Ömer Tuğrul İnançer, 1946 yılında Buɾsa'da doğdu. Oɾta tahsilini Buɾsa'da tamamlayıp İstanbul Hukuk Fakültesini bitiɾdi. 20 yıl kadaɾ müşaviɾ-avukatlık yaρtıktan sonɾa 1991 yılında Kültüɾ ve Tuɾizm Bakanlığı İstanbul Taɾihi Tüɾk Müziği Topluluğunda sanatçı-müdüɾ olaɾak çalışmaya başladı. Tahsili sıɾasında özel olaɾak müzik deɾsleɾi aldı. Çeşitli ɾadyo ve televizyon pɾogɾamlaɾında misafiɾ sanatçı ve konuşmacı olaɾak yeɾ aldı. Tasavvuf konulaɾında çeşitli makaleleɾi yayınlanan Ömeɾ Tuğɾul İnançeɾ evli ve iki çocuk babasıdıɾ.
1- Peygambere kul olmalıyız diyor!
Serdar Tuncer: Özetle yeni ekran başına geçenler için söyleyim, hocam dediler ki ‘’Kula kulluk etmem diyenler nefsine kulluk etmektedirler. Resulullah’a kul olunmadan Allah’a kul olunmaz.’’ Bu ne demek diye soracağım efendim. Biraz açalım dedik. +Ömer Tuğrul İnançer: Hazreti mevlananın bu husustaki beyanını konuşuyorduk. Kitabı kerimimizdeki ''Qul ya ibadiye ellezine esrafu ala enfusi him la teqnedu min rahmetillah..'' (39:53) ayetini tefsir ederken hazreti pir; ’’ Habibine rabbul alemin hitap ediyor. Deki ‘’Ya ibadiy ellezi’’ Bu ya ibadiy, yani ‘’Ey kullarım’’ sözü kimin ağzından çıkıyor bunu düşündünüz mü diyor... İşte tefekküre bırakıyor hazreti pir. Kim dedi ey kullarım sözünü kimin ağzından çıktı? Peki bunun bir fıkhi dayanağı nedir. Kuranı kerimde bir ayet ''Men yudii er rasule feqad edaa Allahe..'' (4:80) Kim resule itaat ederse Allah’a etmiş olur. Bu ayet bu kelimelerle sınırlı olarak algılandığı zaman tam algılanmamış demektir. Bunu böyle algılamayacağız, bunu bir formül olarak algılayacağız. İtaat kelimesini kaldırıp yerine istediğin kelimeyi koy formül bozulmaz. Kim Resulullaha isyan ederse Allah’a isyan etmiş olur. Kim Resulullahı severse Allahı sevmiş olur. Kim Resulullahı üzerse Allahı üzmüş olur. Kim Resulullahı memnun ederse Allahı memnun etmiş olur. Kim Resulullahı razı ederse Allahı razı etmiş olur. Kim Resulullaha kul olursa Allah’a kul olmuş olur. Bu kadar basit. [Kanal D - Sahur'dan kalplere programı 5.bölüm, 02.07.2014 - https://youtu.be/Zp8gzlA1xRs?t=4180]
Cevabı şerif:
2- Hamile kadınların sokakta gezmesi terbiyesizliktir diyor!
İddia: Hamileliği davul çalarak ilan etmekte bizim terbiyemize aykırıdır. Böyle (eliyle karnını hamile gibi gösteriyor) karınla sokakta gezilmez. Herşeyden önce estetik değildir. 7 ay 8 ay 6 aydan sonra biraz hava almak için falan beyinin (kocasının) otomobiline biner şöyle bir dolanır anne adayı kardeşimiz. Bazı şeyler..Şimdi maşallah kanatlısı kanatsızı tv'lerde uçuşuyor. Ayıptır ayıp! Bunun adı realizm değildir, bunun adı terbiyesizliktir.
(TRT1 - Ramazan sohbeti 2013 - https://youtu.be/QkMGI-kXGlA)
Cevap: Hamile kadınların gezmesi terbiyesizlik değildir. Ortada gayri ahlaki bir durum yoktur. Evlenmiş ve çocuk yapmak için hamile kalmıştır. Bu İslam'a uygun bir durumdur. Hamile kadınlar; sokakta, parkta, metroda, otobüste, avm'de, kısacası her yerde gezebilir. Tasavvufçular kendi zihniyetini din gibi pazarlar.
3- Allah olmalıyız diyor!
İddia: Bizi kim halife tayin etti? Allahu zulcelal. Bizim Allah olmamız lazım. Bu sözü herkes anlamaz, İlah ve Allah kelimesi çok yakın ifade olduğu için biz birbirine karıştırıyoruz. ''Allah'tan başka Allah yoktur''cümlesi kelime-i tevhidin tercümesi değildir. ''La ilahe illallah'' demek Allah'tan başka tanrı yok demektir, Allah'tan başka Allah yok demek değildir. Çünkü pelin hanımdan başka pelin hanım yok. Çünkü Allah bir yarattığını bir daha yaratmaz, kendisi de öyledir. Ondan başka Allah yok ama ondan başka tanrı olmadığı bizim itikad sistemimizdir. Allah ilahlığını kimseye vermez, esmasını bütün kullarına vermiştir. Hz. Adem'de tamamı verilen esma ''Ala silsiletihim'' kıyamete kadar devam edecektir. (HaberTürk - Öteki Gündem, 22 Mart 2013 - https://youtu.be/G_luf91pGeE)
Cevap: Sufiler vahdeti vücut denilen bir şirki iman esası olarak kabul ettikleri için İslamı da buna göre çarpıtırlar. Allahtan başka varlık yok diyen sufiler otomatikmen gördükleri herşeyi Allah ilan etmişlerdir. Bu yüzden Allahtan başka Allah var diyor. Biraz daha zorlasanız ''Ben de Allahım sen de Allahsın'' diyecek ama tımarhaneye kapatırlar diye açıkça söyleyemiyor. Tevhid tanımları çok çarpık. (Bu konuda detaylı bilgi için sufizm ve islam farkı yazımızı okuyun.)
Sonuç: Bir kez anladık ki sufiler islami terimleri kullanarak dini tahrif ederler. Allah dostu dedikleri adamlar İslam düşmanı olduğu halde onları yüceltirler. Türlü kelime oyunları yaparak kula kulluğa davet ederler.
Bumudin/07.05.2018
Ömer Tuğrul İnançer Hurafeleri
Tasavvuf (sufizm) dinini islam zannedenlerden birisi olan Ömer Tuğrul İnançer'in sözlerini Kuran ile kıyasladık. Peygambere kul olmaya çağıran, hamile kadınların sokakta gezmesini yasaklayan, Allah olmalıyız diyen bir muharrif olduğunu göstereceğiz.1- Peygambere kul olmalıyız diyor!
Serdar Tuncer: Özetle yeni ekran başına geçenler için söyleyim, hocam dediler ki ‘’Kula kulluk etmem diyenler nefsine kulluk etmektedirler. Resulullah’a kul olunmadan Allah’a kul olunmaz.’’ Bu ne demek diye soracağım efendim. Biraz açalım dedik. +Ömer Tuğrul İnançer: Hazreti mevlananın bu husustaki beyanını konuşuyorduk. Kitabı kerimimizdeki ''Qul ya ibadiye ellezine esrafu ala enfusi him la teqnedu min rahmetillah..'' (39:53) ayetini tefsir ederken hazreti pir; ’’ Habibine rabbul alemin hitap ediyor. Deki ‘’Ya ibadiy ellezi’’ Bu ya ibadiy, yani ‘’Ey kullarım’’ sözü kimin ağzından çıkıyor bunu düşündünüz mü diyor... İşte tefekküre bırakıyor hazreti pir. Kim dedi ey kullarım sözünü kimin ağzından çıktı? Peki bunun bir fıkhi dayanağı nedir. Kuranı kerimde bir ayet ''Men yudii er rasule feqad edaa Allahe..'' (4:80) Kim resule itaat ederse Allah’a etmiş olur. Bu ayet bu kelimelerle sınırlı olarak algılandığı zaman tam algılanmamış demektir. Bunu böyle algılamayacağız, bunu bir formül olarak algılayacağız. İtaat kelimesini kaldırıp yerine istediğin kelimeyi koy formül bozulmaz. Kim Resulullaha isyan ederse Allah’a isyan etmiş olur. Kim Resulullahı severse Allahı sevmiş olur. Kim Resulullahı üzerse Allahı üzmüş olur. Kim Resulullahı memnun ederse Allahı memnun etmiş olur. Kim Resulullahı razı ederse Allahı razı etmiş olur. Kim Resulullaha kul olursa Allah’a kul olmuş olur. Bu kadar basit. [Kanal D - Sahur'dan kalplere programı 5.bölüm, 02.07.2014 - https://youtu.be/Zp8gzlA1xRs?t=4180]
Cevabı şerif:
Deki: ''Bana Allahtan gayrısına mı kulluk etmemi emrediyorsunuz, ey cahiller.'' [39/Zumer Suresi 64]
Tuğrul inançer'in diline doladığı ayette ''Kim Resul’e itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur. Kim de yüz çevirirse biz seni onlara muhafız olarak göndermedik.'' [4/Nisâ Suresi 80] yazmaktadır. Ayetteki itaat kelimesini kaldırıp yerine kulluk kelimesini eklemek,dillerini kitapla eğip bükenler gibi davranmaktır. ''Şüphesiz onlardan bir takımı dillerini kitapla eğip bükerler. Onu kitaptan sanın diye. O kitaptan değildir. ‘’O Allah katından’’ derler. O Allah katından değildir. Allah’a karşı bile bile yalan söylüyorlar.'' [3/Ali İmran 78]
Kulluk ile itaat farklı şeyler olduğu için ayette ‘’resule itaat’’ istenmiştir. Çünkü Resul elçidir, elçi ise mesajı muhatabına ulaştırır. Örneğin bir padişahın elçisi fermanı alıp ekleme veya çıkarma yapmadan gideceği yere götürür. Kainatın padişahı olan Allah ise fermanını resulullah ile duyurmuştur. ‘’Ey Resul! Rabbinden sana ne indirildiyse onu bildir-tebliğ et. Eğer yapmazsan onun risaletini duyurmamış olursun. Allah seni insanlardan korur. Şüphesiz Allah kafirler kavmine hidayet etmez.’’ [5-Maide suresi 67] Allahın resulü ayet okuduğu için ‘’İşittik ve itaat ettik’’ (24:51) demek farz olmuştur. ‘’Onlar arasında hüküm vermesi için Allah’a ve onun elçisine davet edilince müminlerin sözü ancak ''işittik ve itaat ettik'' demektir. İşte onlardır kurtuluşa erenler. Ve kim Allah’a ve onun elçisine itaat eder, Allah’a huşu duyar (sevgi ve korkuyla karışık saygı) ve ona takvalı olursa işte onlar kazananların ta kendisidir. [24/Nur Suresi 51-52]
Resulün bildirdiği ayetleri kabul ettiğimiz zaman Allaha ve resulune itaat etmiş oluruz. Resulullah ‘’Artık Allah’a takvalı olun ve bana itaat edin.’’ [26/Şuara 110] demiştir. Hiçbir zaman ‘’bana kulluk edin’’ dememiştir çünkü resuller kula kulluğa davet etmezler.
‘’Ey kullarım’’ hitabının peygamberin ağzından çıkmış olması da, Allahın sözünü duyurması sebebiyledir. Eğer ‘’Ya İbadiy: Ey kullarım’’ sözü Resulullahın ağzından çıktığı için ona kulluk etmek gerekiyorsa ‘’ben cinleri ve insanları bana kulluk etmeleri dışında yaratmadım.’’ [51/Zariyat 56] ayetini görünce de resulullahın yaratıcı olduğuna inanmak gerekirdi. Tefekküre bırakan hazreti pir bunu düşünememiş olacak ki dilini kitapla bükebilmiş. İslami terimleri kullanarak laf cambazlığı yapan, sürekli boş konuşan tasavvufçuları da peşine takabilmiş.
İddia: Resulullah’a kul olunmadan Allah’a kul olunmaz. Resulullah’a kul olmak onu tanrı yerine koymak demek değildir. Orada herkes haddini bilecek. Çünki bu maalesef risalet penah efendimiz hazretlerinin methusenasıyla ilgili bir takım ağzı karalar ‘’aman tanrılaştırmaya gider, sakın yapmayın’’ deme cüretinde bulunuyorlar. - https://youtu.be/Zp8gzlA1xRs?t=3540
Cevap: Resule kulluk davetine karşı elbette reddiye yapılmalıdır. Tanrılaştırmaya gider diyenler ağzı pak olanlardır. Daha önce de İsa peygamber tanrılaştırılmış, yaptıkları ifsad sebebiyle milyonlarca insan kula kulluk etmeye başlamıştır. Aynı oyun son nebiye karşı da oynanmaktadır. Nitekim mevlidi nebi gecesinde Resulullaha yalvarıp amin diyenler olmuştu. Tarih boyunca bu gibi tahrifatlar yüzünden, İslam dini her seferinde putperestliğe dönüşmüştür. Aynı şirk zihniyeti günümüzde canlanmış, tarih tekerrür etmeye başlamıştır. Ölülere yalvarmak, türbelerden medet ummak, resule kulluğa çağırmak hep putperest zihniyetidir.
İddia: Peki başkasının kulu, o zaten kul, iyi de kulluğun talimini ondan öğreneceğim. https://youtu.be/Zp8gzlA1xRs?t=3290
Cevap: İlim öğrenmek resule kulluk etmek değildir. Kaldı ki Kuranı öğreten de yüce Allahtır. ‘’Er rahman. Allemel Qur'an: Rahman, öğretti Kuranı’’ [55-Rahman 1-2] ‘’Sonra şüphesiz onun açıklaması bize aittir.’’ [75- Kıyâme Suresi 19] ‘’ELR! Bir kitap ki ayetleri muhkem kılınmış sonra hakim ve habir olan tarafından tafsil edilmiştir. Ki Allahtan başkasına kul olmayın. Şüphesiz ben size ondan nezir ve beşirim.’’ [11/Hud Suresi 1-2]
Resule kulluk etseydik sadece marufta değil münkerde bile itaat ederdik. Kulluk etmek her halukarda teslimiyet gösterip karşı gelmemektir. Resulullah ise münker emir vermediği için kula kulluk da söz konusu değildir. Lakin ona yalvarınca resule ibadet etmiş olunur. Araf 157: .. ..Ma'rufu emrediyor, münkerden nehyediyor, temiz olan şeyleri helal kılıyor, pis olan şeyleri (ayetle) haram kılıyor..
Kula kulluk etmeye tasavvuf kitaplarından örnekler verebiliriz. Örneğin; ''Müritler şeyh'ine ölünün gassal'a teslim olduğu gibi teslim olmalıdır.'' [Eşrefoğlu Rumi, müzekkin nüfus, Sayfa 481, İpek yayınları] diyerek sorgusuz itaat istemişlerdir. Şeyhe ölü gibi teslim olmak da yetmez, Allah'tan daha fazla teslim olmanızı isterler. ‘’Üstadına Allahtan daha fazla teslimiyet göstermeyen asla mürid olamaz.’’ [Feridüddin attar tezkiretul evliya, sayfa 219, semerkand yayınları] diyerek Allahı kendisine ortak saymışlar, şeyhe ortak koşmamak gerektiği söylemişlerdir. Bunun sonucunda; puta secde ettiren, namazı terk ettiren, haramilik yaptıran, ırz düşmanı şeyhler ortaya çıkmıştır.
Sonuç olarak Resulden din öğrenmek, ayetleri kabul etmek kula kulluk değil marufta itaattir. Zaten ayetler de itaat kelimesi geçer. ‘’İtaati kaldırıp kulluk kelimesini ekleyince formül bozulmuyor’’ diyenler ise boş konuşurlar. Zaten tek yaptıkları laf cambazlığı yaparak kafa bulandırmak, şükrederek şirk koşmak, edeple küfretmektir. Daha fazla bilgi için ‘’Tasavvuf ve İslam, Sufizm ve islam’’ yazılarımızı okuyabilirsiniz.
Kulluk ile itaat farklı şeyler olduğu için ayette ‘’resule itaat’’ istenmiştir. Çünkü Resul elçidir, elçi ise mesajı muhatabına ulaştırır. Örneğin bir padişahın elçisi fermanı alıp ekleme veya çıkarma yapmadan gideceği yere götürür. Kainatın padişahı olan Allah ise fermanını resulullah ile duyurmuştur. ‘’Ey Resul! Rabbinden sana ne indirildiyse onu bildir-tebliğ et. Eğer yapmazsan onun risaletini duyurmamış olursun. Allah seni insanlardan korur. Şüphesiz Allah kafirler kavmine hidayet etmez.’’ [5-Maide suresi 67] Allahın resulü ayet okuduğu için ‘’İşittik ve itaat ettik’’ (24:51) demek farz olmuştur. ‘’Onlar arasında hüküm vermesi için Allah’a ve onun elçisine davet edilince müminlerin sözü ancak ''işittik ve itaat ettik'' demektir. İşte onlardır kurtuluşa erenler. Ve kim Allah’a ve onun elçisine itaat eder, Allah’a huşu duyar (sevgi ve korkuyla karışık saygı) ve ona takvalı olursa işte onlar kazananların ta kendisidir. [24/Nur Suresi 51-52]
Resulün bildirdiği ayetleri kabul ettiğimiz zaman Allaha ve resulune itaat etmiş oluruz. Resulullah ‘’Artık Allah’a takvalı olun ve bana itaat edin.’’ [26/Şuara 110] demiştir. Hiçbir zaman ‘’bana kulluk edin’’ dememiştir çünkü resuller kula kulluğa davet etmezler.
Bir beşer için Allah’ın ona kitap, hüküm ve nübüvvet vermesinden sonra insanlara ‘’Allah’ın aşağısından bana kul olun’’ demesi mümkün değildir. Lakin kitabı ta’lim ediyor ve ders alıyor olduğunuz için rabbaniler (Allah’a bağlanmışlar) olun der. Size melekleri ve nebileri rabler edinmenizi emretmez. Siz müslümanlar olduktan sonra küfrü-kula kulluğu emreder mi? [3/Ali imran 79-80]
‘’Ey kullarım’’ hitabının peygamberin ağzından çıkmış olması da, Allahın sözünü duyurması sebebiyledir. Eğer ‘’Ya İbadiy: Ey kullarım’’ sözü Resulullahın ağzından çıktığı için ona kulluk etmek gerekiyorsa ‘’ben cinleri ve insanları bana kulluk etmeleri dışında yaratmadım.’’ [51/Zariyat 56] ayetini görünce de resulullahın yaratıcı olduğuna inanmak gerekirdi. Tefekküre bırakan hazreti pir bunu düşünememiş olacak ki dilini kitapla bükebilmiş. İslami terimleri kullanarak laf cambazlığı yapan, sürekli boş konuşan tasavvufçuları da peşine takabilmiş.
İddia: Resulullah’a kul olunmadan Allah’a kul olunmaz. Resulullah’a kul olmak onu tanrı yerine koymak demek değildir. Orada herkes haddini bilecek. Çünki bu maalesef risalet penah efendimiz hazretlerinin methusenasıyla ilgili bir takım ağzı karalar ‘’aman tanrılaştırmaya gider, sakın yapmayın’’ deme cüretinde bulunuyorlar. - https://youtu.be/Zp8gzlA1xRs?t=3540
Cevap: Resule kulluk davetine karşı elbette reddiye yapılmalıdır. Tanrılaştırmaya gider diyenler ağzı pak olanlardır. Daha önce de İsa peygamber tanrılaştırılmış, yaptıkları ifsad sebebiyle milyonlarca insan kula kulluk etmeye başlamıştır. Aynı oyun son nebiye karşı da oynanmaktadır. Nitekim mevlidi nebi gecesinde Resulullaha yalvarıp amin diyenler olmuştu. Tarih boyunca bu gibi tahrifatlar yüzünden, İslam dini her seferinde putperestliğe dönüşmüştür. Aynı şirk zihniyeti günümüzde canlanmış, tarih tekerrür etmeye başlamıştır. Ölülere yalvarmak, türbelerden medet ummak, resule kulluğa çağırmak hep putperest zihniyetidir.
İddia: Peki başkasının kulu, o zaten kul, iyi de kulluğun talimini ondan öğreneceğim. https://youtu.be/Zp8gzlA1xRs?t=3290
Cevap: İlim öğrenmek resule kulluk etmek değildir. Kaldı ki Kuranı öğreten de yüce Allahtır. ‘’Er rahman. Allemel Qur'an: Rahman, öğretti Kuranı’’ [55-Rahman 1-2] ‘’Sonra şüphesiz onun açıklaması bize aittir.’’ [75- Kıyâme Suresi 19] ‘’ELR! Bir kitap ki ayetleri muhkem kılınmış sonra hakim ve habir olan tarafından tafsil edilmiştir. Ki Allahtan başkasına kul olmayın. Şüphesiz ben size ondan nezir ve beşirim.’’ [11/Hud Suresi 1-2]
Resule kulluk etseydik sadece marufta değil münkerde bile itaat ederdik. Kulluk etmek her halukarda teslimiyet gösterip karşı gelmemektir. Resulullah ise münker emir vermediği için kula kulluk da söz konusu değildir. Lakin ona yalvarınca resule ibadet etmiş olunur. Araf 157: .. ..Ma'rufu emrediyor, münkerden nehyediyor, temiz olan şeyleri helal kılıyor, pis olan şeyleri (ayetle) haram kılıyor..
Kula kulluk etmeye tasavvuf kitaplarından örnekler verebiliriz. Örneğin; ''Müritler şeyh'ine ölünün gassal'a teslim olduğu gibi teslim olmalıdır.'' [Eşrefoğlu Rumi, müzekkin nüfus, Sayfa 481, İpek yayınları] diyerek sorgusuz itaat istemişlerdir. Şeyhe ölü gibi teslim olmak da yetmez, Allah'tan daha fazla teslim olmanızı isterler. ‘’Üstadına Allahtan daha fazla teslimiyet göstermeyen asla mürid olamaz.’’ [Feridüddin attar tezkiretul evliya, sayfa 219, semerkand yayınları] diyerek Allahı kendisine ortak saymışlar, şeyhe ortak koşmamak gerektiği söylemişlerdir. Bunun sonucunda; puta secde ettiren, namazı terk ettiren, haramilik yaptıran, ırz düşmanı şeyhler ortaya çıkmıştır.
Sonuç olarak Resulden din öğrenmek, ayetleri kabul etmek kula kulluk değil marufta itaattir. Zaten ayetler de itaat kelimesi geçer. ‘’İtaati kaldırıp kulluk kelimesini ekleyince formül bozulmuyor’’ diyenler ise boş konuşurlar. Zaten tek yaptıkları laf cambazlığı yaparak kafa bulandırmak, şükrederek şirk koşmak, edeple küfretmektir. Daha fazla bilgi için ‘’Tasavvuf ve İslam, Sufizm ve islam’’ yazılarımızı okuyabilirsiniz.
2- Hamile kadınların sokakta gezmesi terbiyesizliktir diyor!
İddia: Hamileliği davul çalarak ilan etmekte bizim terbiyemize aykırıdır. Böyle (eliyle karnını hamile gibi gösteriyor) karınla sokakta gezilmez. Herşeyden önce estetik değildir. 7 ay 8 ay 6 aydan sonra biraz hava almak için falan beyinin (kocasının) otomobiline biner şöyle bir dolanır anne adayı kardeşimiz. Bazı şeyler..Şimdi maşallah kanatlısı kanatsızı tv'lerde uçuşuyor. Ayıptır ayıp! Bunun adı realizm değildir, bunun adı terbiyesizliktir.
(TRT1 - Ramazan sohbeti 2013 - https://youtu.be/QkMGI-kXGlA)
Cevap: Hamile kadınların gezmesi terbiyesizlik değildir. Ortada gayri ahlaki bir durum yoktur. Evlenmiş ve çocuk yapmak için hamile kalmıştır. Bu İslam'a uygun bir durumdur. Hamile kadınlar; sokakta, parkta, metroda, otobüste, avm'de, kısacası her yerde gezebilir. Tasavvufçular kendi zihniyetini din gibi pazarlar.
3- Allah olmalıyız diyor!
İddia: Bizi kim halife tayin etti? Allahu zulcelal. Bizim Allah olmamız lazım. Bu sözü herkes anlamaz, İlah ve Allah kelimesi çok yakın ifade olduğu için biz birbirine karıştırıyoruz. ''Allah'tan başka Allah yoktur''cümlesi kelime-i tevhidin tercümesi değildir. ''La ilahe illallah'' demek Allah'tan başka tanrı yok demektir, Allah'tan başka Allah yok demek değildir. Çünkü pelin hanımdan başka pelin hanım yok. Çünkü Allah bir yarattığını bir daha yaratmaz, kendisi de öyledir. Ondan başka Allah yok ama ondan başka tanrı olmadığı bizim itikad sistemimizdir. Allah ilahlığını kimseye vermez, esmasını bütün kullarına vermiştir. Hz. Adem'de tamamı verilen esma ''Ala silsiletihim'' kıyamete kadar devam edecektir. (HaberTürk - Öteki Gündem, 22 Mart 2013 - https://youtu.be/G_luf91pGeE)
Cevap: Sufiler vahdeti vücut denilen bir şirki iman esası olarak kabul ettikleri için İslamı da buna göre çarpıtırlar. Allahtan başka varlık yok diyen sufiler otomatikmen gördükleri herşeyi Allah ilan etmişlerdir. Bu yüzden Allahtan başka Allah var diyor. Biraz daha zorlasanız ''Ben de Allahım sen de Allahsın'' diyecek ama tımarhaneye kapatırlar diye açıkça söyleyemiyor. Tevhid tanımları çok çarpık. (Bu konuda detaylı bilgi için sufizm ve islam farkı yazımızı okuyun.)
Sonuç: Bir kez anladık ki sufiler islami terimleri kullanarak dini tahrif ederler. Allah dostu dedikleri adamlar İslam düşmanı olduğu halde onları yüceltirler. Türlü kelime oyunları yaparak kula kulluğa davet ederler.
Bumudin/07.05.2018
Bir de İlahiyatçı olmuş.Insanları şirke çağırıyor.Ali Imran 79-80'den haberi yok mu?
YanıtlaSilÇok güzel Cevap 👌
YanıtlaSilİçinde yaşadığımız hakim gelenek aracılık ve şirk üzeredir. Dolayısıyla bu tür şeyler üretiyorlar 🙄
YanıtlaSil