Hristiyanlık; İsa’nın Allahın elçisi olarak görülmesinden Allahın oğlu olarak görülmesine evrilen gelenek dinidir. Kitap verilen nebilerden birisi olan isa, yaşadığı dönemde kendisini peygamber olarak tanıtmış, halkı islama davet etmişti. Sonra gösterdiği mucizelerin büyüklüğü sebebiyle onun insan olamayacağı ve Allahın oğlu olduğu düşüncesi ortaya çıktı. Bu şirk inancı ilk ortaya atanlar insan bedenine girip musallat olan cinler olmuştu. Yani günümüzdeki Hristiyanlık inancı kafir cinlerin ortaya attığı bir iddia'nın gerçek kabul edilmesine dayanıyor.
İşte cin şeytanların bu iddiası daha sonra Hristiyanlığın temel ilkesi olmuştur. İlk zamanlarda İseviler tıpkı Müslümanlar gibi inanıyor, sadece Allah’a kulluk ediyorlardı. Yüzyıllar sonra konsillerde alınan kararlar ile isa peygamber RAB ilan edildi. Hristiyanlar neye tapar diyenlere İsaya tapar diyebiliriz. Bunu Hristiyanlar şöyle itiraf ederler:
Konsillerde alınan kararlar isa peygamberin Tevhid öğretisine savaş açmış ve Allah’a kulluk dinini kula kulluk dinine çevirmiştir. İsanın göğe kaldırılmasından 400 yıl sonra ona rabbimiz demeye başlayan Hristiyanlar, 610 yılında zuhur eden son nebi Muhammed aleyhisselamdan tekrar isanın öğretilerini işittiler. İncilde haber verilen AHMED (61/Saff suresi 6) isimli son nebi, MUHAMMED ismiyle zuhur etmişti. H-M-D harflerinden oluşan bu iki isim aynı anlama, “övülen, övülmüş” anlamına gelir.
İsa peygamberin gerçek öğretisini bilen Hristiyan din adamları Kuranı işitince göz yaşlarını tutamayıp Müslüman olmuşlardır. İlim sahibi olanlar Kuranın eski vahyin devamı olduğunu bilirler.
Bazı Keşiş ve Ruhbanlar konsillerde alınan kararların insan uydurması olduğunu ve İsanın Allahın elçisi olduğunu bildiği için Kuranı işitince ağlayarak Müslüman olmuşlardır. İtiraz etmeden çenelerini kapatıp secde ederek Allah’a teslimiyetlerini göstermişlerdir: "De ki "Siz ona ister inanın, ister inanmayın. Daha önce kendilerine bu konuda bilgi verilmiş olanlara Kur'an okunduğu zaman çenelerinin üstüne kapanıp (itiraz etmeden) secde ederler." (17/İsra 107)
Kuranın eski vahyin devamı olması ve gerçek dini açıklaması ilim sahiplerinin şahit olduğu durumdur. Bazı Hristiyanlar Kuranın önceki vahyin devamı olduğunu itiraf ederler. Örneğin; Ermeni patrikhanesinde üst rütbeli din adamı olarak (episkopos rütbesinde) görev yapan Sahak Maşalyan, Kuranı Kerim hakkında şunları söylemiştir:
Hristiyanlığın diğer çarpıtılmış inancı İsa'nın ölüm şeklidir. Hristiyanlara göre yahudiler İsayı çarmıha gerip öldürmüşlerdir. Gerçekte ise isaya benzer birini çarmıha germişler ve onu öldürdüklerini sanmışlardır. Gerçek isa ise göğe kaldırılmıştır. (3/Ali imran 55)
İsanın çarmıha gerilip öldüğünü söyleyenler bütün insanlığın günahına kefaret olarak öldüğüne inanmış ve 3 gün sonra hortlayıp ölümü yendiğini de iddia etmiş, ardından "ölümü yendiyse insan değil tanrıdır" diyerek dinlerini iyice bozmuşlardır. Adem ve eşinin yasak meyveyi yeme günahının bütün insanlara bulaştığını sandıkları için isa ölünce bu günahın temizlendiğini düşünmüşler, isanın tanrı olduğunu kabul etmeyi de cennete gitmenin gereği görmüşlerdir.
Tıpkı Hz. Muhammedin getirdiği islamın sünnilik dinine dönüşmesi gibi, Hz. isanın getirdiği islam da hristiyanlığa dönüşüp bozulmuştur. Nebiler zincirinin son halkası olan Muhammed aleyhisselama indirilen Kuranda geçmiş ümmetlerin düştüğü hatalara değinilmiş, doğru yolun tevhid olduğu vurgulanmıştır. Tevhid ise tek olan Allah'a bağlanmak ve ondan başkasına tanrılık vasfı vermemektir, ondan başkasına kulluk etmemektir, ondan başkasına dua etmemektir, ondan başkasından şefaat dilenmemektir. Varsa yoksa Allah, her zaman Allah, sadece Allah. İşte gerçek din budur, Allahtan başka herşey onun kuludur.
De ki: 'Ey Kitap Ehli, bizimle sizin aranızda ortak (olan) bir kelimeye (tevhide) gelin. Allah'tan başkasına kulluk etmeyelim, O'na hiç bir şeyi ortak koşmayalım ve Allah'ı bırakıp bir kısmımız (diğer) bir kısmımızı Rabler edinmeyelim.' Eğer yine yüz çevirirlerse, deyin ki: 'Şahid olun, biz gerçekten müslümanlarız.' (3/Ali imran 64)
Burada gösterdiğimiz sağlam delillerden görüldüğü üzere günümüzdeki Hristiyanlık inancıyla 2000 yıl önceki Hristiyanlık inancı arasında dağlar kadar fark vardır. Bunu görebilenlere selam olsun diyor ve göremeyenlere de saygı duyuyoruz. Sonuçta herkes neye inanacağını kendi aklıysa seçecek ve bunun sonucunda ahiret hayatı şekillenecek. Kim nereye layık ise oraya yerleşecek. İsaya tanrı diyenler ise hesap gününde İsa peygamberin şu sözlerini işitecek:
Hristiyanlar neye inanır konulu yazımızın sonuna geldik. Allah samimi iman edenle munafıkça iman edeni ayırt etmek için bizi dünyaya gönderiyor, bu imtihanı kazanıp şirk koşmadan dindar olabilenlerin hayatı kurtuluyor. Hem dünyada hem ahirette saadete erebilmek için aklı kullanmak ve şirkten kurtulmak gerekiyor. (Bak: Kuranda müşrik özellikleri)
Bumudin hurafe deşifre merkezi, İslam dinini araştırıp Kurana uygun bilgiler vermeyi amaçlayan; Mezhepleri, hadisleri, hoca efendilerin sözlerini Kurana arz ederek kıyaslayan, kaynaklı bilgiler sunarak delile dayalı iman etmeye yardımcı olan, Kuran müslümanlığını temsil eden dini bilgi bloğudur.
👍
YanıtlaSil👍
YanıtlaSil