Kuran müslümanlığı hakkında bilgiler

Salavat nedir? Peygamberimiz salavat çekenleri işitir mi?

peygamber
Soru: Bazı sosyla medya sayfalarında salavat çekme kampanyaları düzenleniyor, eline zikirmatik alıp "peygambere salavat çekmeyince dualar kabul olmaz, salavat çekenlerin deniz köpüğü kadar günahı affedilir" diyorlar. Bunun kaynağı nedir, Kuranda geçiyor mu?

Cevap: Peygambere salavat getirmek ona "Allahın salat ve selamı üzerine olsun" demek güzel bir temennidir, müminler birbirini görünce de böyle güzel temennilerde bulunmalıdır. Örneğin "selamun aleyküm/selam üzerinize olsun" ifadesi müslümanlar arasında yaygın olan güzel bir selamlaşma yöntemidir. Allah'ın da emri olan selamlaşmayı (4:86) yerine getirenler ağızlarından çıkan güzel sözler sebebiyle sevaba girerler. Ağızdan çıkan her söz, kafadan geçen her düşünce kişiye olumlu yada olumsuz geri döneceği için her zaman güzel temennilerde bulunmak gerekir. Peygambere salat etmek de hem onun davasına sahip çıkarak hem onu hatırlayınca ve ismi anılınca "Sallalhu alyhi vesellem" (Salat ve selam üzerine olsun) diyerek yapılmalıdır (33:56).

Lakin "100 kere salavat çekersen günahların bağışlanır, 1001 kere salavat çekersen duaların kabul olur.." gibi iddialar temelsizdir, peygamber sevgisi adı altında müslümanların aklını işgal etmektedir. Zaten bu tür paylaşımları yapanların sayfaları da "yoruma kaç kişi Allah yazacak, bu paylaşımı 10 kişiye göndermezsen başına bela gelecek, sünnete göre tırnak kesme sırası" gibi abuk subuk paylaşımlar yer almaktadır.

Salavat kampanyalarının kişinin manevi derecesine bir katkısı olmaz. Peygamberimize isnad edilen "Gerçek cimri yanında zikrim geçtiği halde bana salâvat okumayandır." [Tirmizi: Dua 101 (3546)] sözü Kurana uygun olandır. Hatırladığımız zaman ve adı geçince "Allahın salat ve selamı üzerine olsun" demek yeterlidir. Günahlardan kurtulmak ve manevi derecesini yükseltmek isteyenler Allahı öven tespihatlar yapmalıdır. (Oku: Tespih ve zikir)

Peygambere salavat kampanyası düzenleyenlerin düşüncesi şöyledir: "peygamberimiz salavat çekenleri biliyor, her cuma günü isimlerimiz ona arz ediliyor, kıyamet günü bize şefaat edecek, salavat çekme kampanyası yapmazsak bize şefaat etmez, hesap günü bizi tanıyamaz" diye düşünürler. Bu davranış farkında olmadan peygamber rızası için ibadet etmeye dönüşmüştür, oysaki ibadetler Allah rızası için yapılır. Hatta "sünnet namaz kılmazsan peygamber sana şefaat etmez" diyerek peygamber rızası için namaz kılmaya dönüşmüştür.

Peygamberimiz ve diğer ölüler hayır duasından haberdar olabilir, bu durum Allahın malum etmesiyle olmaktadır. Yani siz bir hayır duası ettiğiniz zaman müminler için istiğfar ettiğiniz zaman sevabı ölülere ulaşır. Böyle olması ölülerin bizi işittiği ve "yetiş ya filanca, şefaat ya filanca" gibi yakarışları duyduğu anlamına gelmez. Ölülerin bizi işitmediği Kuranla uyumlu bir hadiste şöyle geçer;

Kıyamet günü sahabilerimden bir takım insanlar sağ taraflarından ve sol taraflarından yakalanırlar da ben ''onlar benim sahabelerim (bırakın onları)'' derim. Bana ''sen onlardan ayrıldığından beri onlar ökçeleri üzerinde geri dönmekte devam etmiş mürtedlerdir'' denilir. Ben de Allahın salih kulu meryem oğlu isa'nın dediği gibi derim: ‘’..Bana emrettiğinden başkasını onlara söylemedim. Benim de rabbim sizin de rabbiniz olan Allah’a kul olun (dedim). İçlerinde kaldığım müddetçe üzerlerinde tanıktım ama beni vefat ettirdiğin zaman onları gözetleyen sen oldun. Sen her şeye şahit olansın. Eğer onlara azap edersen şüphesiz onlar senin kullarındır, eğer onları bağışlarsan şüphesiz sen üstün olan ve hikmetli hüküm verensin.’’ (Maide 117-118) [Buhari: 60/Kitabul Enbiya, Bab 50, No 117, Cilt 7, Sayfa 3262, Ötüken Neşriyat, 1987 İstanbul]

İçinde ayet barındıran bu hadis Kuran ile mutabıktır ve peygamberlerin de öldükten sonra dünyadan habersiz olduklarını söyler. Buharide geçen bu hadiste peygamberimiz "ben de isa gibi konuşacağım, ümmetimden mürted olanları kıyamet günü öğreneceğim" demekte ve ayeti sunmaktadır. Tam peygamberimize yakışır bir davranış, tam Kuran müslümanı bir peygamber. Sünniler ise insan uydurması başka hadisleri kullanarak ve şehitler diridir ayetini kullanarak salih kullara yalvarmakta sakınca görmezler. Şehitlerin diri olması onların kendilerini cennette yaşıyor olarak rüya görmesidir. Zira insan rüyadayken gerçek mi rüya mı olduğun anlamaz. Şehitler de kıyamet gününe kadar bedenleri dünyada, ruhları cennette yaşarlar ve insanların kendilerine yalvarmasını işitmezler. (Oku: ölüler işitmez) Ayrıca peygamberimiz şöyle demiştir: "Deki: Ben ancak sizin gibi beşerim. Bana sizin ilahınızın tek ilah olduğu vahyolunuyor. Öyleyse ona yönelin ve istiğfar edin. Vay haline müşriklerin." [Fussilet Suresi 6] Yani bana yalvarmayın Allaha yalvarın demektedir. Zaten bir peygamberin görevi de insanları kula kulluk etmekten kurtarıp direk Allaha bağlanmalarını sağlamaktır. Şimdi peygambere isnad edilen uydurma hadislere değinelim.

Salavatla ilgili uydurma hadisler

İddia: Cuma günü bana çok salavat getirin çünkü salavatınız bana arz olunur. [Ebu Davud: Salat 200 (1047)]

Cevap: "Allah resulleri toplayacağı gün şöyle diyecek: "(ümmetiniz) size nasıl icabet ettiler?" Derler: "Bizde onun ilmi yok, şüphesiz ki gaybı bilen sensin." [Maide Suresi 109] ayetinde peygamberler "öldükten sonra dünya bize gayb oldu, davetimize ne derece uyduklarını sen bilirsin" demektedir. Dolayısıyla salavatları işitmesi yada ümmetin durumunu bilmezler. Nasıl ki uyurken dünyadan haberimiz olmuyorsa işte ölünce de dünyadan haberimiz olmaz. İster peygamber olun ister evliya, ruhlar Allahın yanındadır. "Allah nefsleri ölüm anında vefat ettirir, uykusunda ise ölmez. Ölümü takdir ettiğini tutar, diğerini belirlenmiş ecele kadar (vücuduna geri) gönderir. Şüphesiz ki bunda tefekkür eden kavim için elbette ayet vardır." [Zumer Suresi 42]

İddia: “Kıyamet günü insanların bana en yakın olacak olanı, bana en çok salavat getirenidir.” [Tirmizi: Vitr 352 (484)]

Cevap: Ey iman edenler! Allah'a karşı takvalı olun. Ve ona yaklaşmaya vesile isteyin. Ve onun yolunda cihad edin, umulur ki felaha eresiniz. [Maide Suresi 35] ayetinde Allah'a yaklaşmak için uğraşmamız istenmiştir, müslümanlar Allah'a yaklaşmaya çalışır, peygambere yaklaşmaya çalışanlar ise zamanla ona kulluk etmeye başlar. Mesela peygamber için sünnet namaz kılar, peygambere yalvarmaya başlar, ilahı peygamber olur.

İddia: “Dua gök ile yer arasında durur, Peygamber’e salavat getirinceye kadar o duadan hiçbir şey Allah katına yükselmez.” [Tirmizi: Vitr 352 (486)]

Cevap: "Kullarım sana benden sordukları zaman, şüphesiz ki ben onlara çok yakınım. Dua edenin davetine icabet ederim. Artık bana icabet etsinler, bana iman etsinler, umulur ki irşad olurlar." [Bakara Suresi 186] "Ve rabbiniz dedi ki: Bana yalvarın ki size icabet edeyim. Şüphesiz ki bana ibadet etmekten kibirlenenler aşağılanmış olarak cehenneme dahil olacaklar." [Mu'min Suresi 60] ayetinde samimi şekilde Allaha yalvarınca icabet edileceği bildirilir, duanız havada kalır denmez. Duanın kabul edilmesi için huylarımızı da düzeltmemiz gerekir. "Kim izzeti istiyorsa, artık bütün izzet Allah'ındır. Güzel söz O'na yükselir, salih amel de onu yükseltir. Kötülükleri tasarlayıp düzenleyenler ise; onlar için şiddetli bir azab vardır. Onların tasarladıkları 'boşa çıkıp bozulur'." (35/Fatır 10)



2 yorum:

  1. Artık tespih de değil zikirmatikle salavat çekiyorlar😅 Müslümanın elinden Kuranı aldılar köşesine çekilip salavat çeken, dünyadan elini eteğini çekip peygambere yaranmaya çalışan, peygambere yalvaran, peygamberden şefaat isteyen, kula kulluk eden dindarlar haline getirdiler. Vah ki ne vah.

    YanıtlaSil
  2. "O gün peygamber" Ya Rabbi, halkım bu Kur'anı terk edip ondan uzaklaştılar!"der.(Furkan 30) bu ayeti iyi okuyun salavat zinciri oluşturanlar peygambere hediye edenler Resül bilakis sizden şikâyetçi olacak hurafelerle din yaşamayın Kur'ana dönün artık Resul de bir beşerdir ve sizi işitemez artık "Allah Resuller için toplayacağı gün der ki:"Size nasıl icabet ettiler?"Derler:"Bizim bilgimiz yok, şüphesiz ki gaybı bilen sensin"(Maide 109) bu ayete dikkat edin onlar duymaz isitmezler gaybı bilen şüphesiz Allah duaları işiten de Allah kalpleri bilen de Allah'tan başka yardım istenip dua edilecek hiç bir merci yoktur.Zaten yazı da her şey açık ve net açıklanmış Allah razı olsun mücadeleye devam hurafeler karşısında Rabbim ilminizi artırsın inşallah..

    YanıtlaSil

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?