Soru: Nesih mensuh nedir? Kuran'da birbirini iptal eden veya lafzı kalkıp hükmü devam eden ayet var mıdır?
Cevap: Kuran-ı kerim kıyamete kadar insanlığa ışık tutacak olan bir kitaptır ve içinde çelişki yoktur. Çelişki olmadığı için birbirini iptal eden ayet de yoktur. Her ayet doğrudan veya dolaylı olarak bize önemli mesajlar verir.
Nesih; iptal etmek, gidermek, yok etmek gibi anlamlara gelir. Mensuh ise hükmün kalkmasıdır. Nesh iddiası gelenekte şöyle kabul edilir: 1- Yazısı ve hükmü kalkmış olan ayet. 2- Hükmü kalkmış ama yazılı olarak kuran'da mevcut olan ayet 3- Yazısı kalkmış ama hükmü kalıcı olan ayet. Bu üç iddia'nın sadece birincisi doğrudur. Çünkü nesh demek hem Kuran'dan çıkmış hem de hükmü kaldırılmış demektir. Allahu teala bu konuda şöyle buyurur: ''Bir ayetten neyi kaldırırsak veya unutturursak onun yerine daha hayırlısını veya benzerini getiririz. Bilmez misin şüphesiz ki Allah her şeye kâdir olandır.'' (Bakara 106) ayetinde görüldüğü gibi nesh etmek hem Kuran'dan çıkarmak hem de hafızalardan silmektir. Nesh edilen bir ayet varsa onun yerine benzeri yada daha iyisi gelmiştir.
Hangi ayetin nesh edildiğini, önceden emredilen ama şimdi kuranda olmayan ayetlerden anlayabiliriz. Örneğin Hz. Muhammed Yahudilerle birlikte Kudüs'e dönerek namaz kılmıştı. Kıblenin Kudüs olması önce ayet olarak inmiş sonra kâbe'nin kıble olmasıyla nesh edilmişti. Bunun sebebi kimin son nebi'ye uyduğunu ortaya çıkarmak içindi. İlgili ayet şöyledir: ''Yüzünü semaya çevirdiğini görüyoruz, artık seni hoşnut olacağın kıbleye elbette çevireceğiz. Bundan sonra yüzünüzü mescidi haram tarafına çevirin. Nerede olursanız yüzünüzü o tarafa çevirin. Şüphesiz ki kitap verilenler onun rablerinden gelen bir hak olduğunu bilirler. Allah amellerinizden gâfil değildir.'' [Bakara Suresi 144] ayetinde daha önce yahudilerin kıblesine dönme emri geldiği sonra peygamberimizin bu durumdan rahatsız olduğu ve yüzünü göğe çevirip kıblenin değişmesini arzuladığı haber verilmiştir. Bu ayetle birlikte eski kıble ayeti nesh edilmiştir yani hem Kuran'dan çıkarılmış hem de hafızalardan silinmiştir.
Kuran'ın inmesiyle yahudilikteki hükümler de nesh edilmiştir. Hz. Muhammed daha kolay bir şeriat getirmiştir. ''Onlar ki resul'e tâbi olurlar. Ümmi nebi'ye ki onu yanlarındaki tevrat ve incilde yazılı bulurlar. Onlara maruf'u emreder münkerden nehyeder. Onlara temiz şeyleri helal, pis şeyleri haram kılar. Onlardan (sonraki resule uyma) ahdini kaldırır ve üzerlerindeki zincirleri kırar. Böylece ona inananlar ve saygı gösterenler ve yardım edenler onun beraberinde indirilen nur'a tabi olurlar. Onlar felah'a erenlerdir.'' [Araf Suresi 157] ayetinde Kuran şeriatının temiz şeyleri helal pis şeyleri haram kıldığı, zincirleri kırdığı haber verilmiştir. Önceki şeriatları Kuran nesh etmiştir.
Nesih mensuh olayını böyle kabul etmeyen gelenek ise dinde olmayan şeyleri ilave edebilmek için ''falanca ayetin lafzı kalktı ama hükmü devam ediyor'' diyerek Kuran'ın eksik olduğunu iddia ederler ve hevalarına uygun şeyleri İslam'a eklemek için ''önceden Kuran'da yazıyordu ama lafzı kalktı hükmü devam ediyor'' derler. Allah ise şeriat hükümlerinin Kuran ile tamamlandığını bildirmiştir. ''Rabbinin kelimesi doğruluk ve adaletle tamamlandı. Onun kelimelerini değiştirecek yoktur. O işitendir bilendir.'' [Enam Suresi 115] Eğer Kuran yeterli olmasaydı o zaman her önüne gelen ''Bu hüküm önceden ayetti ama nesh edildi hükmü devam ediyor'' diyerek İslam'ı şirk dinine çevirebilir. Nitekim öyle de olmuştur. ''...Ve sana kitabı; herşeyi açıklayan ve hidayete erdiren, müslümanlara rahmet ve müjde olması için indirdik.'' [Nahl 89] ayete rağmen nesh mensuh diyerek Kuran'ın yetersiz olduğu söylenmiştir.
Lafzı kalkan ama hükmü baki olan ayetlere örnek olarak tabiki recm hurafesi gösterilir. Çünkü İslam'da recm olmaması bazılarını aşırı derecede rahatsız etmiştir. ''Yahudilikte olur da İslam'da nasıl olmaz'' diyerek bu konuda hadisler uydurulmuştur. Sünnilik dinindeki; hanefi, hanbeli, maliki, şafii mezhepleri de bu olayı kabul eder. Zaten kabul etmemesi de mümkün değildir çünkü mezhepleri hak ilan edenler sadece recmi kabul eden mezhepleri hak ilan etmiştir. Hiç düşündük mü bu mezhepleri kim seçti? Hangi mezhebin hak olduğuna kim karar verdi? (bak: Mezhep gerçekleri)
Yazısı kalkan ama hükmü devam eden ayet konusunda uydurulan hadisler hem Kuran'ın eksik olduğunu hem de Hz. Ömer'in korkak olduğunu iftira eder. Uydurma hadislere göre Hz.Aişe'nin yatağının altındaki ayeti eve giren keçi yedi. Hz. Ömer de halkın ''Ömer Kuran'a ekleme yaptı'' demesinden korkup ekleyemedi. Müslümanların aklıyla alay eden bu rivayetler Buhari ve Müslim'de geçiyor diye bazıları tarafından gerçek zannedilir. Hatta inanmayanlara da ''hadis inkârcısı, peygamber düşmanı'' gibi ithamlarda bulunulur. Akıl sahibi insanlara soralım: ''Kuran eksiktir ayeti keçi yemiştir'' diyenler mi peygamber düşmanıdır yoksa ''Kuran eksiksiz ve tamdır, Allah dini tamamlamıştır'' diyenler mi? Tabi ki ''Artık Allah'tan başka bir hakem mi arayayım? O size kitabı mufasaal (ayrıntılı) indirdi. Kendilerine kitap verdiklerimiz, onun rabbinden hak olarak geldiğini bilirler. Öyleyse sakın şüphe edenlerden olma.'' [Enam 114] ayetine inananlar doğrudur. Ayeti keçiye yedirenler ise Kuran'dan şüphe ettirmektedir. Eğer bir ayeti keçi yediyse başka ayetleri de eşek yemiş olabilir değil mi?
Eşek demişken şu ayeti de hatırlayalım. ''Kendilerine tevrat yüklenipte sonra onu taşımayanların örneği ciltler yüklenmiş eşeğin örneği gibidir. Allah'ın ayetlerini yalanlayan kavmin örneği ne kötüdür. Allah zalimler kavmini hidayete erdirmez.'' [Cuma Suresi 5] ayetinde Tevrat'a uymayan israiloğulları ciltler dolusu kitap yüklenmiş eşeğe benzetilir. Aynı şey müslümanlar için de geçerlidir. Kendilerine Kuran yüklenipte rivayetleri rehber edenler ciltler dolusu kitap taşıyan eşeğin durumuna benzer. Çünkü eşek de sırtında taşıdığı kitapta ne yazdığını bilmeden taşır, dindar geçinenler de sorumlu oldukları kitapta ne yazdığını bilmeden ve ona uymadan yaşar. Allah bu benzetmeyle düşünenler için çok güzel bir örnek vermiştir.
Sonuç: Nesih mensuh olayı, Kuran ayetlerinin birbirini iptal etmesi veya yazısı kalkıpta hükmünün devam ettiği ayetler değildir. Önceden emredilen ama onun yerine daha hayırlı bir hükmün getirildiği eski hükmün kaldırıldığı ayetlerdir. Nesh edilen ayetlerin hükmü de kalkmıştır. Müslümanlar Kuran'da yazanlardan sorumludur. ''Şüphesiz ki o (Kuran) senin için ve kavmin için elbette zikirdir. (Kıyamet günü) sorumlu olacaksınız.'' [Zuhruf Suresi 44]
Nesih Mensuh - Bumudin/11.10.2018
Cevap: Kuran-ı kerim kıyamete kadar insanlığa ışık tutacak olan bir kitaptır ve içinde çelişki yoktur. Çelişki olmadığı için birbirini iptal eden ayet de yoktur. Her ayet doğrudan veya dolaylı olarak bize önemli mesajlar verir.
Nesih; iptal etmek, gidermek, yok etmek gibi anlamlara gelir. Mensuh ise hükmün kalkmasıdır. Nesh iddiası gelenekte şöyle kabul edilir: 1- Yazısı ve hükmü kalkmış olan ayet. 2- Hükmü kalkmış ama yazılı olarak kuran'da mevcut olan ayet 3- Yazısı kalkmış ama hükmü kalıcı olan ayet. Bu üç iddia'nın sadece birincisi doğrudur. Çünkü nesh demek hem Kuran'dan çıkmış hem de hükmü kaldırılmış demektir. Allahu teala bu konuda şöyle buyurur: ''Bir ayetten neyi kaldırırsak veya unutturursak onun yerine daha hayırlısını veya benzerini getiririz. Bilmez misin şüphesiz ki Allah her şeye kâdir olandır.'' (Bakara 106) ayetinde görüldüğü gibi nesh etmek hem Kuran'dan çıkarmak hem de hafızalardan silmektir. Nesh edilen bir ayet varsa onun yerine benzeri yada daha iyisi gelmiştir.
Hangi ayetin nesh edildiğini, önceden emredilen ama şimdi kuranda olmayan ayetlerden anlayabiliriz. Örneğin Hz. Muhammed Yahudilerle birlikte Kudüs'e dönerek namaz kılmıştı. Kıblenin Kudüs olması önce ayet olarak inmiş sonra kâbe'nin kıble olmasıyla nesh edilmişti. Bunun sebebi kimin son nebi'ye uyduğunu ortaya çıkarmak içindi. İlgili ayet şöyledir: ''Yüzünü semaya çevirdiğini görüyoruz, artık seni hoşnut olacağın kıbleye elbette çevireceğiz. Bundan sonra yüzünüzü mescidi haram tarafına çevirin. Nerede olursanız yüzünüzü o tarafa çevirin. Şüphesiz ki kitap verilenler onun rablerinden gelen bir hak olduğunu bilirler. Allah amellerinizden gâfil değildir.'' [Bakara Suresi 144] ayetinde daha önce yahudilerin kıblesine dönme emri geldiği sonra peygamberimizin bu durumdan rahatsız olduğu ve yüzünü göğe çevirip kıblenin değişmesini arzuladığı haber verilmiştir. Bu ayetle birlikte eski kıble ayeti nesh edilmiştir yani hem Kuran'dan çıkarılmış hem de hafızalardan silinmiştir.
Kuran'ın inmesiyle yahudilikteki hükümler de nesh edilmiştir. Hz. Muhammed daha kolay bir şeriat getirmiştir. ''Onlar ki resul'e tâbi olurlar. Ümmi nebi'ye ki onu yanlarındaki tevrat ve incilde yazılı bulurlar. Onlara maruf'u emreder münkerden nehyeder. Onlara temiz şeyleri helal, pis şeyleri haram kılar. Onlardan (sonraki resule uyma) ahdini kaldırır ve üzerlerindeki zincirleri kırar. Böylece ona inananlar ve saygı gösterenler ve yardım edenler onun beraberinde indirilen nur'a tabi olurlar. Onlar felah'a erenlerdir.'' [Araf Suresi 157] ayetinde Kuran şeriatının temiz şeyleri helal pis şeyleri haram kıldığı, zincirleri kırdığı haber verilmiştir. Önceki şeriatları Kuran nesh etmiştir.
Nesih mensuh olayını böyle kabul etmeyen gelenek ise dinde olmayan şeyleri ilave edebilmek için ''falanca ayetin lafzı kalktı ama hükmü devam ediyor'' diyerek Kuran'ın eksik olduğunu iddia ederler ve hevalarına uygun şeyleri İslam'a eklemek için ''önceden Kuran'da yazıyordu ama lafzı kalktı hükmü devam ediyor'' derler. Allah ise şeriat hükümlerinin Kuran ile tamamlandığını bildirmiştir. ''Rabbinin kelimesi doğruluk ve adaletle tamamlandı. Onun kelimelerini değiştirecek yoktur. O işitendir bilendir.'' [Enam Suresi 115] Eğer Kuran yeterli olmasaydı o zaman her önüne gelen ''Bu hüküm önceden ayetti ama nesh edildi hükmü devam ediyor'' diyerek İslam'ı şirk dinine çevirebilir. Nitekim öyle de olmuştur. ''...Ve sana kitabı; herşeyi açıklayan ve hidayete erdiren, müslümanlara rahmet ve müjde olması için indirdik.'' [Nahl 89] ayete rağmen nesh mensuh diyerek Kuran'ın yetersiz olduğu söylenmiştir.
Lafzı kalkan ama hükmü baki olan ayetlere örnek olarak tabiki recm hurafesi gösterilir. Çünkü İslam'da recm olmaması bazılarını aşırı derecede rahatsız etmiştir. ''Yahudilikte olur da İslam'da nasıl olmaz'' diyerek bu konuda hadisler uydurulmuştur. Sünnilik dinindeki; hanefi, hanbeli, maliki, şafii mezhepleri de bu olayı kabul eder. Zaten kabul etmemesi de mümkün değildir çünkü mezhepleri hak ilan edenler sadece recmi kabul eden mezhepleri hak ilan etmiştir. Hiç düşündük mü bu mezhepleri kim seçti? Hangi mezhebin hak olduğuna kim karar verdi? (bak: Mezhep gerçekleri)
Yazısı kalkan ama hükmü devam eden ayet konusunda uydurulan hadisler hem Kuran'ın eksik olduğunu hem de Hz. Ömer'in korkak olduğunu iftira eder. Uydurma hadislere göre Hz.Aişe'nin yatağının altındaki ayeti eve giren keçi yedi. Hz. Ömer de halkın ''Ömer Kuran'a ekleme yaptı'' demesinden korkup ekleyemedi. Müslümanların aklıyla alay eden bu rivayetler Buhari ve Müslim'de geçiyor diye bazıları tarafından gerçek zannedilir. Hatta inanmayanlara da ''hadis inkârcısı, peygamber düşmanı'' gibi ithamlarda bulunulur. Akıl sahibi insanlara soralım: ''Kuran eksiktir ayeti keçi yemiştir'' diyenler mi peygamber düşmanıdır yoksa ''Kuran eksiksiz ve tamdır, Allah dini tamamlamıştır'' diyenler mi? Tabi ki ''Artık Allah'tan başka bir hakem mi arayayım? O size kitabı mufasaal (ayrıntılı) indirdi. Kendilerine kitap verdiklerimiz, onun rabbinden hak olarak geldiğini bilirler. Öyleyse sakın şüphe edenlerden olma.'' [Enam 114] ayetine inananlar doğrudur. Ayeti keçiye yedirenler ise Kuran'dan şüphe ettirmektedir. Eğer bir ayeti keçi yediyse başka ayetleri de eşek yemiş olabilir değil mi?
Eşek demişken şu ayeti de hatırlayalım. ''Kendilerine tevrat yüklenipte sonra onu taşımayanların örneği ciltler yüklenmiş eşeğin örneği gibidir. Allah'ın ayetlerini yalanlayan kavmin örneği ne kötüdür. Allah zalimler kavmini hidayete erdirmez.'' [Cuma Suresi 5] ayetinde Tevrat'a uymayan israiloğulları ciltler dolusu kitap yüklenmiş eşeğe benzetilir. Aynı şey müslümanlar için de geçerlidir. Kendilerine Kuran yüklenipte rivayetleri rehber edenler ciltler dolusu kitap taşıyan eşeğin durumuna benzer. Çünkü eşek de sırtında taşıdığı kitapta ne yazdığını bilmeden taşır, dindar geçinenler de sorumlu oldukları kitapta ne yazdığını bilmeden ve ona uymadan yaşar. Allah bu benzetmeyle düşünenler için çok güzel bir örnek vermiştir.
Sonuç: Nesih mensuh olayı, Kuran ayetlerinin birbirini iptal etmesi veya yazısı kalkıpta hükmünün devam ettiği ayetler değildir. Önceden emredilen ama onun yerine daha hayırlı bir hükmün getirildiği eski hükmün kaldırıldığı ayetlerdir. Nesh edilen ayetlerin hükmü de kalkmıştır. Müslümanlar Kuran'da yazanlardan sorumludur. ''Şüphesiz ki o (Kuran) senin için ve kavmin için elbette zikirdir. (Kıyamet günü) sorumlu olacaksınız.'' [Zuhruf Suresi 44]
Nesih Mensuh - Bumudin/11.10.2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?