımcısı kadın "vay be ne güzel gözlerin var, çok yakışıklısın, kız gibi gözlerin" dedi. Ertesi gün gözümde arpacık çıktı. 2 yıl boyunca gözümde kocaman bir ağırlıkla gezdim. O anda nazar deydiğini hissettim eyvah dedim.
Faik Öğredici: Babanem anlatırdı, oğlu yani amcam; mavi gözlü, beyaz tenli çok güzel bir bebekmiş. Gayet sağlıklıyken bir düğüne gitmişler, geldiklerinde iki gün sonra bebek ölmüş. Babanem bebeğin nazardan öldüğünü söylüyor.
İzmir'den Yıldız: Bir gün arkadaşlarla evde oturuyoruz. Arkadaşımız yeni kolye almış, gözümüze ilişti. Herkes ''çok güzelmiş, nerden aldın, rengi de süpermiş'' demeye başladı. İki dakika geçmeden kolye koptu dağıldı.
Konya'dan Gülsüm Şanlı: Bir arkadaşım anlatmıştı. Tadilat için merdivene çıkan adama onu izleyenlerden birisi ''ne kadar zayıfsın, ben şişmanım'' demiş. Adam 2 dk sonra merdivenden düşmüş.
Eskişehir'den Fatma: Ben nazara inanıp inanmamak konusunda kararsızım. Ama biz çocukken komuşumuzun bir oğlu vardı, dikkatli baktığı kişinin ayağı takılıp düşüyordu. Bu nazar mı emin değilim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?